asılmak için girdiğim cinsel içerikli sitede yanlış bir şeyler onaylamışım. ay sonu bu onaylama faturaya kol gibi yansımıştı babam o zaman ne olduğunu anlamıştı, işte o zaman rezil olmuştum.
yolda selam verdiğim bir arkadaş ve sevgilisi beni tanımamazlıktan gelmişti elim havada kalmamıştı ya niye kalsın ki havadaki o2 açığını tespitliyordum.
Halamin oglu bir baristirma programina katilmisti o canlı yayindayken herkes bizi aramıştı da 2 hafta evden cikamamistik. Yer bizim icin yarilsaydi keşke.
üniversite kazanamadığında/kpss'de atanamadığında karşıdan gülüşerek gelen iki arkadaşınızın size ''nereyi kazandın?'' gibi cevabı verilemeyecek bir soru sorması.
liseye giderken babamla belediye otobüsüne binmiştim. babam oturdu ben ayakta kaldım. o zamanlar da yeni vücut yapmışım, abazayım, hormonlarım resmen paçamdan akıyor. tam önümde taş gibi minyon bir hatun duruyor. otobüs iyice dolduğu zaman arkaya bir baktı sonra bana yaslandı. heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. bir kaç saniye daha dursam boşalacağım. babam durumu farketmiş heralde ki tam o sıra arkadan sesini duydum; "coni buraya gel, ayakta durma". "baba yer yok" deyince psikopat "gel kucağıma otur" dedi. adam o yaşta beni zorla dizine oturttu. zevkten uçacak durumdayken utançtan etrafa bakamayacak duruma geçmiştim. hatun bana baktıysa gülme krizine girmiştir. babam sağolsun hatırladıkça utanırım.
Konuştuğum çocuğun yanında artizlik olsun ekşın olsun diye köpek sevmeye kalkışmıştım. Kalkışmaz olaydım. Köpek elimi olduğu gibi kaptı ağzıyla. Allahtan çok ısırmadı. Ama verdiğim tepki "anaaağğm" olunca daha da bi yerin dibine giresim geldi.
Gazi iibf'de ilk günlerim. Bir hatuna takıldı gözüm. Gözleri, gülüşü ve saçları... ah o saçları. Beni benden alırdı anfiye girdiği gibi. Hatun kişi de bizi hafiften kesiyor Eşek değiliz heralde biz de farkındayız...
Neyse bu bir finansal yönetim dersi arefesinde girdi içeri, boş sayılabilecek sınıfta geldi oturdu önüme pat diye. Aman yarabbi, o kestane ışıl ışıl saçlar önümde. Dersi falan bıraktım izliyorum hayran hayran. Tabi sabah dersi olunca uyku da bastırdı bir süre sonra. Geldi mi bir esneme. Dur dedim zaten en arkadayım, hoşlandığım hatunun da en güvenli yeri olan ense kökündeyim. Iğrençleşmek için ideal ortam.
Lan bir açtım ağzımı masai mara'da timsahları bile siklemeyen gergedan rahatlığında, "mute" modunda esniyorum gözler sımsıkı kapalı. Kollar falan zaten farklı geometrik şekillere girmişler. Ohh ne keyif ne keyif...
Amk gözlerimi bir açtım o güzeller güzeli peri kızı gerçek kesit finali izleyen flash tv izleyicisi şaşkınlığında bana bakıyor dehşet içinde. Silgi isteyecekmiş garibim...
Metroya binmek için aşağı inerken sen git ikişer ikişer inmeye çalış merdivenleri.. Daha sonra bir düştüm popomun üstüne sonrada bir çığlık attım. Yanımdaki arkadaşım gülmemek için kendini zor tutmuştu. Ama sonra beraber güldük.
Yazmaya bile utanıyorum. Başkası adına utanmanın bu denlisi. Tamam ben rezil olmadım ama o an kanım çekildi. Geçmişimin kara günleri. Yer caribou. Bilindiği üzere self servis mekan. ismi lazım değil eski sevgilimin sarfettiği cümle şuan bile kanımı donduruyor. Masadakileri toplayan elemana "sipariş vericektik?". Tamam daha fazla yazamayacağım.
2000'li yıllar. Şehir dışında okuyorum.
Tatil için eve gelmişim, aylar sonra.
Sabah 7 gibi uyanıyorum, gece de geç yatmışım, uykusuzum.
Simit- Poğaça* almak için çarşıya çıkıyorum.
Fırın ürünleri satan bi dükkan vardı. Eskiden ordan alırdım hep.
Amaç bir an önce alıp eve geri dönmek.
Hızlı adımlarla dükkana giriyorum.
"Simit var mı?" yada "simit çıktı mı?" gibi bir şey soruyorum.
ortamda bir ölüm sessizliği oluşuyor.
sokayım diyorum, bir yerde hata yaptım.
etrafta elektronik aletler falan var, kablolar falan, anlam veremiyorum.
ölüm sessizliği devam ediyor.
hani çok büyük bi şuç işlersiniz de, müdürün odasına çağrılmayı beklersiniz ya.
Öyle bi sessizlik.
Sonra çalışanlar gülmeye başlıyor, öyle bir gülüyorlar ki, ulan ben naptım diyorum.
etrafıma bakıyorum, simit yok, poğaça yok, modem var yersen.
bizim dükkan ben yokken değişmiş, o eski masum dükkan değilmiş artık.
ttnet bayisi yapmışlar.
kaçıyorum, bir daha uğramamak üzere terk ediyorum.
uzaklaşıyorum, sesleri geliyor hala.
gülüyorlar, daha çok gülüyorlar.
Arkadaşlarla her zaman Gittiğimiz bar tarzı bir yer vardı.
O gün alkolle etkileşimleri bir ilaç kullandığım için alkolsüz içecekler tercih ediyordum soda limon falan derken arkadaşımda bana eslik etmek adına o da kokteyl içiyordu barın dj'i yanımıza geldi. Oo napiyorsunuz gençler cin ha dedi.
Yook abi ne cini bildiğin soda limon diyince inanmadı al bak tadına dedim.
Neeh bu ne dedi size birseyler ısmarlayayım dedi durumu anlattım arkadaşa içecek birse getirdi bana da ısrar etti ne istiyorsun onu getireceğim diye bende çilekli süt dedim adam yanımızdan ayrıldı.
Taşak geçiyorum sandım diye düşünürken 5 dakika sonra çilekli sütle elinde çıkıp geldi barın ortasında o sütü bana içirdi. 1000 kısılık barda kutu çiçekli süt içen kız olarak tanındım bir süre
Geçen arkadaşlarla kova yapmışız parkta. Bir baktım benim ex, bir tane kısa pantolonlu ile, neyse biradan çişim gelmiş bende gittim parkın köşesine işedim.
Kız sevgilisiyle parkta otururken eski sevgilisine rastlamış aq sen orda yırtık pantolonla haka dansı yapsan o kız kadar rezil olamazsın. Üzülme krdşm.
aynı çocukla tam üç kere tanışmış olmam. her seferinde unutup "merhaba ben bıdıbıdı" diye neşeyle elimi uzatmam ve üçüncüsünde çocuğun artık isyan edip "üçüncü oldu bu ne zaman hatırlayacaksın beni?" demesi. üstelik okulda dolaplarımız da yan yanaymış.
