3 ay önce ailemize katılan, "necmi" ismini verdigimiz kaplumbağamız dün vefat etmiş. aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük. hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip, necmiyi aldığımız dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda abi onlar kış uykusuna yatar cevabını almış bulunmaktayız. hepimizin başı sağolsun. bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde.
güzel yurdumun güzel insanıdır. parmak arası terliği çorapla giyen, tv kumandasını poşetleyen, cebinde taşıdığı 15 günlük sümüklü selpak * ile ağzını silendir. biraz senden, biraz bendendir. ortama göre coşan, aksıran, tıksırandır. yolda yürürken yellenendir. komiktir yani ama doğallığın, safiliğin ulaştığı nirvananın farklı bir tabiridir.
özet: seni seviyorum be sözlük
beş kız arkadaş evlilik üzerine koyu bir sohbete koyulduk. altı aylık evli olan arkadaşımız "arkadaşlar kesin evlenin." dedi. ilk defa evli olan birinden güzel bir söz duydum diyordum ki "aranızdaki tek salak ben olmak istemiyorum!" diye devam etti. böyledir yurdum insanı işte gayet ikna edici.
tüyü bitmedik yetimin hakkını yiyen kan emicilere dalkavukluk etmekte bir beis görmez de aslını astarını bilmediği bir olayın kahramanını kendini savunamayacak durumda bile olsa yerden yere vurmayı kendini aklamak zanneder.
tökezleyen birine vurmak kimsenin günahlarında azalma, sevaplarında çoğalma sağlamaz. bunu kimse öğretmedi mi size.
son günlerde iyice tiksindim be sizden. bi silkelenip kendinize gelin.
an itibariyle zara mağazasında sezon sonu indiriminin olduğu tıklım tıklım kasada sıra bekleyen insanların arasından çıkan bir apaçinin 'ben bu kiyafeti ziksen giymem' diye 80 desibel gücüyle nara attığı ve kasada bekleyen insancıkların çocuğu iğrenici bakışlarıyla yerden yere vurması
türkiye'den başka ülkede insana verildiğini duymadığımız tamlama.
bu sözde bir aşağılama ve genelleme var. yani sadece burada olur gibisinden. halbuki bir kaç ülke görmüş biri olarak durumun öyle olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. her yerde var yanlış veya hatalı davranan ama kimse ona "yurdum insanı demiyor.
bugün yolda yürürken bdp konvoyu yanımdan geçiyordu, aldırış etmedim. ancak şöyle bir durum oldu; konvoy yanımdan geçtiği sırada yolda yürüyordum, aldırış etmiyordum, 10 metre ilerimde 30 yaşlarında bir adam gördüm, konvoydaki bdp'lilere selam veriyordu, zafer işareti yapıyordu, uzaktan uzağa sevişiyorlardı...
derken, adama iyice yaklaştım, yüzüne baktım. bana güldü, sonra elini konvoya doğru çevirerek şöyle dedi;
yurdum insanı kağıt toplayıcısı bile olsa -ki kağıt toplayıcısı deme, aslında onlar geri dönüşümde bizden daha fazla çalışan insanlar- ticaret kafası inanılmaz derecede gelişmiş.
az önce apartmanın önündeki kağıt-plastik-metal ayrıştırıcı iki çalışanın sözlerine kulak misafiri oldum ve;
-bıragıcam bu işi amuagoyyim, bisligden migrobdan da gurtuluruh. sen de gel laa, açarız bi tukkan valla bah dinle bah, ben de gamıyon da var gettim mi doldur içine kaadı amuaagoyym göttü sat. düşün bah bunu
iyi para bundan iyi iş. hayde ei aaşamlar.