öncelikle, atatürk'ün selanik'teki evi, türkiye cumhuriyeti'nin tapulu malıdır. tıpkı ayasofya'nın da türkiye'nin tapulu malı olması gibi.
yani herhangi bir yunan kurum ve kuruluşunun oraya dokunması, türkiye'nin toprak bütünlüğüne karşı yapılacak bir saldırı olur.
türkiye bunu savaş sebebi sayar ki yunanlar türkiye ile böyle bir duruma düşmeyi istemezler sanırım.
ama şöyle de bir gerçek var.
şayet yunanistan'da atatürk'ün evine herhangi bir taciz girişimi olursa, bugün ayasofya ibadete açıldı diye bayram edenler buna da sevinirler ve yunanların yapacağı bu saldırı hoşlarına gider.
selanikteki atatürk evi 1935 yılında yanındaki arsa ile birlikte satın alınmış ve bugün konsolosluk binamızında olduğu sınırlar içindedir.
1963 Viyana Sözleşmesine göre konsolosluk binalarının dokunulmazlığı vardır.
dolayısı ile sıkar o biraz.
bu arada ek bilgi: konsolosluk arazisi fiilen ülke toprağı sayılması meselesi uydurmadır. amerikan filmlerinde oluyor o. sadece yandın sel vb acil durum dışında müdahele edilemez.
Yunanistan Parlamentosu üyelerinden Tanasis Milonas: “istanbul’daki Ayasofya ile ilgili durum, Yunanistan ve Türkiye ikili ilişkileri gündeminde yer alan bir konudur ve Atina’nın buna sert bir yanıt vermesi gerekir” şeklinde konuşmuş.
Parti temsilcisinin yaptığı açıklamaya göre bu konuda partisi şu teklifte bulunuyor:
Kemal Atatürk’ün Selanik’teki evi Pontus Rum Soykırımı Müzesi’ne dönüştürülsün.
Ayasofyanın cami olmasını doğru bulmadım ama ben bulmadım. Yunanistan'ın laf söylemeye hakkı yok. Atatürk'ün evini isterse yıkabilir ama yok soykırım falan kaşınmasınlar. Soykırım arıyorsalar tarih susmaz. Ermeniler gibi şaşırmasınlar.
