Bir kaç zaman önce hayatım da sağlam dediğim taşlar yerinden oynadı .Bundaki en büyük etkenler sorgulayıcı karaketerim, şüphelerim ve sorgulayan arkadaşlarımdı.Bu duruma uzun bir dönem karşı koymuştum. Çünkü korkuyordum ama yine de bir noktadan sonra aklımın önüne geçememeye başladım.
Arkadaşlarımla dini tartışıp konuşurduk. Arkadaşım islam'da bazı terslikler olduğunu iddia ederdi. Ben hep redderdim. Hep bir cevabın olduğunu düşünürdüm. Bazen o cevapları kendim bulmaya çalışırdım.
Sonra Kuran'ı okumam gerektiğini düşündüm, aradığımı orda bulmayı umuyordum. Ayetleri titizlikle inceleyerek , farklı kaynaklardan yararlanarak , değişik mealleri okuyarak, "tarihle" bağdaştırmaya çalışarak en önemlisi anlayarak sistemli bir şekilde ilerlemeye basladım.
Sonrasında sorular cığ gibi büyümeye başladı.Cevap bulmak için geceleri bile uyuyamıyordum. Mantıklı düşünmeye ittikçe kendimi ister istemez aklımın imanımın önüne geçtiğini fark ettim. Bir süre sonra imanımı kaybettim bunu ben istemedim bu kaosu ben istemedim.Buna neden olan insanın doğası mıydı, şeytanın oyunu muydu?
Neden dünyanın en zeki insanları bir dine mensup değildi? Neden geçmişte ki insanlardan bazıları ayın yarılmasına ve bazı mucizelere şahit olmuşken biz neden olamıyorduk? Akıl nasıl islamdan emin olabilirdi? Einstain ebedi cehenneme mahkum olacakken eli kanli IŞID üyeleri Kuran'ı kabul etti diye, müslüman diye sonunda cennete girecekti. Adalet bunun neresindeydi? Tanrı gerçekten kullarını tehtid edebilir miydi? Sadece iyilik ve kötülük üzerine kurulu bir sistem var olamaz mıydı?
sorular sorular !
edit:özgur iradenin varligindan bile emin degilken herhangi bir dinden nasil emin olunabilir?