danıştayın pisliği..önceden katsayı olayı yök'ü ilgilendirir diyordu şimdi yökte böyle bir yetki bile görmüyor. kendilerine çok güveniyor bu ne idiğü belirsizler. resmen başına buyrukluk, kendini üstün görme eğilimi. katsayı farkı olmalıdır olmamalıdır olayı değil. milleti ,vatandaşı küçük görme, madur etme olayı nedir ya?? sen bu hakkı kendinde nerden buluyosun. millet 2 aydır alan değişikliği oluyor diye sayısaldan eşit ağırlığa eşit ağırlıktan sözele geçti. ve 2 aydır asıl alanlarının derslerinin yüzüne bakmıyorlar. sonra sınava bilmem kaç ay kala pat kafana geleni değiştir. bu insanların hakkını yediğiniz yeter artık.nokta,bitti...
yargıda tarafsızlığın büyük örneği, yazıktır günahtır yıllar sonra sırf istediği bölümü kazanmak isteyenler için büyük bir umut doğmuşken össye tekrar hazırlanmayı göze alan insanlara yapılan büyük bir hata ama alışmış bunlar insanların umutlarıyla oynamaya.
hiçbir şeyi değiştirmeyecek karar. yoğurdun kendisi bozuk sen üstündeki kaymağı alıyorsun ne fark eder?
ülkemizdeki eğitim sisteminin özeti şudur kanımca: lisedeki eğitim üniversitede işe yaramaz, üniversitedeki eğitim ise gerçek hayatta. ingiliz eğitim sistemini uygulamaya çalışmışız onu da yüzümüze gözümüze bulaştırmışız. şimdi de katsayıydı sınavdı uğraşıp duruyoruz.
hayatının en büyük hatasını yapmış küçücük bir çocuğun umutları yeşertildi. peki ya sonra ne oldu? danıştay denilen örümcek zihniyetin ürünü birkaç kendini bilmez tarafından hayatı tekrar karartıldı.
bu millet ne çektiyse hep bu üst tabakanın dinci-laik savaşından çekmedi mi? olan hep masum insanlara olmadı mı?
yeter artık şerefsizler! bırakın insanların hayatıyla oynamayı.
yazıklar olsun lan!
"şeriat yanlılarının önünü keselim, devlet kadrolarına giremesinler" mantığıyla ve ancak 3. dünya ülkelerinde yapılabilecek kadar ahmakça bir planla azınlık için büyük çoğunluğu yakarak* (denizcilik, sağlık, adalet, ticaret, endüstri meslek mezunları vs.) uygulamaya konulan yasanın 10. yılında son raund.
bu 10 yıllık süreçte asıl niyeti gizlemek için o kadar saçma bahaneler duydum ki, o mesnetsiz, cılız takiyeleri dinlemek midemi bulandırıyor artık. iş bu sebepten tek bi' entryle o yarak kürek savunmaları (burada yapılan ve yapılmayan ) cevaplayıp mevzudan sıyrılabilirsem çok mutlu olaca(ğı)m:
öncelikle herkes, bu uygulamanın asıl nedeninin, birilerinin "arka bahçemiz" dediği okulların önünü kesmek olduğunu çok iyi bilsin. yok meslek liselerine o kadar yatırım yaptık, mesleğe yönledirdik o yüzden ... safsatalarını geçelim. bu süreci yaşayanların pek hoş karşılayabileceği şakalar değil bunlar.
hala (daha) "haklı gerekçe" diye diretenler varsa buyrun başlayalım:
1)biz 14-15 yaşında anadolu lisesini/ fen lisesini kazandık; yoğun matematik, fizik eğitimi aldık, meslek lisesi mezunları bu derslerin hiçbirini görmedi.
el cevap: liseler 4 yıla çıkarılmadan önce 5 yıl (yazıyla beş) eğitim veren anadolu teknik liseleri vardı.** bu okullarda matematik, fizik, geometri gibi normal lise müfredatında yer alan bütün derslerin yanı sıra mesleki dersler de okutulurdu. ayrıca sen yazın sikini taşağını yaya yaya yatarken bu arkadaşlar(?) bilumum işletmelerde staj yapıp iş hayatının ne sikim bi şey olduğunu görürlerdi.
elini kolunu sallayarak düz liseye kaydını yaptıran her odun, hiçbir engelle karşılaşmadan üniversite sınavına girebilirken, o senin "hak etmiyor" dediğin adamlar, anadolu liseleri sınavıyla kazandıkları okullardan mezun olduklarında kendi branşlarında yüksek eğitim almaya bile layık görülmüyorlar.
dur, seni de kendim kadar aptal sandığım için şöyle izah edeyim:
mehmet, anadolu liseleri sınavıyla anadolu teknik lisesi, uçak teknisyenliği bölümünü kazanmış olsun. 5 yıl boyunca (1 yılı yabancı dil hazırlıktır) matematik, geometri gibi derslerle boğuşurken atelye derslerinde de uçak motor, elektrik-elektronik dersleriyle mesleğine hazırlanıyor. yaz tatilinde de, çeşitli şirketlerde uçakların altına yatıp pratik yapıyor. sonra?
sonra herhangi bir lisenin sayısal alan mezunu ondan daha az puan almasına rağmen uçak mühendisliğinde okumaya hak kazanıyor. ya mehmet? o da başta bu sistemi çıkaranlar ve savunanlar olmak üzere önüne kim gelirse küfrede küfrede evin yolunu tutuyor. büyük ihtimalle 5-6 yıl sonra bir uçağın altında tornavida döndürmeye devam ederken, kendisinden daha az puanla uçak mühendisi olan şahıs, onun şefi olacak. çoq guzel de mi?
hadi anadolu teknik ve anadolu meslek liseleri faslını kapatalım. meslek lisesi mezunlarının da senin kadar kültür dersi görmediğini farz edelim.
burada avantajlı olan sen değil misin yavru?
o adam/kadın sap gibi çıkmış meslek lisesinden. doğru dürüst ne matematik ne de fizik biliyor. öss'de onun önüne geçmen, hedeflenen yeri kazanman çok daha kolay değil mi? neden caz yapıyorsun?
korkuyorsun. bir gencin, 14-15 yaşında yaptığı/yapmaya zorlandığı hatalar yüzünden istemediği bir hayata mahkum olmasını, rakibin olmasına tercih ediyorsun.
senden daha az eğitim almış, daha zor şartlarda yarışa başlamış birisi, aynı düzeyde bilgiye ullaşsa bile "aaa ama o lisede görmedi ki bu dersleri, banane ya!" yavşaklığına yatacak kadar olgunsun çünkü. benim küçük riyakarım..
2)devlet bu okullara o kadar yatırım yaptı, 4 yıl boyunca kendi alanlarında eğitildiler. şimdi başka bi mesleği seçerlerse devlet zarar etmiş olmaz mı?
el cevap: bi sikim olmaz! hayatı boyunca sevmeyeceği bir mesleği yapacağına farklı, sevdiği bir alanda çalışması çok daha evladır. demokratik bir devletin amacı, insanlarının refahını, mutluluğunu sağlamaktır.
kaldı ki, o okullarda diğer liselerden farklı olarak öğrenciler kendi malzemelerinin parasını ceplerinden öderler. takım çantasından, kullanılan malzemelere kadar bütün alet edavat kendilerine aittir. kısacası devletin çok bi masraf yaptığını söylemek pek doğru olmaz. ha yapılmış bir masraf varsa da, eğitimi ücretsiz olan bir "sosyal devlet"in bireylerinin vergileriyle yapılmıştır. benim ailemin verdiği vergiyle bir masraf yapılmışsa sana ne oluyo amk!
el cevap: imam hatip liselerinin tamamı, vatandaşların vergileriyle devlet tarafından açılmıştır. bir devlet düşünün ki, kendi açtığı okulları tehlike olarak görsün, bu okullarda okuyan kendi vatandaşlarını öteki olarak nitelesin/fişlesin!
"lan bu ne sikim devlet!" dersin değil mi?
de.
şu, "şeriatçılar kıl, tüy, yün olacak, ecdadımızı sikecek" mevzusuna gelirsek, üzülerek söylüyorum ki, bunun kaynağı imam hatip liseleri değildir.
asıl kaynak, o çok övülen fen ve anadolu liselerinde yetişen, efendilerine büyük manevi bağla biat edip, kazandıkları fakültelerin (ve örgütün) gücüyle devlet kademelerinde en üst makamlara yerleşen çok sevimli, hoşgörü timsali şakirdlerdir. yani o istenmeyen, sevilmeyen insanlar hemen hemen her kurumda, her kademede mevcuttur. ve evet, doktor da, avukat da, emniyet müdürü de olabiliyorlar.
son olarak, "bu ülkenin başbakanı imam hatip mezunudur. siz, koyduğunuz yasaklarla suçsuz vatandaşları engellemekten başka bi sik yapamazsınız" diyerek sözümü noktalıyorum.
muck.
* imam hatip mezunlarının meslek lisesi mezunlarının içindeki oranı %7'dir. %9 şeklinde veriler de mevcut. çok fark etmez, nihayetinde 10 kişi için 90 kişiyi yakmak demokrasi, cumhuriyet ve sosyal devlet anlayışıyla bağdaşan bir durum değil.
** şimdi (bildiğim kadarıyla) bütün endüstri meslek ve anadolu meslek liselerinin adı anadolu teknik lisesi olarak değiştirildi. artık, 5 yıl eğitim yapan mesleki ve teknik liseler kalmadı, sanırım.
Meslek lisesi mezunlarının (Except imam orator) tekrar duvara toslamaları anlamına geliyor. Dün keşke memurların yerine meslek liseliler sesini yükseltseydi dedirtecek kadar kötü bir karar.
piyasada mühendislerin bir derece müdür gibi çalıştığını görüyoruz demi ama mühendisin asıl olarak yapması gereken işleri teknik eğitim fakültesi mezunu olan meslek lisesini bitirip öğretmenliğini okuyanlar yapıyor.ve bu adamlar meslek lisesi mezunu ona göre yorum yazın.inanmayanlarla istediği zaman gider fabrikalara görür durumun böyle oldugunu.
at gözlüğünü çıkarın artık.düz liseye puansız gidildiğini hepimiz biliyoruz. kaldıki imam hatiplilerin mühendis, doktor olmasına meslek liselilerde karşıdır.
bıktırmış bir karardır. ülkedeki yök mahdumları ve hükümetin son 10 sene içindeki eğitimi yapboz haline getirmelerine[n kere değişen eğitim sistemi x kere kafa karıştırdı] tuz biber ekecek bir olaydır. tüm saçmalıkkların başlangıcı ise yökün ösys'de kural değişikliğine giderek 1999'da sistemi değiştirmesidir. işin içinde hiç bir şekilde pragmatik bir yön gözlenmeden yapılmıştır. katı kemalist yök üyelerinin sırf imamhatipleri elemine etmek için sistemi yapboz haline getirmesidir.
bu ülke sırf imamhatiplerden mi ibaret?
cümle alem bilir bu sistem değişikliğinin imahatip dolayısı ile yapıldığı ve mesleki eğitim kisvesi altında ortaya servis edildiği[bana sorarsanız sözel, sayısal ve eşit ağırlık bölümleri olan imahatip liselerinin uzaktan yakından meslek liseleri ile alakalı olmadıkları]. yok efendim ara eleman yetişecekmiş de, bu ara eleman ihtiyacını meslek liseleri karşılayacakmış da bu nedenle üniversiteye gitmemeleri gerekmiş de! [siz bu iki eğitimin entegrasyonunu doğru düzgün sağlarsanız çok çok daha iyi şeyler ortaya çıkacaktır, akparti hükümeti döneminde eğitimin en büyük sıkıtısı yök ile meb arasındaki otorite çatışması ve uyumsuzluktu, bundna dolayı üniversiteye başlayan öğrenci ne limit bilir ne de türev bilirdi] bununla birlikte farz edelim meslek liselerinin salt amacı ara eleman yetiştirmek olsun ve bu insanlar üniversiteye girmesin!
sonuçlara bir bakın?
meslek liselerinin yarısından çoğu öğrenci sıkıntısı çekiyor. millet çoluğunu çocuğunu göndermiyor artık meslek liselerine. bu nedenle iki sene önce koç efendi artık meslek liselerine burs vermeye başladı. çünkü insanlar çocuklarını göndermiyorlar ve bunun neticesinde de ara eleman ihtiyacı karşılan[a]mıyor. bununla birlikte cümle alem biliyor ki, türkiye'de meslek liseleri üniversitelerden çok çok daha fazla sektörle işbirliği içinde ve pratiğe daha fazla dayalı. aslına baakrsanız üniversitelerin böyle olması lazım.
sistem değişikliği ile ilgili olarak da, 1999'da yapılan bu değişiklik bir iki yök üyesinin uykusu kaçması sonucu sabah sistemi değişmiş halde bulan meslek lisesi öğrencisinin yaşadıklarını düşünün?
bunun için ne düz liselere bir geçiş süresi verdiler, ne de belirli bir öğrenci kesimi için katsayı düzeltmesi. bıçak gibi keskin bir geçiş yaptılar. sonuçta kol kırıldı yen içinde kaldı. danıştay tuz biber eksin bazı işbilmezler de kıçına kına yaksın!
katsayı bu ülkede yapılmış en büyük irticacı eylemdir. hiç bir başka irticacı eylem katsayı zulmü ile kıyaslamaz.
imam hatip liseleri yüzünden ticaret lisesi, teknik liseler, mesleki liseler, endüstri meslek liseleri rezil kepaze edilmiş ve ülke ekonomisinin içine sıçılmıştır. teknik mesleki ara eleman ihtiyacı duyan sektörlere darbe vurulmuştur.
türkiyenin en zengin ailesi koç ailesi "meslek lisesi memleket meselesidir" diye gaztelere tam sayfa ilan veriyorsa düşünmeye bile gerek yoktur.
ticaret lisesi mezunu bir öğrenci işletme bölüme girmek için ek puan alamıyor düz lise mezunu ek puan alıyorsa....
endüstri meslek lisesi elektrik mezunu öğrencisi okul birincisi olsa, öss de tüm soruları eksiksiz doğru cevaplamasına rağmen hiç bir elektrik mühhendisliğine puanı yetmiyorsa................. *
15 yaşındaki bir çocuk doğru karar veremez bunun içindir ki ikinci bir şans hakkı verilmelidir zaten o kadar yıl teknik eğitim görüpte tıp kazanabiliyorsa helal olsun ama kat sayı sadece onu değil ailesinin zoruyla sayısal okuyupta eşit ağırlık tercih etmek isteyenler içinde iyi olacaktı.
katsayının kaldırıldığını duyarak çalışmalarını buna göre şekillendirenlerin, kaybettiği aylarını kimin geri vereceği sorusuna cevap veremeyen karardır. gencimiz sayılsada okuyor fakat kendisine göre bir bölüm olmadığını anlamış. alan dışı tercihlerinin serbest olduğunu duyan genç çalışmalarını yeni düzenlemeye göre yapmış. örneğin eşit ağırlık derslerine göre çalışmış. şimdi bu karar sonrası, bu genç ne yapacaktır, coğrafya, tarih çalıştığı vakitleri fene ayırmadığına mı yansın? danıştaydaki sayın hukukçular bunu da açıklasalardı keşke. bu yazdıklarım kurmaca değildir yazarlar ve okurlar. şuan yaşanıyor olan hayal kırıklıkları. insanları ülkelerine ve sisteme küstürmenin ne manası var. gencecik insaları umutsuzluğa sevketmenin? lütfen dar pencerelerinizden sıyrılın rica ediyorum. gereksiz korkular yüzünden, parlak gençleri üzmeyelim. umarım itiraz davasıyla durdurma iptal edilir.
yerinde karardır tek sorun geç verilmesi ve insanların hazırlıklarını buna göre yapmasıdır, insanın 4 yıldır eğitimi aldığı meslek dışında tercih yapmaya yönlendirmek zaten bozuk olan sistemi daha da bozma çabasıdır.kimse ne zorla düz liseye ne meslek lisesine ne fen lisesine ne de anadolu lisesine gönderilmiştir.isteyen ergenekoncu desin isteyen 28 şubatçı desin, meslek lisesine kendi alanını tercih ettiği halde gelen ek puan kalkmadığı halde; düz lise, anadolu lisesi öğrencisinin kendi alanını tercih ettiğinde sağlandığı avantaj kalkıyorsa bunda art niyet aramak gayet normaldir.oldu canım meslek lisesi hukuk, tıp tercih ettiğinde; fen öğrencisi eşit ağırlık, dil öğrencisiyle aynı puanla değerlendirilsin ama fen, eşit ağırlık, dil, sözel öğrencisi ilahiyat, ingilizce öğretmenliği, turizm okumak isterse meslek lisesine ek puan verilsin...
katsayı adaletsizlik falan değildir, meslek lisesinin amacı ara elaman yetiştirmek, mesleki eğitim vermektir, gençleri eğitimini almadıkları mesleklere yönlendirmek değildir.
mantıklı düşünen birilerinin de olduğunu gösteren karardır. sonuçta sırf boktan bir anadolu lisesi kazanmak için bile olsa dersanelerde çocukluk günlerini harcayan, bu amacını gerçekleştiren kişilere haksızlıktı sistemin değiştirilmeye çalışılması. üstüne bir de iyi bir üniversite kazanmak için lisede köpek gibi çalışıyor bu gençler. başından beri haksızlıktı. çalışanla çalışmayan yerini bilsin. şunu da herkes biliyor ki meslek liselerine gidenler çalışmayan tipler. şimdi çıkacak birkaç kişi yok ben bilmem ne istediğimden dolayı meslek lisesine gittim diyecek. kendilerini kandırmasınlar. anadolu lisesini kazanabilecekken kimsenin meslek lisesine gideceğini de sanmıyorum.
chp'nin bir dönem yaptığı görevi üstlenip herşeyi mahkemeye götüren kurumların açtığı mahkemenin sonucudur. hak-hukuk diyenlerin açtığı davanın sonucunda kendini enayi gibi hissetmelerine yol açan bir kitle oluşmuştur. zira bu kişilerin birçoğu dershanelere para vermiş birçoğu sırf bu adaletsizlik kalktı diye imam-hatip lisesine kaydolmuştur.
"danıştayın ideolojisi sonucu verdiği karardır" diyenlerin, ideolojileri yüzünden düz mantıkla dahi ilerleyemedikleri konudur bu.
en başında imam olucam demişsin sen, tıpta ne işin var daha ömründe bioloji görmeden..
en başında talaşlı üretim elemanı olucam demişsin elektrik mühendisliğinde ne işin var daha hayatında fizik görmeden...,
evet adam en başında öğretmen olucam demiş ama biolojinin de edebiyatın da fiziğin de en alasını görmüş zaten. fakültede okumak en doğal hakkı.
farkındaysanız yukarıda ideolojilerden bahsetmedim ben. sadece verilen kararlardan bahsettim. imam olmak, talaşlı üretim elemanı olmak gibi..14 yaşında çocuğun verdiği kararın geçerliliğinden dem vuranlar için de.. bu her ülkede bu şekilde ilerliyor. almanyada bile, ki teknik eğitimin en ileride olan ülkedir kendisi, öğrenci lise çağında seçimini yapıyor ve teknik liseye gitmiş olan öğrenci üniversiteye bile gidemiyor. neden derseniz; almanyada üniversite sınavı bizde eskiden yapılan klasik yazılı lise bitirme sınavları gibi. fizik görmemiş öğrenci bu sınava giremiyor.
neden? çok basit bir cevabı var. hiç fizik görmemiş çünkü..fizik yerine teknik dersler görmüş sahibi olmayı istediği meslek doğrultusunda..
ayrıca bu ülkede herkes mühendis olursa ara elemanın yapması gerektiği işi kim yapacak?
bir daha düşünün.ideolojilerinizi kenara bırakabilirseniz tabi..
ne gerekçeyle durdurduklarına akıl sır ermeyen, anlaşılmaz karar. yukarıdaki entrylere bakarsanız çoğunluk ya haklı ya haksız derken sadece işine gelip gelmediğine bakıyor. hukuk ise hiç konuşulmuyor. tevhid-i tedrisat kanunu eğitimde birlik diyerek tüm okulları milli eğitime bağlamış ve yök diye bir kurumla bunun daha ilerisine gitmişken aynı milli eğitim kurumundan mezun olan iki insan arasında adaletsizlik güdülüyor.
şimdi geçmişe bir bakalım. 28 şubat sürecine kadar mesleki eğitim kurumları daha az fen bilimleri, sosyal bilimler ve matematik dersleri aldığı için eşitlik getirmek için bu öğrenim kurumlarında okuyup mezun olanlara ek katsayı verilirdi. yine de pek azı üniversitelere girebilirdi. bu şekilde üniversiteye girenler genelde çalışkan, zeka seviyesi yüksek insanlar olabiliyordu. sonra 28 şubat sürecinde katsayı tersine işletildi. tek amaç imam hatipli vatandaşları "irticacı" diye yaftalayıp sosyal hayattan uzaklaştırıp evlerine göndermekti. fakat diğer meslek lisesi öğrencileri de yanında mağdur oldular. aynen onur öymen'in yan hasar diye nitelediği insanların durumuna düştüler.
yıllarca ek katsayı ile desteklenirken aynı anayasa ve kanunlar vardı ve danıştay bu ek katsayı verilmesine karşı çıkmazken, şimdi 28 şubat'la düşürülen katsayı eşitlenmeye çalışılınca hangi anayasa maddesine dayanarak bunu iptal ediyorlar? yıllar boyu hiç sorun yokken şimdi insanları mesleki liseli ve düz liseli diye ayırıp sınavda birbirlerine karşı yarışan insanları ayırıp, ayrımcılık yapmak suç değil mi? herhangi bir kanuna dayanmyor ama eğitim sistemine müdahale edecek gücü elinde zannederek karar veren danıştayın türk eğitim sistemini düzenleme görevi mi var?
herkes dilediği entryi girebilir. kendi siyasi görüşüne uygun kararları destekleyebilir. ama hukuk herkese lazım. gün gelir size de lazım olur. ben yine haklının yanında olurum. ama bu hukuksuzluklardan canı yanan arkadaşların sizi destekleyeceğini hiç zannetmeyin.
hangi insan hakkı veya aklı, az ders gördüğü ve sizinle aynı sınava girdiği halde siz 80 puan alırken onun 30 puan almasına razı olur? insanlık dediğiniz bu mu? ne insan haklarına, ne insan aklına ne hukuka uygun bir karar değil... hukukçular siyasi görüşlerine göre karar vererek hukuku zedelerken, insanların vicdanlarını sızlatan kararlara imza atarlarken kim hukuka güvenir? hukukçu dediğin bir davaya girerken önce siyasi duruşunu kapının dışında bırakıp öyle girebilmeli, yoksa bırakıp gitsin, politika yapsın.
kendilerini bu ülkenin sahibi zanneden ve bu sahiplenme güdüsü ile herşeyi eline yüzüne bulaştıranların aldıkları son saçma sapan karardır.
artık yeter böyle saçma sapan tutumlarla her geçen gün daha fazla komik duruma düşüp, her geçen gün daha fazla küçülüyorsunuz, böyle bir karar alıncaksa sene başında alınmalıydı bir çok insan seçim yaptı, dershanelere gitti, okullarını bırakıp istediği bölüme gitmek için çaba sarf etmeye başladı.
çocuk oyuncağımı bu, bizim eğitim hayatımızın içine sıçtınız ama artık yeter bırakın şu insanların yakasını,
sistemi değiştire değiştire delik deşik ettiniz, şimdi de bu karar çıktı,
m kemal a sahip çıkıyorum diyen bir insan çıkıp dersim katliamını övüyor ve ben atatürk e sahip çıktım diyip, tarihi tekrar insanların ama bu seferde dogru biçimde öğrenmsine yardım ediyor,
ve bu ülkeye sahip çıkıyoruz diyorsunuz hadi oradan, oyuncak değil lan bu halk var karşınızda herşeyin de bir sınırı var, artık yeter...
bence yanlış verilmiş bir karardır.Üniversiteye giriş sınavla değil mi?Ee o zaman sorun ne?Kaldır şu katsayıyı kim daha iyi çalışıyorsa kim hakediyorsa o gitsin üniversiteye.Haa kimse kimseyi zorla göndermiyor meslek liseleri veya imam hatiplere.Eğer amacın üniversiteyse git düz veya anadoluya yok ben imam olacam ya da tekniker olacam diyorsan git meslek lisesi ve imam hatiplere.Ama böyle haksızlık ortamında okumak bence en kötü seçenek.