istanbul'a yapılacak olan köprüye yavuz sultan selim isminin verilmesine karşı çıkmış hocamız. hocam haklı yavuz sultan selim çok büyük bir padişah ama seferleri hep doğuya yaptı.
''3üncü boğaz köprüsünün adının Yavuz Sultan Selim olmasını anlayamadım. Çünkü Yavuz Sultan Selim, istanbulla hiç alakası olmayan bir hükümdar. Seferlerini Doğuya yapmıştır. Mısıra, Şah ismaile karşı seferler yapmıştır. istanbulun fethinden sonra hükümdar olmuştur. Yavuz Sultan Selim camisi bile babası tarafında tamamlanmıştır. 8 sene 8 ay 8 gün hükümdarlığı var. istanbulda bile doğru dürüst kalmamış. Buna karşın Yıldırım Bayezid Anadolu Hisarını yaptırmıştır ve ilk kuşatmayı Yıldırım Bayezid yapmıştır. Anlamı büyük. Kosova Savaşına katılmıştır. Dolayısıyla, aslında herhalde Yavuzla Yıldırımın karıştırıldığını düşünüyorum ve köprünün adının Yıldırım Bayezid olması gerektiğini düşünüyorum."
"ermeniler'e söyledim gelin türkler size soykırımı nerede yaptıysa toplu mezarlarınızı kazalım çıkan kemikleri uluslararası labaratuvarlarda inceletelim.ama 2003 yılından beri hiç toplu mezar göstermediler.buna rağmen isveç parlementosunda mardin'de bir toplu mezar olduğunu iddia ettiler.üsteledim ve isveç'ten ermeni asıllı bir parlementer geldi yanında da süryani bir şahıs var..gittik mardin'de iddia edilen yerde bir delik var ama bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.adama gir delikten içeri dedim girmem üstüm pislenir dedi.sana elbise alırım gir dedim bu kez savcı izni lazım dedi.allah'tan hem savcı hem kaymakam vardı yanımızda savcı bey izin verdi ve girdik beraber.içerideki kemiklerden inceletmek için numune al dedim almam dedi işi yokuşa sürdü.ben numuneler aldım ve uluslararası labaratuvarlarda incelettim kemikler 2200 yıllık çıktı.biz ermenileri 2200 yıl önce mi katlettik.iyi de biz o zamanlar anadolu'da değildik ki!.. roma'dan kalma toplu mezarlardı onlar.türkler tarihin hiç bir döneminde soykırım yapmamıştır"
prof dr. yusuf halaçoğlu (hocalı katliamı paneli/kars - 17.02.2013)
Ttk. başkanı iken kurumun bursuyla okudum..Burslarda düzensiz davranan, sorumsuz davranan bir başkandı..Gazi Fen Edebiyat'da göreve başladığı zaman odasında birkez dahi bulamadığını birisidir.Ancak yaptığı özellikle Ermeni Sorunu yazıları ve makaleleleri tek direnenin bu konuda o olması açısından önemlidir.
öyle bir adamdır ki gerçeği söylemekten korkmaz, 'şu ne der, bu ne der' diye düşünmez, ödlekler gibi bildiklerini söylemekten kaçmaz. her sözü kanıtlara dayanır, ermeni tayfasınınkiler gibi laftan ibaret değildir.
her koşulda arkasında durulması bir insanlık onuru meselesi olan bir adamdır halaçoğlu.
milletvekili olmadan önce kayseride fotoğraf çektirdiğim kayseri mhp milletvekili. tüm miletvekillerinden tarih konusunda daha bilgili olmasına rağmen (sözde) dersim katliamı araştırılılarken yaptığı konuşmayı hiçbir milletvekili dikkate almamış laubali laubali dalga geçmiştir. geçenlerde kardeşi ahmet halaçoğlu vefat etti Allah rahmet eylesin.
mecliste çoğu vekili her an her konu da bilgisiyle, kültürüyle pert edebilecek potansiyele sahip eski türk tarih kurumu başkanı. şimdi ise kayseri milletvekili..
vatan gazetesine verdiği röportaj hayli sarsıcı olan tarihçi milletvekili. meclisin en saygın isimlerinden.
--spoiler--
tarihçi ve mhp milletvekili prof. halaçoğluna göre suriye düşerse 3. dünya savaşı çıkabilir. halaçoğlu türkiyenin suriye politikasına ise sert eleştiriler yöneltiyor: tarih boyunca emperyalist olmayan türklerin emperyalist bir millet haline sokulması görüntüsünü veriyor.
-suriyeyle gerilim her geçen gün artıyor. iki ülkenin geleceğinde ne görüyorsunuz?
dışardan medyaya yansıtılanla içerde olanların aynı olmadığı görülüyor. orta doğuda meydana gelen olayların arkasında abdnin olduğunu artık herkes biliyor. bopun bir parçası bu. hangi sebeple ortaya çıktığı birinci derece önemli, çünkü esad, kaddafi, mübarek olsun diktatör türünde yönetim sergileyen arap dünyasındaki insanlar dün de vardı. bir sene öncesine kadar da ab ve abd ile hatta türkiyeyle çok yakın ilişkiler içindeydiler. ne değişti?
-galiba herkes bu sorunun cevabını merak ediyor?
evet. birdenbire bunların diktatörlükleri, halka zulmettikleri akla geldi. bir de çelişki var: demokrasi gelmesini istedikleri ülkelere karşılık abdnin en yakın dostlarından olan ürdün, suudi arabistan, emirlikle, krallıkla yönetiliyor. ne demokrasi var, ne insan haklarına riayet ediliyor. suudi arabistanda idamlar hâlâ kafa kesilerek yapılıyor. bakın dünyada son 10 yıl içinde müthiş bir değişim meydana geldi. tüm orta doğu ile türk dünyası birlikte ele alındığında dünya petrollerinin yüzde 67.5ini oluşturduğunu görürsünüz. dünya petrolünün yüzde 26sı abd, yüzde 20si ab ülkelerinde kullanılıyor. ab sömürgelerini kaybettikten sonra hammadde kaynaklarını ve işgücünü kaybetti. ama uzak doğu birdenbire elektronik ve sanayi bakımından gelişmeye başladı. batı dünyası ucuz iş gücüyle mücadele edemeyince fabrikalarının birçoğunu çine kurdu. çin bugün devasa bir ekonomi. 3.2 trilyon dolarlık döviz fazlası var. asıl ilginç olan tarafı 1.9 trilyon dolarlık kısmının abd devlet tahvili olmasıdır. çin bunu piyasaya sürerse abdde ekonomi kalmaz, tüm şirketler iflas eder. abd kendini kurtarmak için ne yapacak? çini savaşla yıkamaz, mümkün değil. ekonomik güçle olmaz. peki çinin kendinde olmayan ve en çok ihtiyaç duyduğu şey nedir?
-petrol mü?
aynen öyle. çin petrolü libyadan, orta doğu ülkelerinden alıyor. meydana gelen olayların temelinde yer alan neden budur. suriye düşmeden iranı kontrol edemezsiniz. son kale olarak suriyeyi düşürmeye çalışıyorlar. meseleyi bu açıdan aldığımızda işin rengi tamamen değişiyor. çin güney denizinde petrol buldu ama uzun sürecek bir siyasi çekişme yaşanacak gibi görünüyor. orta doğuya bu çerçevede baktığınızda görüyorsunuz: tunusta olaylar oldu, libya, mısırda ve suriyede oldu. yemende oldu çünkü orada petrol yok ama kızıl denize girişi kontrol eden bir devletti.
--spoiler--
kıbrıs'taki arazilerin üçte ikisinin türk vakıflarına ait olduğunu iddi edip ve 'ingiliz üsleri de türk' deyip 'aihm'e gidilmeli. 100 milyar dolar tazminat alınabilir' diye konuşmuş türk tarih kurumu eski başkanı, mhp milletvekili.
türk tarih kurumu başkanlığı görevinden alınışının, abd ve ermenistan baskısı sonucu gerçekleştiğini ileri süren tarihçidir. sözde soykırım iddiaları konusunda en elle tutulur araştırmaları yapan kişilerden birisi olduğunu düşünürsek, yabana atılmaması gereken iddiadır.
ermeni soykırımı yoktur dediği için isviçre'de tutuklanmak istenen eski ttk başkanı. hepimiz ermeniyiz demediği için akp tarafından görevinden alınmış profesördür.