terörist başını yıllarca villalarda ağırlayan, sahte isimle rum pasaportu çıkaran, pkk için kamp bile kuran bir ülkedir. acınmaması gerekir allahın sopasını sırtlarında hissetmişlerdir.
dünyanın en tembel, en iki yüzlü, en gaydirgubbak insanlarına sahip tatil ülkesi.
bu yunanlılar varya hiç bir iş yapmazlar, memuriyet sistemi bile o kadar cins ki günde 5-6 saat çalışarak yevmiyeyi doğrultuyorlar.
yunanistan şu anda bir borç batağında, şimdi kime sorsan suçlu kim diye, der ki: kim olacak tabi ki hükümet ben de diyorum ki: nahhhhhh hükümet, ulan bu işte en suçsuz olan kesim papandreu dur. adamın 3 kuruşluk itibarı da varsa dünya nezninde sikilip atıldı, ülkesi kurtulsun diye iki defa 400 milyar dolarlık kredi aldı. her neyse diyeceksiniz ki koçuuum, o krediyi bana versen ben batırmazdım. hassiktir ordan, hasiktir, lan nereye batmıyor. nasıl batmaz amna kodumun tembel yunanlıları her gün gösteri yapmaktan başka ne yapıyor.
papandreu istifa, papandreu istifa akşama kadar ellerinde dövizlerle sokaklarda geziyorlar.
ulan orospu çocuklar o kadar bağıracağınıza günlük yaşamınıza dönün, bir sürü adanız var pezevenkler atina da ghelgea da turist sikeceğinize adam gibi çalışın.
ada demişken, papandreu ya bir ada için 1 trilyon dolar veren arap şeyhleri vardı...
battı, batacak, ahanda battı denilen ülke. ama nasıl batacak, iflas ederse ne olacağını hiç bir şekilde bilmediğim ülke. bu konuya hakim bilen arkadaşlar beni aydınlatırsa sevinirim.
bir ülke nasıl batar??
bakkal mı la bu kepenkleri kapatıp gidecek? misal yunanistan ın türkiye ye bir milyar dolar borcu olsun(bir ülke diğerine nasıl borçlanır onu da bilmiyorum), ödemiyorum kardeşim dese ne olur? bir yaptırımı var mı bu işin? toprağına mı el koyacağız adamların, icraya mı vereceğiz? vatandaşlarının paralarına mı el koyacağız?
türk jetleriyle it dalaşı yapmak için harcadıkları para ve zamanı bilime, sanayiye harcasalardı bölgede hatırı sayılır bir güce ulaşırlardı. ulan bu krizde tutup bir de sınıra kanal yapacaklar ha. afedersin beynini s.keyim.
çakma solcuların sandığının aksine ekonomik sistemi kendisine uyduramayacak , ekonomik sisteme uyacak olan ülke.
ne diyor bu fantastik solcular?
-günde 5 saat bile çalışmak istemeyip ayda 10.000 küsür euro almak isteyen yunanlı haklı. sendikaların alayı kemer sıkma politikasına isyan etmekte haklı. devlet halk için vardır. o yüzden aldığı o yüzlerce milyar doları nasıl ödeyeceği halkı ilgilendirmez. halkın kafası bozulursa hükümeti indirir. devleti indirir. yeni devlet kurar. o da uymazsa yeniden. o da uymazsa yeniden... sonradan istediği gibi bir devlet kurar. o devlet ona günde 5 saat... hatta olmuşken 3 saat olsun evet. günde 3 saatten fazla çalışmak istemeyen vatandaşına bakmalı. ayda 10... ne 10 u? 30.000 euro maaş vermeli. yeni devlet olduğu içinde önceki devletin aldığı borçlar ölmüş oldu. sıfır borç ehi ehi... şimdiii ab ye yeniden üye olduğumuza göre artık birkaç yüz milyar daha avans verirler ab ülkeleri. bizi dertlemez.
baştan söyleyeyim. o yüz milyarlarca dolar , unutulmaz. ab ayağına , hıristiyan kardeşliği ayağına almanya , ingiltere , fransa bir süre daha o alacakları görmeyecektir. ama daha ne kadar? 5 yıl? 10 yıl? 20 yıl? bekleyecektir. ama er geç geri de isteyecektir.
onu geçelim , "devlet ölünce borcuda ölmüş olur" ayağını yemezler canım. yenisinden isterler. ve emin ol alırlarda.
hiçbir devlet te kendi vatandaşı çalışmadan , üretmeden ona gelir sağlayamaz.
kısacası bu tembel yunan ırkı poposunu kaldırmaya üşenmezde devleti yıkar , yenisini kurarsa bu da kendilerini kurtarmaz.
bizzat kendi maliye bakanları tarafından ekim ayına kadar yetecek nakit para kaldığı açıklanan ülkedir. iflasın eşiğinde oldukları çok açık durumda. başta almanya olmak üzere, euro ülkelerinin tavrına bakılırsa kaderleri ile baş başa durumdalar. yunanistan'ın iflası çatırdayan avrupa ekonomisi için çöküş reaksiyonunun başlangıcı olabilir.
Kendilerinden önceden nefret ederdim. Taa ki yunan biriyle tanışana kadar. gerçekten çok sıcakkanlılar. Siyasetçilerin abarrtığı kadar olmasa da Türklerden nefret eden gördüm. Yinede tanıdıklarım gerçekten çok iyiler ve beni hemen arkadaş gruplarına aldılar. Sokakta gezerken Türkçe bilene rastlayabilirsiniz. ama türkiyede bilen olsa dışlanır.
türkiye nin adı geçtiğinde ödü bokuna karışan, AB ye girebilmek için türlü çeşit düzenbazlıklar yapan ve şimdi de başta almanya olmak üzere bir çok ab ülkesine " nereden aldık bunları birliğe? " dedirten ülke. Denizi ve adaları olmasa beş para etmez.
yaşanan ekonomik krizin sebebi makro ekonomik verilere bakalırsa aşırı borçlanmadır. ancak ekonomik verileri bir kenara bırakıp daha günlük gözlemlere dayanarak tespitler yapmak da burada oldukça basit. bu krizi sonuna kadar hak ediyorlar. bir haftalık atina izlenimlerimle şu kadarını söyleyebilirim ki adamlar çalışmıyorlar. hala antik yunanda ki gibi yan gelip yatalım, yiyelim, içelim, sevişelim, zevk-ü sefa sürelim, kafasında gibi geldiler bana.
haftanın belli günlerinde saat 3 te belli günlerinde saat 5 te dükkanlar kapanıyor, gece 3 falan değil öğlen 3. çalışmak pek bu adamların işi değil. zaten ekonomileri de turizme dayalı. bu da demek oluyor ki yabancı ülkelerden gelen turistlere elleri mahkum. bir sene turist gelmezse yan basarlar ki bu duruma el oğluna güvenmek denir bizde. adamlarda ağır sanayi falan zaten hak getire. üretim namına pek birşey yok. koskoca 4 katlı carrefour açılmış, pazar günü kapalı. herkesin boş olduğu market alışverişini yapacağı gün sen marketi kapalı tutarsan batmaya mahkumsundur. aslı varmıdır bilemiyorum ama emeklilik yaşının 50 civarı birşey olduğunu söyleyenler oldu. eğer bu da doğruysa zaten bir adam en fazla 25-30 sene çalışıyor demek olur. ekonomiye bu kadarlık bi katkı sağlar. zaten nüfusları 15-16 milyon kadar bu da borçları ödemek için en gerekli olan üretime sağlanan katkının oldukça az olması demektir.
bu tespitleri yapmak için makro ekonomiye çok hakim olmaya gerek yok. adam şehrin göbeğinde kiosk denilen büfelerden açmış öğlen saat 3 oldumu dükkanı kapatıyor. uzun lafın kısası bu adamların ekonomisi bu gidişle çok fazla dayanmaz. avrupa birliği falan da bu adamları üzerlerine yük olarak çok fazla tutmazlar.
battıklarını kendi gözlerimle gördüğüm ve hallerine üzüldüğüm güzel ülke. yanı başımızdaki cennet. bizi bu ülke ve insanları ile düşman yetiştiren zihniyetin ta amına koyim. yetmezse bir daha koyim.
sınırdan girerken otobüsten indirdiler, pasaportları toplayıp içerde onaylayıp geri gönderdiler. welcome to greece dediler. valizimde nükleer bomba varmış, üstümde ruhsatsız silah varmış, ülkeye 100.000 euro sokuyorum geçtik, aramadınız. bari bakaydınız ki bu pasaporttaki gerçekten ben miyim.
şu aralar ne olursan ol gel modundalar. gidiniz geziniz efem.
bugüne kadar aynı türkiye'deki gibi "dört yanı düşmanlarla çevrili ülkemiz" sendromuyla yetişen insanlara sahip güzel ülke. şu korkularını, çekingenliklerini bir atsalar, bir türklere öcü gibi bakmasalar, aslında ne kadar ortak yanımız olduğunu ve kardeş halk olduğumuzu anlayacaklar ama onların devleti ve eğitim sistemi buna izin vermiyor.