zamanında ben olduğum sürece mustafa denizli beşiktaş'a gelemez demiştir. şimdi mustafa denizli beşiktaş'ın başına gelirse ne diyeceği merak konusudur.
iyice saçmalamış insan. resmen bir gün yaptığı öteki güne uymuyor dengesiz herifin tekine dönmüş şekilde davranıyor. önce fahri tatan'a yapılanlar, arkasından ertuğrul sağlam'ı kovmaktan beter etmeler şimdi de sinan engin'e yapılanlar(bir galatasaray'lı olarak ben bile sinan engin'den nefret etsem de). yahu ainan engin 3 gün önce istifasını vermiş kabul etmemişsin(bir taktik olduğu iddia ediliyordu) üç gün sonra hadi mustafa denizli geldi takımın başına senle çalışmak istemiyor onun için görevine son veriyoruz. bu akıl alır şey değil açıkçası resmen insanlarla alay etmek, insanlıktan nasibini almamaktır. hala utanmadan o koltukta oturabiliyorsa yıldırım demirören onda ne haysiyet vardır ne adamlık. açık konuşuyum beşiktaş'lı sözlük yazarları kızabilir ama bu adam takımın başkanı olduğu sürece beşiktaş'tan bir sikim olmaz, beşiktaş'a an fazla zarar veren insandır yıldırım demirören.
bu hızla giderse beşiktaş'a bulunduğu her takımda elinden gelen tüm ibneliği yapmaktan geri durmayan samet aybaba'yı ilk devre sonunda takımın başına getirmesi muhtemel beşiktaş yönetim kurulu başkanı.
beşiktaş'ı türkiye'de resmen taşak oğlanı yapmayı becerip, beşiktaş taraftarını resmen kendisinden nefret eder vaziyete getirmiş kişidir aynı zamanda.
fenerbahçe'nin 100. yılında " bizi ligi, galatasaray kupayı alsın " dedikten sonra kendi taraftarları tarafından ayarların alasını almış bjk başkanıdır.
yillardir biz ona şaibe deriz
polat'ı gursoy'u zaten sevmeyiz
papermoon'da yemege zalad geldi mi
cok merak ediyoruz "sayin baskanim"
o cimbom sana da sarhos demisti
ramazanda iciyor ayyas demisti
taraftarina ayhan neler etmisti
hatirlatayim dedim "sayin baskanim"
Beşiktaş futbol kulübünü aşırı bir şekilde borçlandırarak saltanatını kurmuş olan parazit yönetici. Zira kendisinden sonra kimse artık bu kulübü yönetmek için yeterli kaynağı bulamayacağı için beşiktaşın hem anasına hem de avradına sövülmesinin tek nedeni olan tiksinç insan.Kendisine şunu söylüyorum : " Kel saçlarımdan sen sorumlusun!"*
60 milyonun mutluluğu için 10 milyon kişiyi mutsuz eden adam. yani oran öyle en azından sayılar sallama da olsa. beşiktaş dışında herkes beşiktaş maçlarında rakip takımı tutarken korkmuyo, şansının olduğunu biliyor artık.
beşiktaş camiasını sikmiş atmış kafaları sinir harbi yapmış para babasıdır.
galatasaray derbisi sonrası röpartajda muhabir soruyor,
- futbolcular maç sonrası hakeme büyük tepki gösterip üzerine yürüdüler. ne diyorsunuz sayın başkanı
- az bile yaptılar.
beşiktaş resmi sitesine girip bakarsanız başkan kısmında yıldırım demirören adını görebilirsiniz. aşikardır bu. ancak başkandan ve tüpçüden öte karakterinin temel özelliği pravakatör olmasıdır. lan bir sus işte. takım moralsiz, ankaraspor'un bile altına düşmüşüz, ilk yarı üç derbiden 1 puan çıkartabilmişiz bir sus. ama yok. aklına geleni söyle yen ergen çocuklar gibi konuşacak, tutamıyor kendini.
o değil de abi beni de masrafa soktu bu adam. tuvalate girip klozete oturduğumda tüp görmek psikolojimi bozduğundan gittim bir ihlas elektrikli su ısıtıcısı aldım. bak biraz daha rahatım şimdi. *
bugünkü galatasaray-beşiktaş derbisinin akabinde, gerekli açıklamaları perşembe günü yapacağını belirtmiş, maalesef, beşiktaş kulübü başkanı.
"gerekli saçmalamalar" pardon, açıklamalar dediğini adım gibi tahmin ediyorum: federasyon ayağını denk alsın. bu lig böyle gitmez. maçlara paf takımla çıkarız bıdı bıdı...
hele ki, "pafla çıkarız maçlara" benzeri bir açıklama yaparsa, ben pompalıyı hazırladım, bekliyorum!
hiç hedef saptırma sayın demirören, kendi hatalarını da gör ve beşiktaşımızı rahat bırak! artık yemezler!
bireysel olarak ve bir galatasaray'lı olarak, beşiktaş'ın başından uzaklaştırmak için kendisi aleyhinde kampanya yapmaya başlayacağım beşiktaş başkanıdır. 4-5 senedir hiç bir şey olamamış takımları ortadayken, bunun tek suçlusu ortadayken, hala her kaybedilen maç sonrası rakip takıma, hakeme, şimşeğe, toteme, ona buna söven beşiktaşlıların ortaya çıkmasından ben bıktım, usandım, onlar her maç sonrası hezeyanlara gelmekten bıkıp usanmadı.
iddialara göre oğuz sarvan'ın annesine küfür etmiş beşiktaş başkanı. hakem maçı kötü yönetmiş olabilir maçı ama sen klübü iyi mi yönetiyorsun? hem sen kulüp başkanısın yahu, yakışır mı?
galatasaray taraftarının bile "yeter yıldırım demirören" diyerek tepki verdiği kişidir.
21.12.2008 galatasaray-beşiktaş karşılaşmasında "oley bastır beşiktaşım" tezahüratı melodisiyle söylenmiş hem galatasaray hem beşiktaş taraftarı tarafından can-ı yürekten haykırılmıştır.
süleyman seba'ya bile bu kadar müsemma gösterilmemişti taraftar tarafından.
en iyi yönetimi süleyman seba'nın en kötü başarısına bile daha ulaşamadı. boşa harcanan gırla para, sadece transfer yapılmış olsun diye yapılan transferler, sadece futbol değil diğer branşlarda başarısızlık...
zamanında "ahmet dursunseba gitsin" tezahuratı yapanların herşeyiyle hakkettiği başkan. görüyorsunuz zamanla kim gidiyor, kim duruyor ve kim başkan oluyor?
Bir galatasaray'lı olarak beşiktaş'a gerçekten zarar verdiğini düşündüğüm ve teknik direktör göndereceğine kendini göndermesini teklif ettiğim beşiktaş jimnastik klubü başkanı.
en başta türk futbolunun gelişimi için istiyorum bu adamın gitmesini. artık beşiktaş için truva atı gibi geliyor bana. hem de bu düşüncelerimi fenerbahçeli bir taraftar olarak yazıyorum.
bu adam gelmeden önce beşiktaş yüzüncü yılında şampiyonluk yaşamış, avrupada kısmen bir istikrar yakalamış, her mevkiden en az 2-3 kaliteli oyuncuyu barındıran ve alt yapıya önem veren bir takımdı. ekonomisi hiç bir kişiye bağlı değildi.
şimdiye bakıyorum. son şampiyonluğun üzerinden 5 yıl geçmiş, metalist gibi bir takımdan 4, liverpool'u kendi evinde yenmesine rağmen deplasmanda 8 gol yiyen bir takım haline gelmiş, bir yandan carew bir yandan schildenfeld(!) gibi yıldızları büyük paralar ödeyerek takıma kazandırmış, pek alternatifi olmayan, alt yapısı silinmeye başlamış, ekonomisi sadece kendisine bağlı olan hem de "başkanlığı bıraktırırlarsa 55 milyon dolarımı geri isterim." diyecek kadar da yüzsüzlük örneği sergileyen bir takım yaratmış kendisi.
netice itibariyle sorun beşiktaş değildir. sorun bu adam ve bu adamı hala başkan olarak görevde tutanlardır. bir takım taraftarlar hala kendisini sevebiliyor. yoksa tüm camia ayaklansa bu adam 1 dakika bile o koltukta duramaz.
büyük ihtimalle beşiktaşlı olmayanların bile büyük çoğunluğunun gitmesini istediği tüp patronu kimse. oğuz sarvan'ın hakemi 1 maç kötü yönettiği için kendisi küfrediyor. lakin biliyor mudur bilmem ama başkanlığa seçildiğinden beri kendisi her allah'ın günü küfür yemektedir kendi taraftarından. artık alenen dalga malzemesi olmuştur türk futboluna, zira dün deplasmanda, ebedi rakibin taraftarı bile kendisiyle alay etmiştir. gitmelidir, hiç bir iz bırakmadan geriye terketmelidir artık. zira komik oluyor.
beşiktaş'lı değilim ama beşiktaş camiası adına kendisine şunları söylemek istiyorum:
kimsenin parası beşiktaş'ta kalmaz.
bu kulüp senin paranı elbet günün birinde ödeyecek ve senden kurtulacaktır. nasıl ki (sayende) del bosque ve nice diğerlerinin bu kulüpte parası kalmadıysa senin paran da kalmayacaktır. saygın bir kulüp olarak aldığın beşiktaş'ı yeterince rezil ettin ve neredeyse yok edeceksin. eskiden beşiktaş maçlarından önce rakibimiz olduğu için bir heyecan duyardım ama artık o da yok. dün maça giderken normal maçlardan farklı olarak gördüğüm tek şey biraz daha fazla polis olmasıydı; ne bende ne başka bir taraftarda rakip beşiktaş diye bir heyecan ya da stres yoktu.
artık bırak ve git; eskiden olduğu gibi iki rakibimiz olsun istiyorum.
