şimdinin 20li yaşlıları bu yaşa gelmeyeceklerini mi sanıyor? mantıklı olun. biz de o yolllardan geçtik, yaş oldu 27 dönüp arkamızı baktığımızda göz açıp kapamışsın aynı şey. 54 yaşına geldiğimde de aynısı hissediceğimden eminim. he üzülmüyor değilim ama bu gerçekleri değiştirir mi? *
halk arasinda pek bilinmeyen ve siddetine gore herkes tarafindan farkedilmeyen,
kalbin koroner arterlerinde olusan bir bozukluk sonrasi kalbin ilgili kasinin oksijensiz kalarak beslenememesi ile meydana gelen,
27 yas ortalarinda herkeste gorulen patolojik vehim bir vakadir.
-27 yil dedigin nedir ki bir kac yilda gecer.
-uzerinden bir yil gecince unutulan krizdir.
-27 yas krizi icin 27 yil beklemeye gerek yoktur, ''Age is whatever you think it is. You are as old as you think you are.''
bide 84 jenerasyonu nasil 27 yasinda oluyor anlamadim.
dün itibariyle girdiğim yaştır. daha önce bu yaşa girip kriz tripleri takınan arkadaşlarımı görünce, ya bi siktirin gidin derdim. çok garip aq. sanki çıkılması zor bir kuyu gibi.
gençliğin yerini sakinliğe ve dinginliğe bırakması döneminde gerçekleşen krizdir ama adında yaşı belirten rakam olması, krizin gerçekçiliğini sekteye uğratır. biyolojik bir tabanı vardır muhakkak ama her insanın tecrübeleri ve beyin kimyası farklı olduğundan bambaşka yaş dilimlerinde hatta belki de yıllarca yaşayabilir bunu. Bu dönemde gençliğin asiliği ve arayışı yavaşlar, kişinin yaşam enerjisi azalır, öğrencilik yılları bitmiş, etrafındaki bir çok kişi evlilik yapmış ve çoluk çocuğa karışmıştır bile. Gençliğin getirdiği farklılık hissi, yerini aynılığın ve toplumsallığın güven duygusuna bırakırken iş hayatının getirdiği sorumluluklar insanı zorla olgunlaştırır ve bir yandan yaşam alanını daraltır. okul biter, iş hayatı başlar, sırada evlilik, çoluk çocuk, torun torba derken kalp krizi ya da herhangi bir kanser kapıya dayanır sonra. asıl kriz kalp krizidir aslında, yaş krizi değil. takılmamak lazım böyle şeylere.
yirmi altı yaşımı yaşadım.. yirmi yedi'me girdim. bu yirmi altı yaşımı ilk yaşayışımdı.. yirmi altı yaşımı daha önce hiç yaşamadığım için yirmi altı yaşımı, yirmi altı yaşıma yakışır şekilde mi yaşadım, yoksa otuz üç yaşım gibi mi yaşadım bilemiyorum… fakat, ama, ancak kesin olan bir şey var ki o da takvim ve parmak hesabına göre yirmi altı yaşımı yaşadım.
orta yaş bunalımına girdim.. ortada kuyu vardı, yandan geçtim.. orson welles, yurttaş kane filmini yirmi beş yaşında çekmiş.. 'orson welles o filmi yirmi beş yaşında nasıl çeker lan oğlum bunalımı'na girdim. garson welles bol bira getirdi' ben de bol içtim.
iyi, kötü, güzel, çirkin, kirli, çürük ve asil, aptal, zeki, yumuşak ve olduğu gibi olan karşı cinsgillerden (bayan, kadın, hanım, hanım hanımmcık) türlü dostluklar ve hayat, mekan arkadaşlıkları edindim.. bir ara kadınsız hiç yapamadım, lesbiyen oldum.. bağışıklık kazandım, gururumu kaybettim.. alkışı duydum, ihaneti gördüm.. sesimde oldu, sessizliğim de.. seviştiğim de oldu benim, sen de başını alıp gitme ne olur.. ne olur tut ellerimden de oldum.
çağından sınırlı sorumlu, serumlu, sorunlu bir insan olarak memleket ve dünya meselelerini acayip ipledim. ırgalandım da duruldum.. koştum ardımdan yoruldum.. akil baliğ olmuş her ülke yirmi altı yaşındaki insanı gibi 'memleketi kurtarma planları yaptım.' günde beş öğün aç karnına 'ne olacak memleketin hali' dedim.. şubat ayı'nın öbür aylara nazaran daha az çekmesi sonucu şubat ayında memleketi fazla düşünemedim, özür dilerim.
hayat, dünya, geçmiş, gelecek, petek dokulu kanatlı orkid ve kıta sahanlığı üzerine ciddi ciddi kafa yordum.. berber veya taksi şoförü olmadığım için akıl ve fikirleri mi kendi kendimle paylaştım.. giderek kendimi damla damla biriktirerek, kötü günler için sakladım.. fakat saman adam olmadığım için henüz zamanım gelmedi.
bir yıl dört mevsim, dört mevsim on iki ay, on iki ay elli iki hafta, elli iki hafta üç yüz altmış beş güne, üç yüz altmış beş gün sekiz bin yedi yüz altmış saate tekabül ediyor. üşenmedim yirmi altı yaşım içindeki bir anımda bunu hesap ettim. elime ne geçti.. hiç.. 'insan ömrü sayılara vuruldu mu çok umutsuz olunuyor.. en iyisi sözcükler' diye düşündüm.. 'insan ömrü ne uzun ne kısa.. orta boy ömür yoğurdu ayarında' gibi düşündüm' üzüldüm ayran oldum.
günde ortalama sekiz saatten, bir yirmi altı yaş içinde tam iki bin dokuz yüz yirmi saat (affedersiniz) ossura, ossura uyudum.. günde yine ortalama sekiz saatten, bir yirmi altı yaş içinde tam iki bin dokuz yüz yirmi saat (affederim) eşşek gibi çalıştım, sinirlendim, kızdım, seviştim, okudum, yazdım, çizdim ve yalan dünya senden bezdim.
şimdi yirmi yedi yaşıma girmiş bulunuyorum.. çoğu şey yirmi altı yaşımdakinin aynısı.. yaşamaya erzincan yöresinden katılıyorum.. daha nice böyle biyolojik kertlerimi yaşamak istiyorum.. yaşamacı arkadaşlara başağrılar diliyorum' iyi yaşayan kazansın, sonunda iyi ölümler anasını satayım diyorum.. amaç centilmence ve medenice yaşamaktı.. ödül ölümdür.. yani tıss.. güzeldim.. güzeldik.. güzeliz.. güzeliz.
30 yaşına az kalınması krizidir. yalnız; 30 yaşında da 35 yaş sendromu başlar. bu böyle uzar gider; bir de 27 yaşından önce de hep krize sahip bir birey; 27 yaşında sadece ve sadece kriz artışlarına sahip olur. 28 yaşında da kriz atlatılmaz. ölene kadar kriz hep krizdir; yalnız 27 yaşında kriz gerçekten artıyor olabilir.
eger hayatin farkina daha evvel varilmissa yasanmayan bir surectir. kriz degil donusumdur. insan-bocekken bocek-insan olmaktir. akillanmak ve olgunlasmaktir. aslinda her boku bilmediginin farkina varmaktir.
ergenlik krizi, askerlik krizi, askerlik sonrası krizi, 24 yaş krizi, 35 yaş krizi, kadınlar için menopoz krizinden sonra bilim dünyasının keşfettiği yeni bir kriz daha. gerçi buna çoğu zaman sendrom deniyor ama olsun. hayatımızın her evresine bir kriz veya sendrom iliştirmekte üstümeze yok maşallah. neden her yaşın keyfini çıkartmıyoruz anlamış değilim. bir de 65 yaş kirizi var. ona da ölüyorum götüme pamuğu tıkıyacaklar krizi deniyor halk arasında. *
insanlarda bir seyleri basarma siniri (mesela evlilik ,araba,ev vs)olarak görülen 30 yasina yaklasildigi icin görülen krizdir.herkes nedense 20 yaslarinda iken oh gel keyfim gel iken 30 sinirina yaklastimi ulan su koca hayatta ne yaptim psikozuna kapilir.(kurt um cobain im de bu yüzden getti)
