mavi mavi'yi blues söyleyen çocukların, tanju okan taklidi yapan amcanın elendiği programdır.
onun yerine bırıdıbdarabarabara diye sözüm ona rap söyleyen çocuk, dostum dostum'un tam anlamıyla ağzına sıçan pazarcı amca, burnuyla ve ağzıyla flüt çalan çocuk (ki bu çocuğu izlerken ev arkadaşlarımla, birazdan götüyle de çalacak herhalde demekten kendimizi alamadık) ve bir adet kemiksiz kız yarı finale mi işte neye geçmişse geçmiştir.
hülya avşar'ın bir şeyden anlamadığını zaten biliyoruz. o kendi halinde orada kendini müzik otoritesi falan gibi görüyor, arada acun bunu göt ediyor falan, öyle geçinip gidiyorlar. acun desen zaten orda sermaye benden havalarında, program benim lan dağılın dese kimse bir şey yapamayacak. ama ali taran sen yapma bari yahu. ulan yanındaki iki insandan daha çok şey bilirsin derdik, sen de fos çıktın. kendine gel.
o değil de, geçen hafta rap söyleyen üç velete evet dediniz de, bu hafta urfalı rapçiyi neden elediniz ki? hadi açıklayın bunu kamuoyuna. cırtlak sesli, opera söylediğini zanneden kıza evet dediniz de, tanju okan taklidi yapan amcayı neden elediniz peki? saçma sapan bir program işte ama naparsın zaman geçiriyoruz. arada güzel şeyler çıkıyor. jüri oylama yapacağı zaman zap yapmaya başlayacağım artık sinirlerim bozulmasın diye.
bu haftaki yarışmanın izlenesi yanı ise, didou nana söyleyen gençlerdi. helal olsun. tüylerim diken diken oldu.
ali taranın hiç tartışmaya falan girmediği yarışma. lan ilk bölümlerde her lafa atlayan adama noldu acaba hülya avşar geldi geleli nutku tutldu adamın. hülya avşar bence ayrılsın jürilikten. acundan her saniye laf yediği yetnemiş gibi ota boka evet deyip seyirciden çok etkileniyor. onun yerine bülent ersoy gelsin o zaman görün siz.*
sadece şarkı söyleyen dans eden kişilerin değil daha egzantirik yetenekleri olan yarılmacıları da seçmeliler. kafasında karpuzla dans eden adam süperdi mesela. bir daha öyle bir yetenek göremezsiniz.*
seyircilerinin koyun gibi hareket ettikleri doğallıktan uzak bir yapım. bir aday ya herkes tarafından beğeniliyor yada hepsi tarafından yuhlanıyor. sadece siyah ve beyazın olması gri tonların olmaması iki şekilde açıklanabilir; ya sürü psikolojisindeki insancıklar yüzünden ya da stüdyo şefinin söylediklerinin yapılmasına zorlanıyorlar.
hülya avşar yerine bir kilo domates koyulsa daha iyi olacak yarışma. bari sen yapma acun, istemiyoruz artık bu kadını ve yaptığı rezillikleri görmek, programını izlenmez hale getirmek için uğraşıyor kendisi farkında olmasa da.
hülya avşar olduğundan asla kanımın ısınamadığı program. jüri üyesi öyle biri olmalıki bir yorum yaptığında, he bu söylüyorsa doğrudur desin insan, zaten arak bir program o da ayrı yani. biraz yaratıcı olun kardeşim.
mavi mavi şarkısını blues yapan gençlerin elenmesi ve yerine rap denen sanat bile olmayan şeyi yapan adamın bir üst tura yükselmesi saçma. o değil de en sağdaki komik jüri ilk başta blues'tan anlıyorum dedi. e, adamlar da güzel söyledi sanki. *. be adam, al işte adamlar iyi yaptı müziği, neden hala eliyorsun. bir de anlıyormuş. sonuç olarak gereksiz bir program. kadınım'ı söyleyen adamın elendiği, yerde yuvarlanan kızın bir üst tura çıktığı yarışma işte.
az evvel burnuyla flüt çalan son derece gereksiz bir çocuğa hiç tereddütsüz 3 evet verirken cilli gibi dans eden oğlana mırın kırın etmiş jüriye sahip programdır.
her şeyden önce hiper popülist hülya avşar la o iş olmaz. kadın evet demeden önce kendisi için tezahurat bekliyor resmen yahu. tezahurat gelmezse hayır diyor zaten. eyvahlar olsun.
rapçi ve kafasının üstünde dönen rezillerin kapsından bile geçirilmemesi gereken yarışma. bir de atın o hülya avşarı ordan atın, o kadının devri geçti.
michael jackson dansı yapanların değil de michael jackson taklidi yapanların çoğunlukta olduğu program. geçen bir iki çocuk gelmişti. bi tanesi saçma sapan bir şarkı söylemişti diğerleri kıçının üstünde dönmüştü. bunları 2. tura taşıdılar da o kadar yetenekli gençleri elediler. saçma sapan bir jüri, saçma sapan bir program ve saçma sapan adaylar.