Ben "Yag satarim bal satarim, ustam olmus ben satarim" Dedikten sonra cevap olarak; "hayir ben satarim!" deyip her konuda olan muhalefet tutumunu bal satma konusunda da gosteren kucuk insan.
En azindan bendeki yegen bu durumda.
Ama bazen sarilip "seni cok seviyorum biliyor musun" diyor. iste o zaman cok acayip.
Özlenendir. Burnumda tütüyor civcivim, sarı balığım, minik ayaklım.
Ah bir görsem de o küçücük dişleriyle yine burnumu ısırsa. Sıksam yanaklarını, acıdığı için benden kaçsa. Düşürmekten duyduğum endişeyle yine havaya atıp tutsam. alıp döndürsem, yere bıraktığımda sersemleyip pat diye poposunun üstüne düşse. Yeğen başka be, başka bir şey yeğen.
Amca veya dayı diye seslenen yaramazlar. Bebekliklerinde ellerinizle beslersiniz büyüdüklerinde oyun oynarsınız. Hem koruyucu, hem arkadaş, hem de anne babadan kaÇıldığında sığınılan olursunuz, neredeyse Çocuğunuz. *
Yegenimi cok ozluyorum daha gideli bir hafta olmadi hep ondan konusuyorum anneme iki de bir anilarimizi anlatiyorum lan daha bebek sekiz aylik yegenim buyuyunce konusunca ne olacak acaba boyle olmayacak en yakin zamanda yanina gidecem su uc agustos ta gelmedi ki allahim yarebbim.
Dunyanin en tatli varliklari oldugunu dusunuyorsunuz sonra millet gelip bu bebek miz miz diyor miz mizsa miz miz sonucta benim caanim masallah diyelim kucuk kuzenim diyor yegenin kus gibi tatli bu cocuklar her yasta ayri guzel.
Çok sevilen kardeş çocuğu. Öyle çok seviliyor ki bu minik yaramazlar, insan düşünüyor; Yeğenimi bu kadar seviyorsam kendi çocuğumu nasıl severim acaba diye. Cidden tasavvur edemiyorum. Sanki en çok ne kadar seviliyorsa o kadar seviyorum gibi. Teyze olmak anne olmak gibi bir şey zannımca. Ya da bilemiyorum ben çok duygusalım şu sıralar.
bazen yaramazlık yapsa da bir gülüşte tüm kalbini yumuşatabilen, hele 1 yaşlarındaysa yumoş yumoş elleriyle seni şamarladıkça hoşlaştığın bitaneciktir.