karşı karşıya gelmek.
stv'de bu isimde bir program vardı sanırım ama o yüzleşme diye geçiyordu yanılmıyorsam. neyse sonuçta yapılan hataların ortaya döküldüğü bir ortam var.
ne bok yediysen önünde. açıkla açıklayabilirsen. *
çeşitli anlamları var, başkasıyla yüzleşmek, kendinle yüzleşmek, duygularınla yüzleşmek vs. bence başkasıyla yüzleşmek ne kadar kolaysa kendinle yüzleşmek o kadar zordur. bir şeyi içten içe istiyorsunuz ama dıştan dışa yapmamak için zorluyorsanız, kendinizle yüzleşemiyorsunuz demektir ve o içten içe yaşadığınız her ne ise eninde sonunda içinizde patlayacaktır. bu patlamayı yaşamak daha beter olacağından en iyisi zamanında duygularınızla yüzleşebilmektir, o an içinizden geçeni yapmaktır, gerzekçe bir örnek vereyim: eski sevgilinizin facebook sayfasına mı girmek istiyorsunuz, ne yapıyor diye bakmak mı istiyorsunuz? açın bakın. hayır yapmamalıyım, unutmalıyım demeyin, o an yapın. sonrasında bir zaman gelecek facebook'ta öyle biri olduğu bile aklınıza gelmeyecek. zamanında bunu yapmazsanız içinizde patlayan duygularla patlak patlak gezer, onu da unutamazsınız.
Her zaman yaptığımız ancak hiç bir zaman elimizde olmayan sebeplerle kaçma tepkisi oluşyurduğumuz norm.
iç ses gibi şeyler aslında kendimizle yüzleştiğimiz bir tepkidir. Alışmak bir o kadar kolay bir o kadar zordur ve ne yazık ki ne insan ne hayvan hiç bir yüzleşmekten kaçamayacaktır.