bir zamanlar ulusalcı arkadaşların sosyal paylaşım sitelerinde videolarını paylaştığı easlansın,kaplansın böyle adamlara ihtiyacımız var diye yırtınılan türk,müslüman,atatürkçü üçlemesine sahip kişiydi. şimdilerde ise farklı bir çizgide. tabi ki bizim ülkemizde gazeteci olmak zor onu da anlamalıyız. vatanda ulusalcı olursun habertürkte liboş ya da iktidar yalakası.
bir zamanlar ülkesine terbiyesizlik yapmış bir şerefsize ve ona bu fırsatı verenlere canlı yayında mertçe sövmüş kişiyken şimdilerde kuyruğunu kıstırmış çanak soruları soran gazeteci haline gelmiştir.
gazeteciysen yalnızca bu ülkede değil dünya üzerinde iki seçeneğin vardır; ya dimdik durur doğruların peşinden gider, ezilsen de , vurulsan da, ölsen de mertçe durursun
ya da bazıları gibi gücün olduğu yerde kucağa oturursun!
Çok değil 2 seneye kadar Tayyipçiler tarafından sevilmeyen ama diğerleri tarafındn baştacı edilen, şimdi ise diğerleri tarafından yerden yere vurulan fakat tayyipçiler tarafından methiyeler düzülen tatlı su kurnazı bir gazeteci. Bu cinsin bir diğer örneği ise (bkz: ahmet hakan).
Not: Ahmet Hakan en azından dönek olduğunu ve neden eskiden öyle olup da şimdi böyle olduğunu açık yüreklilikle anlatan yazan biridir. Aynı döneklik itirafını da Yiğit bulut'dan bekleriz.
dönekliğin kitabını yazmış yazardır.kitleleri kandırmış sonrasında ikbal görüp u dönüşü yapmıştır.bir zamanların mete akyol'u gibi, o sırnaşık röportajı ile gazeteciliğini noktalamış adamdır.
28.08.2010 tarihli yazısında hanefi avcı'nın son kitabı'na çaktırmadan bok atıyor.
neymiş efendim? kitap'da yeterli belge yokmuş (rüşvetin belgesi mi olur lan?)kendisi
daha inandırıcı yazarmış...mış mış.lan sen kimsin hanefi avcı ile kendini kıyaslıyorsun
sen önce onun gibi kelleyi koltuğa al ondan sonra yaz. tabi abimin omuzu! kalkmış.bir fıkra'daki gibi "ben işte böylelerine küfür ediyorum kaptan." diyen adam gibi ben de ağzıma geleni söylüyorum.
bir zamanlar işte vatansever bir ekonomist diye düşüncelerine değer verirdim. habertürk tv nin genel yayın yönetmenliğine geldikten sonra yalakalığa soyundu kendisi.
bu gece sansürsüz programında adalet bakanı yargıyı elde etmeye çalışmadıklarını kendince anlatmaya çalışırken kefal gibi lafa atlayıp
--spoiler--
matematiksel olarak yargıyı ele geçirmenize imkan yok
--spoiler--
demiş, bu lafı program boyunca birkaç kez tekrar etmiş ve hatta iktidarın yargıyı elde etmesinin en az 50 yıl alacağını söylemiştir. iktidarın anayasasını savunmakta adalet bakanından daha hevesli görünüyordu.
başbakanı cansiperane bir şekilde daha 1 hafta 10 gün olmadan bugün(cuma) yeniden konuk edecek programcı.
medya yanlış ata oynamamak için olabildiğince doğru konumlanmaya çalışıyor. habertürk'te hemen her akşam bir hükümet yetkilisi saatlerce konuk edilmekte olduğuna göre habertürk seçimini yapmıştır. akp'ye oynamaktadır.
muhalif hiç mi çıkmıyor? çıkıyor elbette. ama zaman zaman. öyle saatlerce de değil. sabah haber ve haber özeti arasında dakika başı reklamlarla ve özetlerle "efendim süremiz çok kısıtlı" denilen küçük sürelerde yerleştiriyorlar kendilerince. yaşar okuyan, birkaç milletvekili ve hayır diyeceklerini açıklayacak birkaç sendika genel başkanı. zararsız ve çok da incitmeyecek isimler, o kadar.
medya patronları ihaleci oldu, mertlik bozuldu. ihaleci olmayanlarsa ya batıyor ya batırılıyor. sesi çok çıkan içerde, suçu bile belli değil. öyle vahşi bir iktidar mücadelesi savaşı. etik falan hak getire. karın doyurmaz zaten.
sanırsın ki cennete ya da cehenneme limuzinle girecek... 2 metre kefen alt tarafı, cebi de yok üstelik.