şeş kazara müdür olmuş kişi. şöyle bir kuşbakışı ile incelendiğinde her tarafından yetersizlik akan bu kişi nasıl olmuş da idareci olabilmiştir? işte idareci olmakla lider olmak farkı böyle yerlerde hatırlanır. kobayımız korkaktır. göt korkusu tüm hatayına yayılmıştır. emri altındakileri ezmeyi bir bok sanır. kendisini bir üstü ararsa eli ayağına dolaşır. sesi titrer. telefona salya sümük kapaklanır. garip bir tiptir. ne insanlık ne delikanlılıka vardır. ama her nasılsa idareci oluvermiştir. kaderin cilvesi deyip geçmek gerekir.
karar veremez. dik durması gereken yerde pısırık davranır. idareciliği gelen konuklarla çay içip tatlı tatlı sohbetler etmekten ibaret bir şey gibi görür. bir sorunla karşılaştığı zaman en doğru kararı mümkün olan en kısa sürede verme gibi bir kabiliyeti yoktur. yetersizdir. lider özellikleri yoktur. ama her nasılsa müdür yapılmıştır. onun müdür yapanlar utansın demekten başka çare bırakmaz insana.
götürdüğünüz sorunla ilgili sizi tatmin edecek bir girişimde bulunmaz. en kötü karar kararsızlıktan iyidir sözünü hiç duymamış bir uzaylı gibidir. her konuda belirsizlik hakimdir onun topraklarında. kendisi için çok kolay bir şeyi yani emir vermeyi, karar vermeyi beceremez. "öyleyse neden müdür oldun birader?" dedirtir adama...
