geç kalınan hastane stajına koşturularak gidilir. hoca servisinde kapısında geç kalanları beklemektedir. hocaya;
-geç kaldım aşkım kusura bakma demek..
sonra ne dedım lan ben demek ama artık cok gec olması..
eskişehir'de bir oyuncakcı dükkanınının önünde * anneyi beklemek, gelmeyince içeri girip oyuncak seçen kadını "hadi anne geç kalıcaz" diye çekiştirirken kadın ile yüzyüze gelmek ve kadının anneniz değil de anneniz ile aynı t-shirt u giymis olan biri olduğunu farketmek. özür dileyip dükkandan çıkarken başından kaynar sular dökülme ve bağıra bağıra küfür etme isteği uyandırır bu anlar.
- Hacı gel bak pencereye sana birini göstericem, Koş koş koş.
* Bumu abi ?
- Evet kardeşim, nasıl bi kız ?
* Abi arkadan dağılmış be çok vermiş bu karı, falaşof olmuş. Kim abi bu karı, banada verirmi ?
- Yengen olur.
- olmaz işte olmazzz! ben ancak... ne biliyim yani, dünyanın sonu falan geliyo olsa içime alırım seni, yani madem ölücem bakire gitmeyim diye... anladın mı tanju? yani deprem meprem olsa ancak... öyle yane...
> seni o kadar çok istiyorum ki sibel... deprem olsa, yer yarılsa da içine girsem...
nasıl kazanıldığı belli olmayan sosyal fobi nedeni ile; okulda düzenlenen bir konferansta çok iyi bilinen bir konuda soru sormak üzere mikrofonu istemek; tüm salonun dikkatlerinin üstünde olduğunu farketmek naptım lan ben demek suretiyle, gözlerin kararması...
arkadaş dürtünce vücudun paralize olması hissi ve 5 cümlelik soruyu kelimeleri 5-6 kerette ancak söylerek sormak,yerine oturmak ve cevabı dinleyememek.
Aklıma geldikçe yerin dibine tekrar giriyorum. Ben 7-8 yaşlarındayken annem beni bakkala göndermişti. Koşa koşa gidip girdim bakkala ama adam tezgahın arkasında yoktu.Bir an sinir basıp "nerde bu koduğuuum keli yaa" demiştim. Daha cümlemi yeni bitirmiştim ki adam içerlerden bir yerden sinirli-bozlumuş bir yüz ifadesiyle çıkmıştı.işte o an bayılmak istedim.
bebisimm repliginin revacta oldugu donemler de manavgatın ılıca koyunde mahalle bakkalına girilip ıvır zıvır bir suru sey aldıktan sonra "borcum ne kadar bebesimmm" demek bakkal amcanın manasız bakısları altında hakkatten su yer yarılsın da icine gireyim anasını satayım diye dusunulen an.
viyana'da kış inanılmaz soğuk geçer. kuru bir ayazı vardır, üzerinize ne giyerseniz giyin yine de içinizde hissedersiniz soğuğu. "hacı götümüz donuyor" lafı sık sık tekrarlanır viyana sokaklarında.
kanuni'nin viyana kuşatmasından vazgeçmesinin bir nedeni de bu soğuklardır.
niye mi anlattım bunları. aşağıdaki hikayeme mantıklı bir açıklama yapabilmek adına.
havalar soğuktu ben de sağlamından üşütüp yataklara düşmüştüm. neyse ki çabuk atlattım. doktor 3-4 iğne yazmıştı. haftada bir gündü heralde gidip iğnemi yaptırıyorum.
şimdi şöyle havalar soğuk dedik ya bi kere. genelde içime içlik giyiyor öyle çıkıyorum dışarı. ama özellikle bu iğneyi olmaya giderken içliği giymiyorum kötü bi görüntü olmasın diye.
en son bir iğne kalmıştı.ulan en son gün insanın başına böyle bir talihsizlik gelebilir mi? her üç iğneyi de doktor dallaması yaparken son iğneyi güzel mi güzel taş hemşire yapar, pantolunu indirir içeriden dededen kalma havasını veren bir pijama desen değil, eşofman hiç değil sofrabezini andıran bir içlik çıkar. kız bir "upsss" tan sonra önce cismi tanımlayama çalışır.
pantolonu indirip sevişmeye başlayan batılı erkeğini görmeye alışkın kızımız tabi ki garipseyecektir bu tabloyu ama bizim de taşakları sıcak tutmak gibi bir alışkanlığımız var.
en nihayetinde hemşire pantolonla külot arasında bulunan nesneyi de indirir aşağıya basar iğneyi. basar basmasına da ben götü tuta tuta yan yan giderken arkamdan pis pis sırıtışı akılda kalır.
***** kanalizasyon inşaatında çalışan bir işçinin, yüzlerce kazma darbesinin ardından yorgunluktan bitmiş bir şekilde bi köşeye yığılırken ettiği dua da olabilir. hazır yer yarılmışken kanalizasyon döşemek fena bir fikir değildir. (bkz: şark kurnazlığı)
zaman zaman yaptığı salaklıklarla nam salmış sew7 birgün hoşlandığı insanın da eve misafirliğe geldikleri toplu bir görüşme gününde acıkır. ev sahibi olduğundan, deplasmana gelen diğer kızlar önünde sevdiği çocuğu etkilemek ister. aile bireyleri evden yollanır. fakat her güzel günü bozmakla görevlendirilen abi, taraf tutacağı bilinse dahi aile tarafından eve hakem olarak atılır.ve olaylar gelişir...
sew7: ya bırakın bu annemin pasta böreklerini ben pizza hutı aricam..isteyen var mı?
eller kalkar..deplasman oyuncuları düşünür(ooo..hizmet sonsuz.20 kişiye de yakınız.ev sahibi harcamalardan kısmamış)
sew7:tamam öleyse hemen arıyorum.karışık bir şeyler söyleyeyim herkes istediğinden yer...
internetten numaraya bakılır.sew7 aramaya başlar. artistlik dizboyu ya hands free açılır.numara çevrilmeye başlanır.44... daha sew7 iki numaraya basmıştır ki telefondan cevap gelir."iyii günllerrrrrrr..döner sıcak salon boş bıyrıınnn...pizza hut"
sew7'de bir şok anı.odada sessizlik..sew7 içinden düşünmekte "acaba abonelere özel bir kampanya mı?direkt 2 numaraya basınca pizza hut'ın düşmesi..ama ama bu adam da nesi.neden döner sıcak diyor.kebapçıdan mı transfer olmuş"
geleceğe dair kafasında soru işaretleri taşıyan sew7 devam eder:"alo alo...pizza hut değil mi eminsiniz.ben 9 tane pizza siparişi verecektim"...karşıdan yanıt gelir:"düüner sıcakk salonn boooşş..bıyrın bıyrrınn tereyağlıı iskender..tamam hanfendi.bir kaç soru soracaktım size.annenizin kızlık soyadı?"
sew7 panikte düşünür:"noluyo laağğnn..üyelik mi açacaklar acaba..olabilir evet.ver bilgileri sew7.al artık şu pizzaları."
sew7:"aydın..evet.yok efenim aydın'lı değiliz..evet evet ben de isterdim hemşeri olmak kısmet değilmiş..aldınız mı siparişimi"
karşı taraftan cevap:"aldım ifiniiiimmm..size de bir hediye çıktı bunca soru ardından ne çıktı biliyor musunuğğz?"
...sew7 düşünür:"hay allah.hoparlör benim neyimee..kendi kendime konuşacaktım işte telefonda.kimse bir şey çakmayacaktı..tiyatro oynuyoruz sanki hey allahım.işinize baksanıza be siz.neyse olayı toparlamalıyım.biraz aksi ve de akıllıca bir cevap vermeli..heh buldum galiba"
sew7: "kafamı ütülediğinize göre bir ütü çıkmış olmalı herhal." nihahaha nasıl koydum lafı ama.karşı taraftan yanıt ani gelir:"ne çıktı biliyor musunuz.."
o sırada abi içeriye elindeki telsiz telefonla salına salına "nee çıktııı neee çıktııı nahh çıktı nah çıktı" şeklinde bir ezgiyle girer. kahkaha tufanı ***
tu kaka bana selçuk üniversitesi iletişim fakültesi nin selçuk iletisim gazetesinde çalışırken bir konferansı takip etmek üzere sdkm'ye gönderilir. tu kaka bana gazeteci mithat bereket konferans arasında kantinde çay keyfi yaparken bir iki soru sorup röportaj sayfasını kurtarmak amacıyla kantine dalar. bereket'in yanına yanaşan tu kaka bana, "mehmet bey bir iki dakikanızı alabilir miyim okul gazetesi için röportaj yapmak istiyorum" der ve hayatının potunu kırdığını anlar. "ama en iyisi konferanstan sonra yapalım" diyerek olayın içinden sıyrılmaya çalışsa da aslında asıl istediği yerin dibine girip bu utançtan kurtulmaktır. *
sahilde annenizin "tişörtü ters giymişsin!" diyerek yarıldığı andır. kulağınızda kulaklıkla cool olmaya çalışmaktasınızdır siz de o sıra. yazık günah, bütün özgüvenim kaçtı kayboldu lan.
kalabalık bir otobüs yolculuğu esnasında, istemeden sesli bir şekilde osurmak.(başıma gelmedi ama çok kötü bir durum olduğunu düşünüyorum).
(bkz: otobüs camından atlamak)
gece barda, alkollü kafayla, "where are you from?" şeklinde tanışılmaya çalışılan kızın, "ben türküm... aynı dalış grubundayız!" şeklinde cevap verdiği an.
lanet final haftalarından birisidir. sabaha kadar uyumadan ders çalışılmış ve sinava girmek için okula gidilecektir. son of the sun kamili uykusuzluğun etkisiyle t-shirt ünü iç tarafı dışa gelecek şekilde ters giyinmiştir. farkında olmadan sınıfa girmiştir. hoşlandığı kız uyarı yapan kişi olmuştur
-son of the sun t-shirt ünü ters giyinmişsin.
yer yarılsa dünyanın merkezinde soluğu alıcaktım . ama kahpe yer yarılmadı işte
yer gümüldür idi. arkadaşlar oradaki yazlıklarına gitmiştik 2 kişi birde ev sahibi. 4 gün kalıpta hergün erkek erkeğe denize karşı sahilde bira içme olayından sıkılmıştık ki zaten o gecede son gecemizdi.
sağolsun ev sahibi arkadaş evde kavak yelleri nin sezon finalini izlemekle(!) meşgul olduğundan ben ve diğer arkadaş( bundan sonra piç arkadaş anlamına gelen piçaş diyeceğim, haberiniz ola) sahilde yine(!) bira içerken iki yalnız kız gördük akşam akşam yürüyüşe çıkmışlardı. bizde bir heves bir cesaret kızlarla tanıştık.
nasıl tanıştığımız konusu tam bir rezillik olduğundan geçicem. neyse efendim bu kızlardan biri gerçekten güzel biriydi. sevecendi, cana yakındı falan filan. diğeri ise son derece suratsız olduğundan onu hafızamdan sildim, sadece suratsız olduğunu hatırlıyorum.
neyse efendim, iş bu kızlarla tanışmadan önce 2 şer bira içtiğimizden, üstüne kızlarla birliktede bira ve meyveli soda türü şeyler tükettikten sonra epey bir idrar kesemizin dolduğunı farkettik. fakat kızlara işememiz lazım diyemediğimizden ( niye diyemiyorsak? sanki bir tek biz işiyoruz) ıkına ıkına 1-2 saat idare ettik.
4 kişilk ekip olarak sahilde fakat insanların gözü önü denilebilecek bir yerde oturuyorduk. kızlarda birden biz su almaya gidiyoruz; birazdan geleceğiz dedikleri an kafama şimşekler yağdı. hikayede herhangi bir utanç anı yok. fakat anlamıştım o an gelmişti. tam da şöyle diyordum yer yarılsa da içine girsem denen anlardayım. azıcık yer yarılsada aralığa attıversem de rahatlasam yoksa kızların önünde paçalarımdan dökülecek diye endişeniyordum.
tahmin edebileceğiniz gibi yer yarılmadı. fakat bu bana engel olmadı. hemen karanlık yer bulup çöpün arkadasında hallediyordum ki. işte o piçaş daha kızlar gelmeden s.o.s verdiği için bir an kontrolu kaybettim olsa gerek, aniden toplanmaya çalıştım. tabi o sırada bacaklarda hafif bir sıcaklıkta hissetmedim değil. sonradan anladım ki zaten piçaş bile bile yanlış alarm vermişti. hemde eylemin tam da ortasında.neyse zaten so sıcaklığıda teyemmüm abdesti ile hallettim.
lise dönemi okulun popüler erkeklerindensin
millet sivilcelerle ugraşırken senin pürüssüz bir yüzün var
çok iyi dans edebiliyosun hatta okul kantininde dans edip kızları kendine hayran bırakacak kadarda cesaretlisin cool takılıyosun karizman en üst seviyelerde
kimseye pas vermiyosun ve bu seni ulaşılması zor bir erkek yapıyor
yakışıklı olmasanda karizman bütün açıklarını kapatıyor
ve okulun en güzel kızı senin yanına gelip sana cıkma teklifi ediyor
kız : eeeee merhaba bozukparatamircisi nasılsın
bozukparatamircisi : iyiyim teşekkürler sen nasılsın
kız : sağol yaaa sana özel bişi sorcam sevgilin varmı ?
bozukparatamircisi : şimdilik yok neden sordun ?
kız : yaaaa eğer uygunsa seninle çıkmak isterim
bozukparatamircisi : ne bu kız arkadaslarınla iddayamı girdin benim üzerime
kız : yaaaa hayır yanlış anlama senden hoşlanıyorum
bozukparatamircisi : tamam Miray cım ben sana kararımı yarın söylerim
yarın olur kızla kantinde bulusulur ve teklif evet olarak bildirilir.
bu durum okul ahalisi tarafından gözlemlenir ve haset bakışlar arasında
sevgilinle lise aşkın başlar.
ailem : tipik Türk ailesi ataerkil bir durum söz konusu yani
babam : şahsına münhasır bi varlık esprili , sinirli en son söylenecek cümleyi
ilk kuran şahıs ayrıca küfürbazdır hiçbir futbolcuyu beğenmez
günümüzden örnek verirsek " ronaldinho mu futbolcumu lan amk " diyecek kadar futbol duayeni
beğenmediği bir komşu geldiği zaman " hanım benim yatağı hazırla ben yatıyorum "
deyip misafirlerin olduğu odada koltuğa yatacak kadar patavatsız bir adam
bu detayları neden verdiğimi şimdi anlıyacaksınız
benim lise dönemi 1995 e tekabül eder o zaman lar cep telefonu yok en azından bende yok
sevgililer o dönem ev telefonları ile irtibat halindeler
sevgilim uyuyorum bahanesi ile odasına geçer ama uyumaz
ailesinin yatmasını bekler ailesi yattıktan sonra diğer odaya geçip
bizim ev telefonunu gece saat 12 suları çaldırır
ben uyanık olmama ragmen telefona gitmem çünkü beni o saatte kimse aramaz
ama bi kızla çıktığımı unutmus olmam gerekki aşık olan bayanların günün her saati
seni arayabilceğini akıl edememişim
telefon çalar
babam : efendim
kız : ıhıhı iyi geceler
babam : sanada ne var ?
kız : bozukparatamircisi ile görüşebilirmiyim ?
babam : kızım hastamısın sen bu saatte ev aranırmı anan baban yokmu senin
hadi git yat adamı ayar etme ( bağırarak söylüyodu bunları )
kız : ehüehe oyytt paaatt zartt zurt çatttt
son cümleyi duyunca telefonun bana geldiğini anladım
başımdan kaynar sular boşaldı allahım sıçtım dedim ben
herşeyim ama herşeyim yıkılmıştı karizma yerlerdeydi
sabah edemedim ve okula gittiğim zaman bi arkadasla kızdan ayrıldıgımın
haberini gönderdim
allahım hatırlamak istemiyorum
ev ahalisi ablanlara yatıya gitmiştir. evde tek başımayım film,müzik vesaire derken
saat gece 2 olmuş napıyım ne ediyim derken 1 aydır sevişmemiş bir insan olarak
geceyi bi porno filmle kapatıyım dedim.
geçtim bilgisayar başına çok beğendiğim bir hatunun porno filmini izlemek için hazırlanıyorum. kulaklığımı taktım bilgisayara verdim son sesi filmi izliyorum
ön sevişme bitti icraate girdiler " aahhhhhh ohhhhhhh " nidaları yükselirken
sesleri ikinci sefer duymaya basladım " noluyo amk " ses kartının echo ayarımı acık kaldı nedir bu demeye kalmadı kulaklığımı cıkardım cıkarmaz olaydım
ben kulaklığı takarken ses sistemimi kapatmayı unutmuşum. sesten mahalle yıkılıyor
sanırsınız porno film bizim evde çekiliyor. can havliyle sesi kapattım
bütün apartman ahalisi duvarlara vuruyo yan komşu alt komşu üst komşu
neredeyse duvarı yıkıcaklar utancımdan sandalyeden yere atladığımı hatırlıyorum
kafamı yerlere vuruyodum. utancımdan 2 gün evden çıkamadım hiçbir komşu ziyaretine gitmiyorum
aklıma geldikçe hala çıldırıyorum. bak şimdi yine çıldırdım.
ayakbacı da ayakkabı denenirken icinizden bu renk lake mi lame mi dusunulmektedir sonra bir an da satıcıya donup "lake rengin 36 numarası var mı acaba"* diye sorulur satıcı suratında manasız bir gulumse ile "lame demek istediniz sanırım" der durumu kurtarmak amacıyla "lake lame ne farkeder zaten hep karıstırım bunları denir sonrasında olup bittigi ayakkabıyı begenmedim diyerek almadan cıkılır hakkatten girmek istedim yerin kırk kat dibine.
(bkz: lake)
(bkz: lame)