üç senede mezun olduğum dört senelik eğitim kurumu. ** öğretmenleri ve idarecileri için aynı şeyleri söyleyemesem de, öğrencilerinin hepsi candır, biri var ki o da canandır.
(bkz: lise aşkı)
bir zamanlar basket maçlarında yavşak kürşat anadolu lisesi diye anılırdı bu okul. bunları inadına hakemlerin arkasına oturturlardı, her türlü hareketi çekerlerdi karşı takım seyircisine ama kendilerine bir ''yusuf'' yapılsa hemen görülürdü. sonra da yavşak yavşak gülerlerdi uyarı anonsunun ardından. öyle kötü insanlar var. okuldan kaçılıp maça gidildiğinde hocalara bahane olarak sunulurdu ''ama maç ykal'eyleydi hocaaam''. hoca da takımın antrenörü ya neyse..
içel anadolu lisesi'yle ilgili bir kuyruk acısı mı desem, sidik yarışı mı desem öyle bir şey var işte. ellerine bir defa okulun adının bir ara ''mersin anadolu lisesi'' olmasından tevellit bir koz geçmiştir, yıllarca onun ekmeğini yediler. ''mal oldunuz lan siz mal, insan olun öyle gelin'' dediler. yenilerde başka uğraşacak nokta buldular mı bilemiyorum.
o değil de kızların ekose etekleri çok güzeldi, bu okulun özendiğim tek şeyiydi.
Kar yağmayan Mersin'de bir nesli kartopu oynamış bir okuldur. dağın başında ve yeşillik içinde olmasından mütevellit oksijen zehirlenmesi yaşayan ergenler olarak uzun eşek mi oynasak kayış mı oynasak bilemezdik efendim. (bkz: 35 40 erkeğin kemerle birbirine kafa göz dalması)
her cinsten öğrencinin yanında öğretmenide bulunan okul. ülkücüsü devrimcisi dincisi dinsizi evrimcisi sosyalisti kapitalisti hepsi vardı arkadaş. güzel kızlarıyla diğer okulların dilinden düşmeyen, ekose eteği efsane olmuş okul. Kürşat olayıyla yankılanmış ama ben öğrendim çakan kürşatmış sorun yok o yüzden helal be koçum.
allahın dağına yapılmış, sessiz, sakin, etrafı ormanla kaplı, uzaklardan denizi görebildiğiniz, mezun olduğum lisem. mersinin ikinci anadolu lisesi olarak geçer kendileri. mezun olana kadar disiplin olaylarımdan dolayı iyice beni kendinden nefret ettirmiştir bu okul. birkaç hocası ve iyi dostluklar dışında aklımda kalan tek şey de ekose etek.
mersin'in ikinci anadolu lisesi olarak anılan mezun olduğum okul. değişik bir okuldu. öğrencileri birbirini tutuyor görünür ama en ufak olayda birbirine girerlerdi. okulun öğrencisi olmayanlar tarafından kerhane ismi yakıştırdıklarını bile duymuşluğum var. sadece 3 sene okudum. ilk başlarda alışamamış olsam da daha sonra çok sevdim bu okulu. dinci hocalar, ülkücü hocalar, solcu hocalar... hepsine ayrı konuşmak zorunda kalırdık. okuldan kaçtığınız zaman dolmuşun biran önce gelmesini istersiniz çünkü dağ başında bir okuldu. eğer erken davranamazsan hocalar anında sırtından tutup okula götürürdü. hatta vakt-i zamanında 2 evli hoca arasında aşk dedikoduları ortaya çıkmıştı lakin bizzat kendilerine sorulması üzerine "hayır yok öyle bir şey" demişlerdi. gerçi ateş olmayan yerden duman çıkmaz ya neyse...