Ulan batıya ait ne varsa yiyip içip kullanacaksın, virüsten kırılıp geçen bünyeni bile batılı aşıya emanet edeceksin sonra kalkıp yılbaşı ayağı çekeceksin... bi bitin amk bi bitin be.
Batılılaşmak keşke bu kadar kolay olsa idi.
Çamla, asılan janjanlı toplarla, çulla çaputla olmuyor azizim, mevzu çok daha derin.
ilimden, bilimden, sanattan, eğitimden haber ver, bırak yılbaşını, mılbaşını...
Boş beleş laf eden zihniyetin, bir nebze uygarlaşacağına gram inancımız olsa, her gün yılbaşı kutlarız olum!
Ama o o kadar kolay değil işte...
balta girmemiş ormanlarda yaşayan yamyamlar bile güneşe bakarak 365 günlük takvimi bulup ona göre yaşamışlar. dünyada sadece araplar nasıl bir kafa yaşıyorlarsa ay takvimi bulabilmişler. yeni yılın gelişi her kültürde kutlanırken, araplar da kendi yılbaşılarını kutlarlar. aradaki fark bütün dünya güneş takvimi kullanırken araplar ve arap seviciler ay takvimi kullanıyor.
yılbaşı ile problemi olan insanlar kendilerine hangi yıldayız diye sorulduğunda hicri 1442 yılı demelilerdir. bunu düşünürken arapların ve araplaşanların neden geri kalmış olduğunu da basit bir korelasyon ile anlaya biliriz. adamların kafa 1442 yılında kalmış.
Mesela 2019 yılbaşında viski içip klasik müzik dinleyerek oldukça batılılaştım, hatta sabah kalktığımda iskoçyadaki şatomun tapusu masamın üzerinde hazırdı ve sör ilan edilmiştim,
2020 de ise kutlama falan yapmayıp erkenden yattım. Sabah da o kadar alaturka uyandım ki sabah evin salonunda otağ, içinde de örgin vardı. Tüm divan-ı hümayun da uyanmamı bekliyordu...
Zihin gücüyle çalışan kol protezi üretildi, kök hücrelerin sadece istenilen organa yerleşmesi sağlandı, Çinliler Ay’ın arka yüzüne uzay aracı indirdi. Daha da yazarım ama okumazsın. O yüzden en kestirme yol “derdini skeyim”