türban yıllardır bir sorun değildi aslında birileri bunu sorunmuş gibi göstermeyi başardı. okullarda türbana izin verilmeli mi verilmemeli mi sorusuyla gruplaştırdılar hatta öğrencileri, tartışmalarına neden oldular. ama bence bu türban yanlılarıyla türban karşıtlarının değil; cumhuriyet rejimini,atatürk'ü ve onun ilkelerini benimseyenlerle , kabullenemeyenlerin kavgasıdır.
*yıllardır süren iktidar varlığında aşılabilinecek bir şey gibi görünmeyen.
*neden baş örtüsüne karşı gelinmiyor da türbana karşı geliniyor? sorusunun cevabının, ikisi arasında siyasi ve dini diye ayırabileceğimiz farkların varlığını düşünmeye sevkeden başlık.
*en kritik dönemdesin, halk anlasa isyanlarda olacak, at ortaya bir türban davası milletin aklı karışsın, o karışırken yap yapacağını, sat satacağını, özelleştir de özelleştir durumları davası.
düşman ülkelerimizi pek bir sevindiren hadise ki ne kadar çok olduklarını bilmemek için bebek olmaya bile gerek yoktur. yanarım yanarım düşmanlarımızın bu işi başarabildiklerine yanarım. adamlar ülkeyi sinsi şekilde bölmeye çalışıyorlar. hemde ne kadar anlamsız bir konu! türban ve başörtüsünün farkı. hadi kapışın zeki geçinen türkler sizi, siz böyle şeylerle uğaşırken biz sizi içten çürüttük bile diye de eğlendiklerini bilmenin vermiş olduğu acı da cabası.
Davutpaşada bombalar patlıyormuş, işsizlik nüfusun yüzde 10'una ulaşmışmış, yok Hrant Dink suikasti yok kaz dağlarının delik deşik edilmesiymiş vs. hepsinin çözümü bu bezden geçiyor. Türban sorunu aşıldığı an cümleten cennete gireceğimiz soruncuktur.
