türkiye'nin kendi milli tankı, helikopteri, iha'sı ve uçağını üretmeye başladıktan sonra iyice dibe vuracak ülkedir. her sene 20 milyar dolar askeri harcama ne demekmiş fena halde anladılar. türkiye ile sidik yarıştırmanın bedelini eurozon'a ödetmeye çalışıyorlar ama nafile. 110 milyar euro yetmedi 64 milyar euro daha istiyor hergeleler.
hakkında bu kadar entry girildiğini gördüğümde ''acaba 83 atina'mı lan ? '' dedim içimden. fakat öyle değilmiş. ekonomik krizin boyutları o kadar büyüdü ki askeri darbe söz konusu olmuş ülkedir. yok euro para birimi endeksleri yüzünden böyle oldu yok efendim avrupa birliği yüzünden oldu falan diye kasıntı konulara hiç girmeye niyetim yok. amma velakin eğer sevgili komşularımız '' türkler bize her an saldırabilir o yüzden savunma sanayine para verelim durmadan'' demeye devam ederse siki hakkaten tutacaklar. o yüzden sevgili dostlarımıza ufak bir sözüm var. lan olum saldırmıcaz lan. açık konuşayım, pek de sikimizde değilsiniz açıkcası. bi dakika lan, saldırırmıyız ki? saldırmayız saldırmayız. lan saldırıyorum. yok lan yok yorgunum. valla saldırdım. şaka lan şaka. aha daldım sınırdan. yok lan vazgeçtim. neyse o değilde aga sen bakma bize sağımız solumuz belli olmaz, sen gene tedbirli ol. öptüm.
Ne biz onları sevmişizdir ne de onlar bizi sevmişlerdir, tarih boyunca hep bize özenmişlerdir ve asla bizim kadar olamamışlardır olamayacaklardır da. üstüne üstlük bizden çaldıklarını bize yaptıklarını unutmamak gerek.
Bankalar ve bahis şirketlerinin özelleştirilmeye başlamasıyla beraber, ülkemizde sıkça gördüğümüz "eyvah memleketi satıyorlar, yunanistan bölünecek, avrupalılar ülkemizi ele geçiriyor mealinde ki açıklama ve forward mailleri ve yalanlarını" görüp göremeyeceğimizi merak ettiğim ülke.
imf heyeti de ülkeyi apar topar terkettiğine göre durum iyice vahim demektir. halbuki gönüllü olarak türkiye'ye ilhak etseler paçayı kurtaracaklar. ne güzel işte kıbrıs derdi yok, silahlanma yarışı yok, imf'yle uğraşma derdi yok.
turizmden kazandığı beş kuruş parayı türkler bir gün kesin saldırır diye silaha yatırıp durmaya devam ederse daha çok krize girer. türkiye'nin başındakiler bile nato üyesi iki ülkenin hiçbir zaman savaşmayacağını anladı, bu ağabeyler uzo kafasından kurtulamadı.
yunanistan, yine ab üyesi ülkeler arasında silahlanmaya en fazla para harcayan ülke birinciliğini kimseye kaptırmıyor. ayrıca bir klasik olarak bu yıl da yunanistan ile türkiye arasındaki ticaret fazlası lehimize gelişmiş.
Yunanistan'ın yaşadığı büyük mali krize hala inanmak istemeyen bir başbakana sahip ülkedir. Ayrıca Avrupa birliği olmasaydı ne yapardık diyen nüfusu istanbul nüfusuyla aynı oranda olan Avrupa ülkesi. Amerika'da Yunan yemekleri çok meşhurdur özellikle baklava diyen Yunan halkına sahip bir Devlet.
"sabahın köründe geldiler. ilk dağıtılan sular onlarındı. tv de seyretmiştim. yaralı bir kadın, elinde pet şişesiyle ilgililere bağırıyor ve Yunanistan olmasa susuzluktan öleceklerini, yetkililerin nerede olduklarını soruyordu. o sırada bizimkiler, hala şokta ve organizasyon sıfırdı. işte insanlık bu olmalı. acıyı tatlıyı paylaşmak.
bir de hiç unutamadığım bir sahne vardı. yunan enkaz ekibi, kurtardıkları bir kızın karşısında sevinçten ağlamışlardı. o akan göz yaşları, her şeyi anlatıyordu. harika bir sahneydi."
17 ağustos depremi ile ilgili olan, yukarıdaki cümlelere dün geceki depremden sonra facebook'ta rastladım.
deprem dendiğinde, aklıma ilk gelen ülke yunanistan olur. sebebi malum, 17 ağustos... ilk onlar gelmişti yardıma. bizden bile önce geldiklerini, bu yazının ilk cümlelerinden anlamak mümkün. 17 ağustos'un birkaç ay sonrasında, yunanistan'da gerçekleşen depremde, komşuya ilk yardım da bizden gelmişti.
birkaç ay önce, deprem uzmanı celal şengör'ün, bir konuşmasını dinlemiştim. girit'te ve izmir'de, çok büyük depremler beklediğini söylüyordu. ülke olarak, dün geceye kadar farkında değildik... ama son birkaç haftadır, içinde bulunduğumuz coğrafya küçük de olsa depremlerle sallanıyor.
19 mayıs 2011. saat: 22.08 girit'te, 4.1 şiddetinde deprem oldu.
19 mayıs 2011. saat: 23:16 kütahya'da 5.9 şiddetinde deprem oldu.
19 mayıs 2011. saat: 23.39 girit'te 5.0 şiddetinde deprem oldu.
sanırım bu, içinde birlikte yaşadığımız coğrafyada, yerin altında da fay hatlarının ortak yaşadığının... veya birbiriyle bağlantılı olduğunun kanıtı.
bu depremler, herhengi bir dış yardımı gerektirecek büyüklüklerde olmasa da... eğer daha şiddetli ve yıkıcı, büyüklükte olsaydılar... girit'e, ilk yardım edenlerden biri türkiye... kütahya'ya, ilk yardım edenlerden biri yunanistan olurdu.