diğer akdeniz ülkelerinde (bkz: türkiye, ispanya, italya, fransa..) görülen özelliklerin çoğuna sahiptir. iklimi, kültürü, insanları çevre ülkelerden etkilenmiş ve etkilemiştir. Geçmişindeki büyük uygarlığın esamesi kalmamış olmakla birlikte hala önemli kültürel bir değerdir. nitekim avrupa birliği'ne kabul edildiği sırada ap'de bir alman vekilin yaptığı konuşmada da belirttiği üzere yunanistan'ın avrupa birliği'nde olmasının tek sebebi günümüz avrupasının kültürel zeminini hazırlamış olmasıdır.
eurovision'a katılacakları şarkı ve hatunun sesi çok tırttandır. o kadar da güzel katılımcıları olmuş seçe seçe bu hatunu mu seçmişler dediğimdir.
öğrencilerinin öğrenci olma bilinci ile hareket ettiğidir ayrıca, devlet üniversitelerine uzanan her eli protesto etmişlerdir, okullarına gitmemişlerdir çok uzun sürece misal. nasıl desem gerçek demokrasiyi çok önceden yaşamaya başlamış olan bir halk için, zordur boyun eğmek.
öğrencilerine öğrencilerimiz çok özeniyor bu ülkenin, her fırsatta ayaklanma çıkarıyor. okuyun okulunuzu adam gibi, yunanlı gençlere özenip anarşik olmayın! jop geliyo bak çok konuşma hadi sınıfına!
edit: ironi olduğunu alenen belirteyim de troll'lerin kafası karışmasın eksiledikten sonra.
bu ülkeye giderseniz ve taksilere işiniz düşerse rahatlıkla taksi bulabilirsiniz. hatta içinde yolcu bulunan taksileri de çağırabilirsiniz. zira yunan taksicileri bir yolcu taşırken ikincisini de alabiliyorlar*.
21 nisan 1967'de bir askeri darbenin yapıldığı ülke. bu darbe öncesinde ve sonrasında yaşanan olayları ele almak gerekirse:
- birinci dünya savaşı sırasında constantine kraldı. venizelos ise başbakandı. constantine, savaşta tarafsız kalmaktan yanayken venizelos, ingiltere'nin tarafında savaşa katılmaktan yanaydı. bu da iki taraf arasında büyük anlaşmazlıklara yol açmıştı. ancak bu anlaşmazlıktan galip çıkan venizelos oldu ve yunanistan ingiltere'nin yanında savaşa katıldı. venizelos'un yandaşları krallık makamına karşıydı ve cumhuriyetçi bir yönetim şekli istiyorlardı. constantine ise krallığın devamını savunuyordu. venizelos 1936'ya kadar başbakanlık görevini sürdürdü.
- venizelos'un ardından devletin başına metaxas geçti ve bu dönemde kral da değişti. metaxas, herkesi susturmak amacındaydı ve siyasi partilere zarar vermeyi amaçlıyordu. bu dönemde diktatörlük çok popülerdi ve onun amacı da diktatör olmaktı. ikinci dünya savaşı başladığında metaxas savaşa katılmamaktan yanaydı. ancak, savaş başlayınca italya yunanistan'ı işgal etmek istedi. ama başarılı olamadılar. bundan hemen sonra ise almanya yunanistan'ı işgal etti. böylece almanya, türkiye'nin komşusu oldu. 1941'de almanya'nın işgaliyle birlikte metaxas dönemi de bitti. alman işgali yunan halkı için bir kabus gibiydi. halk metaxas'ın diktatörlüğünden şikayet ederken bu yönetimden daha da kötüsü ile karşı karşıya kalmışlardı.
- alman işgaline karşı bir direniş örgütü kurulmuştu: eam. bu örgüt, sosyalist ve komünistlerden oluşuyordu ve 1944'te başarıya ulaşıp ülkenin kontrolünü ele geçirdiler. bu durumdan hiç memnun olmayan ingiltere yunanistan'da kontrolü ele geçirdi. bu da yunanistan'da iç savaşın başlamasına sebep oldu.
- komünist partinin başında markos vafiadis vardı. diğer tarafın başında ise papagos vardı. vafiadis sovyetler birliği tarafından desteklenirken abd de papagos'u destekliyordu. iç savaş, abd'nin desteklediği papagos'un galibiyetiyle sona erdi.
- iç savaşın ardından yunanistan demokratik bir şekilde yönetilmeye başlandı. 1955'e kadar papagos iktidarda kaldıktan sonra yerini karamanlis'e bıraktı. bu dönemde de abd'nin desteği sürdü. zira solcu bir hükümet görmek istemiyorlardı. o yüzden de yunanistan'a ekonomik olarak çok yardım ettiler. böylece karamanlis döneminde çok çabuk bir şekilde sanayileşme gerçekleşti. bu da orta sınıfın ekonomik olarak gelişmesi demekti. sol, karamanlis için en büyük problemdi ve bu doğrultuda karamanlis, komünist partiyi kapattırdı. bunun üzerine komünistler "eda" adında yeni bir parti kurdular. "eda"nın lideri pasalidis'ti. 1958'deki seçimlerde "eda" oyların %24'ünü topladı. bu durum karşısında karamanlis daha da sinirlendi. karamanlis'in bu şekilde hareket etmesi birçok kişinin nefretine sebep oluyordu. o yüzden de karamanlis'i hedef alan örgütler kurulmaya başlandı.
- 1963'te "eda"nın üyelerinden lambrakis tek başına bir direniş hareketi gerçekleştirmeye başladı. şehir şehir dolaşarak karamanlis hükümetini protesto etmeye başladı. peki neyi protesto ediyordu? abd yunanistan'a nükleer silahlar yerleştirmek istiyordu ve lambrakis bunu protesto ediyordu. aynı zamanda savaşa ve sağcılara karşı bir protestoydu bu. protestolarından dolayı solcuların kahramanı olan lambrakis sağcılara göre ise haindi. komünist partinin bir toplantısı sonrasında ise lambrakis öldürüldü. bu cinayetin ilk başta halktan biri tarafından işlendiği düşünülse de ordunun bunu organize ettiği öğrenildi. sağcılar için bu olay bir skandaldı. solcular için ise bir zaferdi. sonrasında ise karamanlis dönemi sona erdi.
- 1963'te papandreau başbakan oldu. papandreau, venizelos'un destekçisiydi. bu yüzden de kral venizelos'tan nefret ettiği gibi papandreau'dan da nefret ediyordu. halkın da desteğini alan kral 2 yıl içinde papandreau'dan kurtuldu.
- 1965 ile 1967 arasında yunanistan'ın başına 6 hükümet geldi. bu durum önemli bir istikrarsızlık demekti. bundan memnun olmayan ordu da darbe yapma kararı aldı.
- bu istikrarsızlığı sona erdirmek için "idea" adında bir örgüt kuruldu ve 21 nisan 1967'de ordu darbeyi gerçekleştirdi. bu darbenin simgesi "phoenix" idi. yani yeniden doğuşu simgeliyordu. o dönemde yunanistan ölüydü ve ordu ülkeyi hayata döndürmek için bu darbeyi yapmıştı. (bu şekilde söyleniyordu) bu darbede amaçlanan şeylerden birisi de komünizmi bitirmek ve hıristiyan bir halk yaratmaktı. böylece 1967 ile 1974 arasında sürecek olan ordu yönetimi başlamış oldu. bu dönemde birçok önemli olay meydana geldi. birçok siyaset adamı tutuklandı. z adlı film yasaklandı. mini etek giymek yasaklandı. erkeklerin saçlarını uzatması yasaklandı. birçok parti kapatıldı. birçok insan tutuklandı ve onlara işkence yapıldı. ders kitapları "temizlendi". yani ordu bu kitapları kendi görüşüne göre düzenledi. öğretmenler ve profesörler işlerini kaybettiler. ordu bu kadar çok şeyi yasaklamasına rağmen her şeyi yasaklayamadı. mesela papandreau'nun cenazesine gidilmesi yasaklanmıştı ama yaklaşık 1 milyon kişi cenaze törenine katıldı. öğrenci protestoları çok sık bir şekilde yapılmaya başlamıştı. en ünlü protesto "athens polytechnique school" tarafından yapılmıştı ve bu protestoda 80 öğrenci öldürüldü. bu kadar protestonun ardından papadoupulos stratejisini değiştirdi ve bir referandum yapacaklarını açıkladı. gelecekte ise belki demokrasinin mümkün olabileceğini söyledi.
- referandum sonucunda ise ordu yönetimi sona erdi. papadoupulos kendini cumhurbaşkanı ilân etti. gizikis ise başbakan oldu. bu durumdan rahatsız olan ionnidis de başka bir darbe planladı. yaptığı darbeyle de papadoupulos yönetimine son verdi.
- sonrasında parti liderleri bir araya gelip o dönemde paris'te sürgünde olan karamanlis'i cumhurbaşkanı ilân ederek ionnidis'i yolladılar. karamanlis bir kahraman gibi geri geldi ve demokrasiyi ilân etti. "idea" örgütünün üyelerini yargıladılar. ilk olarak ölüm cezasına çarptırıldılar. ancak cezaları daha sonra ömür boyu hapse çevrildi.
zihniyet olarak ulkemizden 20 yil ileride bu adamlar.tum kizlarin mini etek ya da sortla dolastigi halde birakin laf atani, kafasini cevirip bakani bile gormedim.kadinlarin cidden ozgur yasadigi bir ulke burasi.