çok uluslu şirketler ve ımf, wto gibi siyonist örgütlerin: uluslararası sermayeyle entegrasyon masalları dahilinde, devletleri dahi satın aldıkları için. kişinin idealist bir tavırla yerli malı kullanması, don kişot misali, yel değirmenleriyle savaşmaktan öte anlam taşımamaktadır.
paranın dini, vatanı, dili olmadığında pek bir şeye yaramaz. bu gün türk firmaları ülke kalkınmasını çok düşünseydi fabrikalarını daha ucuz iş gücü için mısıra taşımazdı.
esasen, o da ne yaptığını bilmemektedir. zira, o, ilkokulda, yerli malı haftasında coca cola içen insandır. ama yeri geldiğinde mangalda da kül bırakmayacaktır. *
alman ürünleri sağlamdır teknolojiktir, japon ürünleri teknolojiktir zariftir ve mümkün olduğunca küçültülmüştür(bkz elektronik) amerikan ürünleri daha çok kendi popüler kültürünü yansıtır (bkz motosiklet ve otomobil) çin ürünleri çürüktür zehirli kimyasallar içerir ucuz işgücü nedeniyle fiyatları da ucuzdur gibi sentezler yaparak mantıklı (karar mekanizmasıyla tahlil yapan) türkün kendi ürünlerini almaya karar vermesi olayıdır...
aklı başında ve bilinçli bir tüketicidir, takdir edilmesi ve topluma örnek gösterilmesi gerekir ve ayrıca bakanlık tarafından ileriki alın verin can verin replikli reklamlarda başrolde oynatılması gereken kişidir
yerli ürün mü kaldı? cancağazım? bütün yerliler satıldı. hepsi yabancı artık. kalitesi düşük ürünleri bile yabancı sermayenin üretildiği bir dönemde yaşıyoruz. buyrunuz kına yakınız efendim cümlelerini sıralatan tespittir. iki damla göz yaşı dökmek adettendir. zira pirinç, ayçiçeği, pamuk gibi hammaddeleri bile dışarıdan ithal etmekteyiz artık.
yerli patronları zengin ettiğinin farkında olmayan kişidir.
bugün yerli ürün demek, %80 sabancı-koç-zorlu ürünü demek. yıllardır kazdırdıklarımız yetmemiş meğer. kaldı ki bizden kazandıkları para ile ekonomiyi kalkındaracağını düşündüğümüz adamlar, bir kriz anında işçi çıkaranlar ve destek olmayanlardır. (bkz: tofaş)
milliyetçi, hatta ırkçı biri olarak bir zamanlar epey prensibim olan slogan. ama hepsinin sonu çok büyük hezimetle bitti. malı satana kadar yüzüne gülen, garantili maldan tamir ücreti alandan tut, adi, kullanışsız, 5 kuruş etmez mallara dökecek param olmadığını anlayıp bu huyumdan acilen vazgeçtim. şimdi kesinlikle ama kesinlikle yerli mal almamaya yoğun gayret sarf ediyorum. özellikle yahudi mallarına yoğun ilgi gösteriyorum. müşteri memnuniyeti, sağlamlık, adam yerine konulma, tek istediğim buydu. (bkz: istikbal mobilya)
aynı zamanda evde biriktirdiği gazeteleri geri dönüşüm için ve geri dönüşümü sağlarken de ihtiyacı olan, bu işi ciddi anlamda yapan insanlara ücretsiz verendir.
muhalefete katkıda bulunan kişidir.
artık çevrede ne kalmıştır mıuhafazakarların elinde olmayan?
dikkat edilmez mi hiç son model arabaları hacı babalar kullanır olmuş.