ikisi de büyük kanma-kandırılma potansiyeline sahip iki şeyin versusudur.
kötü yola düşen kız büyük şehre artist olmak için gelmiş, köyünden kaçmıştır genelde. saf olduğu için de karşısına çıkan, yüzüne gülüp iyi davranan ilk çakalın ağına düşer, sonra gözünü yatakta porno film çekilirken açar ama artık iş işten geçmiştir.
türkiye ise sözüm ona güya çok akıllıdır, ağzından stratejik derinlik falan hiç düşmez amma kurnaz insanların işinin hep ters tepmesi misali giriştiği tüm kurnazlıklar genelde kendi derinliklerinde patlayarak sonuçlanır.
son tahlilde kötü yola düşen kız türkiye'den daha akıllı daha şanslıdır. zira hatalarından ders alır, genelde camiye gidip tövbe eder ve kendisini kurtaracak bir babayiğit çıkar filmin sonunda karşısına. türkiye ise hababam aynı senaryoyu oynar durur, bi o kandırır bir bu kandırır bir o kandırır bir bu kandırır.