kuzeyden arnavutluk, makedonya ve bulgaristan, doğudan türkiye, güneydoğudan ege denizi, güneyden akdeniz ve batıdan adriyatik denizi ile çevrili, başkenti atina, para birimi euro, nüfusu yaklaşık 11 milyon olan ülkedir.
yok askerleri denize dökülmüş, hikaye bunlar. yunanistan askerleri paşa paşa gemilerine atlayıp yunanistan a geri dönüyorlar.
'bütün yunanlılar, anadolu yu istila etmek istiyormuş' düşüncesi ise ayrı bir hezeyan.
kral, itilaf devletlerinden yana savaşa girilmesine karşı. itilaf devletleri, askeri zorla ( darbe gibi bir şey) venizelos hükümetini kuruyorlar. venizelos hükümeti savaşa giriyor. venizelos hükümetine karşı çıktıkları, ve savaşa girilmesini reddettikleri için bir sürü yunan asılıyor.
sonra venizelos ile atatürk kanka oluyor. vesaire.
banka ve devlet daireleri sabah 7den öğlen 2ye kadar çalışan ondan sonra iki seksen uzanan millet.. saat3ten sonra bir dükkan açık görmezsin nerdeyse.. yassah hemşerim diye basıyorlar cezayı.. ha akşam kafeler restaurantlar büyük alışveriş merkezleri açıktır ayrı.. ben küçük esnaftan bahsediyorum..
bir kaç değersiz faşistleri yüzünden ülkemiz insanı tarafından düşman olarak görülen ülke aslında onlarda öğrenecek çok şeyimiz var tepkilerini gerektiği zaman en iyi şekilde göstermek gibi.
Antik Yunan Mitolojisi (Helen Kültürü), Atina'daki Akropol Tepesi, Aynaroz Kayalıkları, Rodos ve Girit Adaları, Deniz Ticaret Filosu, Sirtaki, Olimpos, Delphi, Athos Dağı ve Rahipleri, Maria Callas, Nikos Theodorakis, 12 Adalar, Papandreu, Onasis, Başkent Atina, Korint Kanalı, Zeytinyağı üretimi, Hipokrat Yemini (Doktorlar için) ile bilinen ülke.
Bir Selanik göçmeni olarak onlara dostlarımız gözüyle bakıyorum, müziklerini severim bize çok benzer, insanlarıda öyle neden düşmanca bakıyoruz anlamış değilim.Savaştık mı evet savaştık denize döktük ama onlarda ingilizlerin gazına gelmişlerdi bence.Küçüklüğümüzden beri düşman,öcü gibi gösterdiler bize onları, ama öyle değiller, teorime göre milli bilincimizin gelişmesi için öyle yetiştirildik biz belkide onlarda bizim gibi yetiştirildi kimbilir ama bildiğim bi şey var onlarla biz 'artık' düşman değil komşuyuz,dostuz belkide kardeşiz,sevgiliyiz...
türklerle aynı kültürü paylaşan, bunu dillendiren kişilerce baklavayı sahiplenmesi garipsenen ülke.
arkadaş aynı kültürü paylaştığımızı kimse inkar edemez. e koskoca avrupa'yı "baklava bizim" diye keklemiş bu insanlar, sen baklavana sahip çıkamadıysan yunanistan'a niye hırlıyorsun? ha çok pis kafa atası geliyor adamın, bi' beni sahiplenmediler, ama uyanık millet; kaptırıp sonra da yunanlara ağız dolusu küfretmek hiç etik değil be abi.
bir zamanlar astronomi gibi, felsefe gibi, tıp gibi, edebiyat gibi, resim gibi, müzik gibi, olimpiyatlar gibi, mimari gibi... hadi hepsini geçtim demokrasi gibi bir muhteşemliği dünyaya sunan kültürün şimdilerde sadece ve sadece baklavayı, rakıyı, dansöz gibi kültür unsurlarını kapmak için çalışması mide buklandırıcı.
Milletimizi diyorsunuz, devlet koruyor. Sorarım sana millet nedir? Senden bir kilometre uzaktaki adama farklı milletten der devlet, sen ta bin kilometre uzaktaki adamla aynı millettensin. Uyan artık. Sana bir yalan uydurdular millet diye. Bir masal! O emsalsiz zenginlerinizin, büyük devlet adamlarınızın kaçı o yazdıkları masaldaki gibi yaşıyor? Size bir şey söyleyeyim: Dünyadaki tüm zenginler aynı hayatları yaşıyor, aynı giysileri giyiyor, aynı yemekleri yiyor, hepsi farklı "millet"ten olsa da; ama hepsi konuşuyor millet adına, istisnasız. insanlık, uyan artık, sizi öyle bir eğittiler, öyle bir uyuttular ki, bu masal olmadan kendinizi ifade edemez haline geldiniz. Bu masal için kendi komşunuzu öldürürsünüz siz. Adına millet denilen bu masal için.
zamanında tüm dünyayı kendimize düşman edebildiğimiz için, her an kendilerine güveni olan ve günümüzde üstünlüğün, nüfus, silah gücü, şiddet vs ile değil, ekonomi, eğitim, kültür, diplomasi ve politikayla sağlandığını bizden daha iyi bilen ve bu konularda bizden çok çok önde olan komşumuz.
biz hala, 'tükürükle boğarız ulan, bir sıkımlık canları var, artislik yapmasınlar, gelirsek skeriz' gibi gereksiz düşüncelerle, onlara ayar vermeye çalışalım, onlar güçlenmeye devam etsin.
ayrıca, niye boğuyoruz? niye tükürüyoruz? niye öldürmek istiyoruz? bir kere daha bize barbar desinler diye mi?
neden bir ortamda 'yunan' kelimesi geçtiğinde, gözlerimiz büyüyor, çıldırıyoruz?
zamanında gelmişler ve derslerini almışlar, yaşanmış bitmiş şeyler, neden bu düşmanlığı sürdürmeye gayret ediyoruz?
neden beyin, ekonomi ve kültür olarak üstünlük kurmaya, kendimizi geliştirmeye çalışmıyoruz da, hala, asarız, keseriz diyoruz?
obama türkiye'yi ziyaret edince "ama bizi neden ziyaret etmiyor ühü ühü" triplerine giren bir acayip ülke. dünya siyasetinde pek isimleri geçmiyor bizim kadar. kıskanıyorlar doğal olarak.
türkiye'nin olumsuzluklarından sıkılan, fakat türk kokusundan da vazgeçmek istemeyen insanların bir numaralı uğrak yeri olan muhteşem memlekettir. internet hızının düşüklüğünden, gençlerin başıbozukluğundan falan yakınırız ya hep; "ulan gidicem almanya'ya" triplerine gireriz. bu triplerin cevabı yunanistan'dır. hem türkiye standartlarından daha iyi bir ortamda hayat sürebilir, hem de türkiye'deymiş gibi hissedebilirsiniz. sabah kahvaltısında zeytin peynir yiyip çay içebilir, akşamları uzo sofrasına** oturabilirsiniz. genelde kahve içerler gerçi, ama çay içiyorsunuz diye sizi de dövmezler. tek eksiği benim için kar yağmıyor oluşudur. insanları sıcak, kendisi sıcak şirin mi şirin bir ülkedir. kimi zaman büyük pürüzler çıkar, onun dışında hiçbir şey olmaz. polis-sivil çatışmaları, futbol maçı kavgaları en büyük sorunudur, onun dışında ot gibidir insanları, türk insanına da benzerler hani. kendinizi yabancı yerde hissetmezsiniz.
türk insanına önyargılı da yaklaşılmaz bu diyarda. kimisi çok sever kimisi hiç sevmez, ama hiçbirinin aklından "lan dur şunu bi döveyim" düşüncesi geçmez, herkesle gayet iyi ilişkiler içinde olabilir ve sevilen bir simaya dönüşebilirsiniz. en az bir kere gidilip görülmesi, hatta yaşanması gereken bir yerdir, çocukluk aşkımdır bir anlamda; ilk fırsatta kaçacağım ülkedir.
bisikletle çıksam akşama oradayım gerçi, ama sınırdan almıyorlar be azizim. zamanında okul gezisinde hareket çekmiştim askerlerine, sınıra ayağımı koymuştum "geçme" dedikçe. ama ölmüştür o askerler be, şimdiki niye almıyor ki...
ufakken sınırda kendilerine ettiğim büyük hakaret, yaptığım büyük ibnelik için,
belli aralıklarla aramızda istanbul-konstantinapol krizi çıkaran ülke. o diilde, bütün yunanistan'ın toplam nüfusu 10milyonküsur, oysa sadece istanbul'un tek başına nüfusu, 10milyonküsur. hadi diyelim ki içimizden geldi hediye ettik istanbul'u, o zamanda yunanistan'mı istanbul'a bağlıyoruz yoksa istanbul'mu yunanistan'a bağlıyoruz? nedir olayınız? çok kafamı kurcalar bu sorun sözlük.