ilginç bir şey. iki saniye önce ne düşündüğünü unutan beyin bir kokunun, bir sesin, bir dokunuşun, bir görüşün sonrasında yıllar önceki en ufak ayrıntıyı tıpkı o günkü gibi hatırlayabiliyor. beyin gerçekten acayip bir şey. bu olayın mekanizmasını bilmek isterdim.
3. sınıfın 2.döneminde tahtada konu anlatmaya çalışırken, heyecandan kıpır kıpır kıpraşan bünyenin hafifce raharlamasıyla, kasıklardan aşağı doğru sıcak bir yaz yağmuru edasıyla süzülen sidik zerreciklerinin, paçaların ardından soğuk beton üzerinde bir oluk arayışıdır benim için.
dün ortaokuldan arkadaşlarımla buluştum.**ve konuşurken gerçekten de ne kadar çok ayrıntıyı hatırladığımı anladım.7 sene önce din kültürü yazılısında orta sıranın 3. sırasında oturan hilal'le şerife'nin kağıt değiştirmeleri ve şerife'nin ismi değiştirmemesi sonucu sınıfta iki hilal'in olması ve durumun dinci tarafından çakılmasını hatırlamam gibi.**
insanın büyüdüğünü anlaması için yeterli bir sebeptir. hayatın koşuşturmacasından yorulup şöyle bir aynaya baktığımızda saçlarımıza düşen akları farketmememiz mümkün müdür?