zira hz. isanın doğumgünü yeni yılın ilk günü olsun yahut olmasın. müslümanlarca orada kutlanan şey yeni bir yılın gelişidir. hz. isanın doğum günü değildir. o yüzden vakit gazetesi ve onun gibi çığırtkanların yaptıkları açıklamalar son derece mantıksızdır.
Kullandığımız miladi takvimin ilk günü ,aynı zamanda hz.isa'nın da doğum günü olduğu için ister istemez dini özellik taşıyan bir olgudur yılbaşı.Ama üzerinden 2000 küsür yıl geçtikten sonra,artık kendi müritlerinin dahi çok da umrunda olmayan bu durum neden bizim umrumuzda olsundur.Biz kendi çapımızda yeni güzel bir dönem olmasını ümit ettiğimiz senenin ilk gününde eğlenmekteyizdir.Size noluyor lannndır.
ayıla bayıla yilbasi ikramiyesini kabul eden ammavelakin zart zurt atarak kendini ulema zanneden yalama pozisyonunda olan bünyelerin hezeyan dalgasi olarak boklanan bir kavram olmustur yilbasi kutlamalari nedense.
özellikle son yillarda ibişliğin tam gaz gittiği bir çağda kabil olsa teknolojik ürünleri kullanmayacak kadar bagnaz olan - haci yaği kokulu amish diyelim bunlara- ve zorla kendisi gibi düsünmeyenleri kendisi düsündürtmeye calisan sakalaklar kafa agritiyor cidden.
evet yil kavrami döneme tekabul eder. eglenemek için keyif almak için zaten kisitli olanaklar var. evrensel paydada bütün insanliğin bulustugu bir mihengi niye boklarsin. hadi bokladin diyelim - hemde sapla samani karistirarak- bari sicratma be arkadasim.
bir tez sunacaksan bir fikir kirintisi olsun papagan gibi tekerur etme ayni seyleri.
aman neyse ne işte. dogmalar ve kısıtlamalar heryerde var. keyif alanin bogazina dizme diz boyu. cav cav ederek aleni otuzbir cekmelere bir milim uzaktayiz nerdeyse.
tir et herseyi keyfine bak. arada bir muhasebesini hayatinin ve içinde bulundugun toplumun. neden böyle işler hep bombok ve bayagilarda raks ediyoruz diye. üfff kafam atti bir duble viski iceyim geçmiş senelerin serefine kadeh kaldirayim. bir de aval aval bakayim ileriye bu gidisatin sonu toplumsal ve bireysel bozguna sebebiyet verecek diye düsünmeyeyim. ne bileyim onu düsüneceğime rodin heykellerini düsüneyim bari bu gecelik.
yılbaşını kutlama olayındaki önemli şey kişinin niyetidir. hz. isa'nın doğumunu değil de, yeni bir yılın gelişini kutladığımız kabak gibi ortada olmasına rağmen, hala "günahtır, hededir ve hatta hödödür" şeklindeki açıklamalar devam etmektedir.
müslümanlarda hz isa yı kabul ettiklerine ve saygı duyduklarına göre doğum gününü kutlamalıdırlar. ayrıca eğlenmek isteyen insanların önünü kapatmamak gerekir. gece sabahlara kadar içcek insanın birkaç gün dinlenmesi tüm toplum için yararlı olur.
bazı kişilerin yılbaşına hala katlanamadığını anlamamızı sağlayan açıklama. isteyen kutlar isteyen kutlamaz. artık bu tahammülsüzlük ve yobazlık akıl mantık almayacak hale geldi. elalemin derdi sizleri germesin...
türkiye de bunu söyleyen coktur ama özünde uygulayan yoktur. yılbası evrensel der yeni bir yıl geliyor onu kutluyorum hristiyan inancının noeliyle ne alakası var der ama bakarsın evinde cam ağacı süslemiştir. bilmez tabi cam ağacının dini bir anlamı oldugunu. bu sebeptendir ki türkiyede yılbası kutlamalarının büyük coğunluğu hristiyan avrupa topluluklarına özenmekten ileri gelir.
yilbasi kronolojik manada hristiyanların kullandığı bir gündür. müslümanların bu şekilde dünyaya mal olmuş popüler bir kutlamaları olmadığı için sürekli kuyruk acısı yaparlar bunu.
"gavurlar kutlar yılbaşını. bizim işimiz olmaz. günahtır." gibi ahkamlar keserler. fakat baktılar ki günümüzde baş edilemez bir hal almaya başladı, durumu lehlerine çevirmeye başladılar. bakın demedi demeyin. ileride diyanet işleri bakanı şöyle bir açıklama yapabilir;
"ey halkım. şüphesiz ki islamiyet, hristiyanlığın bir nevi devamıdır. o yüzden bazı ortak noktalarının olması gayet doğaldır. biz isa'yı reddetmeyiz. ha isa ha musa fark etmez bize. o zaman neden dünyaya mal olmuş bu panteist açıdan bakan gözlerimizin doldurduğu allah aşkıyla kutlanan bir döngüye ortak olmayalım ki? şüphesiz ki o affedicidir."