denize nazaran kurulmuş sofra, burna buram buram gelen deniz kokusu, masada bilumum meze, bir büyük ve en önemlisi olmazsa olmaz muhabbet fedaileri. bu şarkının başka bir tanımı yok gözümde. dinlerken ne zaman gözümü kapatsam aynı sahne geliyor aklıma, garip bir özlem duyuyorum. dünya üzerinde rakıyı bu kadar aratacak bir şarkı daha yoktur kanımca. yazanın da, besteleyenin de, okuyanın da, emeği geçen herkesin ellerinden öpüyorum.
içmeden sarhoş edebilen şarkıdır, rakı sevmez bir insanı bile üç aylar müç aylar demeden alkolik edebilir. hayalde öyle güzel bir ortam öyle eksiksiz bir atmosfer yaratır ki şarkı bitince rüyadan uyanmış gibi olur insan. daha acısı ne öyle asma altı sedirli meyhaneler kalmıştır artık ne de her dem güzel dostlar.
sadece bir iki öğesi ile değil, cihan okan, sezen aksu ve de meral okay faktörlerinin, mükemmel söz ve de muhteşem, insanın içini ısıtan müziklerle birleşmesiyle daha da benzersizleşmiş, her daim dinlenilmesi gereken deliveren albümünden, sezen aksu parçası.. ayrıca gegen die wand filminde de, sahnedeki arka fon müziği olarak, cuk oturmak kullanımının anlamını daha iyi dolduramazdı herhalde!
eşlik edilmesi, dinlemesi en güzel sezen aksı şarkılarından biri.. sanki insanda bahçede, asma altında rakı yudumluyor izlenimi yaratır. hafiften rüzgar eser gibi bir de.. denizin hışırtısının asma yapraklarına karışması da cabası..
yine mi güzeliz, yine mi çiçek..
genç kızın * sevgilisi tarafından alınan çiçeklerin, kızın eve bin bir zorlukla çiçekleri sokma çabalarını yürüten baş işbirlikçisi anne, tarafından söylenen acı bir feryattır. *
- yine mi çicek hasmet?
- daha maaşimi almadim bagdagul.
- bir çicekle bahar geçer mi hasmet?
- gecer gecer.
- ama olmaz ki...
- ulan senin yuzunden battim. servetimi yedin doyumsuz kari. ev verdim arsa verdim. şimdi senin için assolistlik mi yapayim?
- vay öyle olduk demek, ulan vermem için az mi dil döktün mesrutiyet zamparasi kilikli herif.
fatih akın'ın duvara karşı filmiyle bize tekrar hatırlattığı dünya güzeli eski bir sezen aksu şarkısı. insanın içini bir hoş eder ki sormayın. muşambayı serip mezelerin de katkısıyla rakınızı yudumlamayı isterseniz.
hüznün gözyaşı olarak dile gelmesini isteyen bir bünyeye bundan daha güzel etki edebilecek çok az şarkı vardır.altınbaş olmasa da bir kaç duble rakı içmek istersiniz türkülerden başlar türk musikisine kadar geniş bir repertuarı ortaya döker mis gibi anason kokusuyla beraber ağlamak istersiniz ama mümkün değildir gözyaşınız sadece ama sadece kendinizi sıktığınızda icaben yanaklarınıza doğru yol alır ama kısacık bir yolu vardır zorla çıkmıştır daha fazlasını bekleyemezsiniz, ardından dayanamazsınız "yine mi çiçek" dersiniz ve artık gözyaşlarınızın , rakınızın bir anlamı vardır herşey kendini özgür bırakacak , tatlandıracak özneyi bulmuştur. yine mi çiçek insana şiir yazdıracak kadar özel dinlerken saatlerce ağlayacak kadar duygulu bir şarkıdır ne diyelim cihan abime sezen ablama meral okaya ve ara dinkjian a teşekkürden fazlasını sunarız böyle bir eseri ortaya çıkardıkları için ; muhabbetle.
