yer yarılsa da içine girsem denilen anlar

entry1896 galeri13
    1558.
  1. yer: yıldız teknik üniversitesi- matematik bölümü önü.
    zaman: lys 2 'nin olduğu gün.

    sınava girmeden önce bahçede vakit öldürürken bi arkadaşı gördüm. komple ailesiyle gelmişti. neyse yanına gittim hoş beş derken ailesi de girdi lafa.

    b-ben , aa-arkadaşın ablası.

    aa- ee ne yapmayı düşünüyorsun bu son sınav.
    b- ya aslında ben tmciyim bu sınava öylesine giriyorum.
    aa- ne yazmayı düşünüyorsun peki?
    b- hukuk yazıcam heralde.
    aa- pdr düşünmez misin?
    b- yok ya onlar hep yatıyor.
    aa- ben pdr okudum.
    b- (error vol1) ya ben devlettekiler için söylemiştim. yoksa özel sektör cidden zor.
    aa- ben bu sene devlete atandım. gayette yorucu.
    b- (error vol2) hımmm, şeyy biz yavaştan sınava mı gitsek kanka?

    sınavdan sonra ablasının gönlünü aldım da olay çok büyümedi. ne zaman görüşsek arkadaşım olacak hıyar bunu anlatıp beni bir güzel gömer. ulan beyinsiz bi işaret çaksan böyle çizdirmeyecektik karizmayı. neyse bu da böyle bir anım işte.
    1 ...
  2. 1559.
  3. karsidan biri arkanizdaki birine selam verirken size verildigini sanip sizin de selam vermeniz.(ustelik tanimadiginiz biri)
    1 ...
  4. 1560.
  5. otobüs bileti almaya giderken ishal olmak. yolda yürürsünüz aniden karnınızda hareketlenme olur. yürümeye devam edersiniz geçmez. yol az kaldı diyip dayanıp otogara ulaşmaya çalışırsınız lakin iyice sıkıştırır. yol kenarlarında oturmalar mı dersiniz yolun kenarında beklemeler mi dersiniz. yüzünüzde zaten o durumun eşsiz ifadesi vardır. otogara varırsınız lakin hiç bilet kalmamıştır. bu büyük hüsranla içinizde küfür ede ede tekrar yürümeye devam edersiniz. artık son raddelere gelmiştir. yol kenarında oturmalarda işe yaramamaya başlamışken kyk yurduna varmışsınızdır ve bir hışımla direkt tuvalete girilir. işte o andan itibaren değerli yazarımız ayruhsu, tuvaletin insan hayatında ne kadar önemli olduğunu anlamıştır. allah kimseyi bu durumlara düşürmesin.
    3 ...
  6. 1561.
  7. Masturbasyon yaparken peder beye yakalanmak. Ustelik elde telefon skypetan goruntulu cybersex yaparken.

    Boxerı tek elle çektiğiniz için ön tarafi kaparsiniz lakin göt kabak gibi kalir meydanda.

    Akla geldikçe yüzü kızarır adamın.
    3 ...
  8. 1562.
  9. kendimi tatmin ederken odaya giren annemin beni o halde görmesi.
    0 ...
  10. 1563.
  11. karşı binaya çok güzel bir kadın taşınmış. akşam saat 10 gibi balkonda otururken gördüm. kadın çiçekleri sularken bana baktı. hava karanlık olması rağmen sokak lambaları ve evin ışığı sayesine kadını rahatlıkla görebiliyordum. 3-5 saksı suladıktan sonra yine baktı, sonra eline süpürge alıp balkonu yıkamaya başladı. ahan dedim bu bana kendini göstermek için yalandan yere oylanıyor dedim ve yaktım sigarayı göz ucuyla kadını süzmeye başladım. üzerimde siyah bi atlet ve karşımda laptop vardı. sigara balkon demirinden aşağıya doğru tutuyor ve tüm merakımla kadını takip ediyordum. hayli karizmatik bir duruş sergiledim.

    sonra kadın balkondan içeri girdi. girerken perdeyi çekip son bi bakış attı.

    kendi kendime kesin bununla sevişirim ve bu olayı sözlüğe yazarak ergenleri yeni bi fantezi ile bilinçlendiririm dedim. böyle düşünürken bi baktım yatak odasının ışığı yanıp sönmeye başladı. peşpeşe yakıp yakıp söndürüyordu. belli bana sinyal veriyordu. gel deli çocuk seviş benle diyordu.

    çok heycanladım.

    zamane kadınlarının çok uçuk ve korkusuz olduğunu varsayarak belki seksi bir şey giymiştir umudu ile yatak odasını daha net görebileceğim yer olan mutfak camına doğru koşmaya başladım.

    mutfak camını açıp karşı binaya baktığımda hiç bu kadar utanmamıştım.

    meğer kadının 3-4 yaşında küçük bir oğlu varmış ve ışığı yakıp söndüren ( oyun oynayan ) o çocukmuş.

    kadın çocuğunu kucağına aldı ve öpe koklaya diğer odaya götürdü.

    yer yarılsın diye bekledim. yarılsa da içine gireyim diye. yarılsa da beynimi oraya gömeyim diye...
    4 ...
  12. 1564.
  13. 2011 yazı. bostondayım. arkadaşlarla yürüyoruz charles river boyunca. önümüzde bi kadın yürüyor. ama hayatımda gördüğüm en güzel göte sahip kadın. tüm arkadaşlar kitlendi tabi. e alışmışız çevremizdekilerin türkçe konuşmamasına. öyle rahat rahat konuşuyoruz. arkadaşlardan biri "göte bak lan" diye bağırdı. kadın döndü "git ananın götüne bak" dedi. hepimizde bi dumur hali.

    bak üç yıl olmuş hala hafızamın en silinmeyecek yerinde tutuyorum o götü.
    8 ...
  14. 1565.
  15. Gezi olaylarında polis müdahale edince altıma işemiştim. Herkese rezil olmuştum arkadaşlarım hala dalga geçiyorlar benle.
    2 ...
  16. 1566.
  17. 1567.
  18. otobüste akbil basinca yetersiz bakiye sesinin duyulmasidir. Bu yetmezmiş gibi sofor ve butun yolcularin bu sesi duyunca yaptiklari is her ne olursa olsun onu bir tarafa birakip size bakmasi sizin daha da utanmaniza sebep olur.

    Not: yalniz soyle bir sey var. Yetersiz bakiyenin sesi kesinlikle diger akbil seslerinden daha yuksek cikmasi icin ayarlanmistir.
    2 ...
  19. 1568.
  20. Lisenin başlarında servisim beni farklı bi yerden alacaktı. Zaten hep geç kalırdık, 15 dakika da beni bulmak için geçmişti. Gerek bunun stresiyle, gerek de küçüklüğün saflığıyla; servis yanlış yerden geldiğinde 20 metre arkasından hafifçe koşmaya başladım. Birden çantanın ortada birleştirdiğim çift fermuarı açılıverdi. Baya da ağırdı çanta o gün, birden hafifleyince o G kuvvetiyle istemsiz olarak baya bi yardırdım ve yandaki kafenin masa-sandalyelerine bodozlama daldım. Kafedekilerin ilginç bakışları yetmezmiş gibi arkama dönüp baktığımda 5 metre boyunca kitaplarımın saçılmış olduğunu gördüm. Servisten bi tane insan evladı gelip toplamama yardım etti. Kız olsaydı romantik bi sahne olabilirdi ama bu şekilde her anı rezil bir hatıra olarak kaldı bu. Servise geldiğimde ise milletin yarıldığını gördüm. O günden sonra okula sadece bi defter ve bi kalem götürmeye başlamıştım artık.
    1 ...
  21. 1569.
  22. hoşlandığım kızın olduğu mekanda ağaçtan düşüp kolumu kırmam ve akabinde ağlamam.
    1 ...
  23. 1570.
  24. herkesin içinde annenin senin bezlerini nasıl yıkadığını anlattığı andır.
    0 ...
  25. 1571.
  26. stüdyoda çalışırken şarkının ritmini ve temposunu ayarlayamadığında bassçı ve davulcudan
    fırça yediğin an. leadçi de katılırsa olaya buyrun cenaze namazına.
    0 ...
  27. 1572.
  28. Üniversitede iken bir derse geç kalmışım. Neyse sınıfa girdiğimde hoca yok ortalıklarda gürültü var üstelik. Tahtada da acayip şekiller var absurt absurt.
    Gayrı ihtiyarı birden "olum bu şekilleri hangi mal çizdi valla muz kafa (hocanın lakap ) hepimizi ziker." Demiş bulundum. Arka sıralardan bizim değerli hocanın başını kaldırdığını fark ettiğimde artık zaman kavramı benim için anlamını yitirmişti ve azap dolu saniyeler birbirini kovalamaya başlamıştı.

    Yanına oturduğum arkadaşın şekilleri de muz kafanın çizdiğini söyleyince kendimi toprağa gömüp üzerime toprak atılmasını isteme ihtiyacım bir kat daha arttı.
    2 ...
  29. 1573.
  30. bir gün arkadaşıma gidecektim.annesi çalışıyordu ve aradığımda annem de işe gidiyo.x geldi sen de gel takılırız dedi.ben de tamam deyip çıktım evden.kapıyı arkadaşım açtı.ben önde o da arkamda olacak şekilde içeri doğru yol aldım.koridorun sonunda sağdaki kapı arkadaşın odası ve x de içerde.onu görünce direkt odaya daldım tabi.napıyon lan y.... diye bağırarak bir giriş yapmıştım ki koridorun solunda kalan yatak odasından arkadaşın annesinin ehem öhöm seslerini duymamla kafamı kesip yerinden atmak istemem bir oldu.tabi o günden sonra baya bir süre evine gitmedim arkadaşın.annesinin yüzüne hala eskisi gibi bakamam..
    0 ...
  31. 1574.
  32. iş yerinde italyan erkekleri üzerine atıp tutarken '' mi scusi signorina'' diye yanınızda biten zebellah gibi, güneş kesip gölge yapan insan irisinin üstünüz olduğunu öğrenmek. bari türkçe bilmeseymiş...
    1 ...
  33. 1575.
  34. 10. sınıftaydık yanlış hatırlamıyorsam, 4 ü kız olmak üzere 6 kişilik kemik bir arkadaş grubumuz var, hepimiz de fırlamalıktan nasibini almış ergenuslarız. gruptan bir arkadaşımızın annesi basur ameliyatı olmuş, ziyarete gittik. tabii ziyaret dışında her şeye benzeyen aktivite, kahkahalarla devam etmekteyken arkadaşın annesi -sevimli kadındı, severdi bizi, çokça da haşlardı-
    "aaa yeter artık ne çok gürültü yaptınız, ameliyatlıyım ben sessiz oluverin biraz!". akanbinde sivri zekalı ben, dönüp göktuğa ( o iş çok karıştı sonra) "bu kadar rahatsız olduysa lafı g*tünden anlıyo bence" diye bir cümleyi gayri ihtiyari sarfetmiş ve arkamı dönmüş bulundum. Ayşe teyze trafik ışıklarından daha hızlı biçimde renk değiştiren suratıyla ve uzun geceliğini arka kısmından tutup genişletmek suretiyle arkamızda dikiliyordu. (bkz: bu da böyle bir yerin dibine girişimdir)
    1 ...
  35. 1576.
  36. Lise ikide mezun olduğum ortaokula gitmiştim. Eski hocaları gördüm, Türkçe öğretmenim vardı saniye adı. Çok severdim gittim yanına. O arada yanında da din hocası duruyor. Oldum olası din hocalarıyla aram kötüdür M bu kadın sevimli biriydi. Neyse oturduk hal hatır faslından sonra dinci dedi ki "gittiler oralara adımı bile hatırlamazlar şimdi". Ben de "unutmadım ulan!" mesajı verip bozucam ya hani... "hiç unutur muyum Hacer Hocam" dedim... Demez olaydım... Kadının yüzü düştü birden, "hatice..." dedi... işte tam bu An yer yarılsa da içine girsem anı. Kadın çok bozuldu "neyse görüşürüz" dedi kalktı masadan. Diğer hoca da piç piç gülüyor. Ne rezillik...
    3 ...
  37. 1576.
  38. 2 yıl önce filandı, üniversiteye başladığım ilk seneydi. ingilizce hocası geldi, otoriteyi elde tutmak için ilk hafta serti oynamayı kafaya koymuş. dersi işliyor filan beni kaldırdı, ingilizce bişeyler dedi ama ben çok gerildim. Hocaya "i am enter stres, come uyuşma my hands!" dedim, hoca şok olup bana baktı ki zaten ben şoktaydım. Üstüne "go to wc?" deyince hoca da bana "go go" dedi. o günden sonra o dersle ilgili hiç sıkıntım olmadı.
    3 ...
  39. 1577.
  40. Hemen her yerde gerçekleşebilecek olaylar bütünüdür efendim. Anıya gelecek olursak bir akşam arkadaşla kafenin birinde oturuyoruz pek yer kalmamış hemen köşedeki masayı zor bulduk. Arkasında da bir çift oturmuş muhabbet ediyorlar. Bir zaman sonra hemen yakınımızdaki boş masadaki çantayı gördüm dedim ki "x olum bu şüpheli çanta olmasın kan ehi ehi" sonra arka masadaki kadın geldi çantayı aldı bi hışımla sonrası malum yer yarıl içine gir.
    0 ...
  41. 1578.
  42. ah bunu nasıl anlatsam bilemiyorum, rezil bir andı.
    lisedeyim arkamda da erkan diye bir arkadaş oturuyor. o dönem ufak bir kaza geçirmiştim ve oturağımda da sırt yastığı var ve yine kazadan dolayı el bileğimde de hissizlik vardı biraz.
    ben sürekli yastığımı düzeltiyorum kaydıkça falan. gittikçe bileğimdeki hissizlik geçmeye başladı ve bir gün öğrendim ki ben nerdeyse 1 aydır erkan ın bacağını okşuyormuşum yastık diye. bunu da bana gelip kendisi söyledi utana sıkıla. dedim olum niye uyarmıyorsun? napim çok hoşuma gidiyordu demez mi üstüne bir de. off o an yer yarılsa da içine girsem dedim.
    7 ...
  43. 1579.
  44. Yazarlarin yerin dibine girmek istedigi anlardir. Uzerinden zaman gecince yuzdeki kizarikligi tebessume birakir.
    ilkokulda cok basima gelirdi. Bir keresinde okula dalginlikla annemin terligini giyip gitmistim.
    3 ...
  45. 1580.
  46. ''hadi starbucks'a gidelim'' dedi kadim dostum. gözlerim büyüdü, starbucks mı??? sosyal medyada gördüğüm kadarıyla pek haz edeceğim bir ortama benzemiyordu orası. fiş ile tuvalete gitmeler, yarım metrekarelik bir alanda yan masada ki artist kızın dışarı verdiği nefesi oksijen diye içine alacak kadar dipdibe oturmak ve manasız kahve isimleri. oldum olası sevmezdim çakma entel ortamları. ''hakan günday çok iyi yazar vs.'' bilirsin işte. neyse gitme isteğim yoktu ama arkadaşımı da kırmak istemedim. ''peki dedim dostum gidelim bari...''

    ortama girdiğimiz vakit tahmin edeceğiniz üzere arkadaş check-in yaptı. ailesi ''nereye gidiyorsun'' dediğinde verdiği tek cevap kapıyı çarpmak olan insanların gittiği her yeri birilerine bildirmeye yeltenmesi de her zaman garip gelmiştir bana neyse dediğim gibi ortama girdik beni bi sıkıntı bastı. herkeste bi sonradan görme elit tavırlar ''chicken santa fe panini sosu pek olmamış sanki'' gibi ifadeler ortamdan soğumama yetiyordu ama yinede gelmiştik işte. oturduk bi masaya arkadaş siparişlerini verdi ben ise ''bana da aynısından'' seviyesinde takılıyordum ki sağ çaprazda oturan beyaz teni ve pürüzsüz yüzüyle slav ırkına benzeyen sarışın kız ilgimi çekmeye başladı. arkadaş mal mal telefonuyla ilgilenirken ben her geçen saniye kıza aşık olmaya bir adım daha yaklaşıyordum. okuduğum kitaplar falan yalandı o an bana göre. karşımda tanrının sanat eseri vardı sonuçta. tanışmak isterdim ama ne yazık ki ortamda kendimi ezik hissediyordum, malum aşina değildim böyle ortamlara. garsona bile seslenirken sesim titriyor, çatallaşıyordu 'garrsun bi kola' zordu ama bi yandan da içimden bi iyimserlik mevcuttu tanışırdım ne olacaktı ki??? 2-3 espriydi en nihayetinde. belki felsefeye falan da ilgisi vardı belli mi olur??? açardım bi konu hayran olurdu bana??? diye düşünüyordum ki kızın arkadaşı saatini gösterdi slav kıza ve ikisi de bi anda masadan kalkıp kasaya doğru ilerlemeye başladılar.

    nasıl yani diye düşünüyordum. hayallerim hızlı şişirdiğim için mi bu kadar ivedi patlamıştı??? belki telefon numarasını falan bırakmıştır diye masayı kontrol ediyordum ki aradım fırsat karşıma çıktı. masada bir şeyini unutmuştu!! hemen uyarmalıydım onu. aman nede mutlu olurdu?? bi teşekkür ederdi herhalde. belki sohbet bile ederdik??? belli mi olur ileride çocuklarımıza ''ya anneniz masada eşyasını unutunca ben arkasından kahramanlar gibi yetiştim akabinde bi sohbet kahve derken'' falan diye hikayeler anlatırdım belki??? aklımdan eski türk filmlerinde mendilini yere atan cariyenin görüntüsü ve mendili getiren erkeğe yaptığı cilveler geçiyordu. fakat nasıl olacaktı?? nasıl seslenecektim??? ne yazık ki bedava halk plajı gibiydi ortalık 1 götlük boşluk yoktu. seslendiğim anda herkes telefonlarından(!) başını kaldırıp bana bakacaktı. nasıl olacaktı??? hayatımın aşkı gidiyordu?? derken uyarmaya karar verdim;

    -haahanfendi(allah belamı versin)şalınızı unuttunuz sanırım.

    cafede abartısız 20 sene sessizlik hüküm sürdü. akabinde küçümseyici bir ifade takılarak döndü slav ''o cafenin şalı bi kere taam mı'' dediği anda cafenin bütün sandalyelerinden sarkan hatta benim de sırtıma hafif dokunan şalların farkına vardım, hepsi bana gülüyordu sanki. oturanlar durumumu twitter da paylaşmıştı bile. 2-3 masa terk etti ortamı. kafamı eğdim yere doğru, yaklaşık olarak 50 sene masanın altında ayakkabılarımı izledikten sonra gözlerimi arkadaşıma doğru kaldırdım, hala telefona bakıyordu. ''abi dedim gidelim hadi'' anlamsız gözlerle saliselik bi bakış attı bana ''neden ki abi'' derken gözleri telefonun ekranına çoktan inmişti. o belli ki sadece fiziksel olarak buradaydı. ben ise tamamen buhar olmuştum.

    edit: ulan hala geçmiş olsun diye mesaj geliyor :) tamamen kurgusaldır gençler.
    70 ...
  47. 1581.
  48. Kabul edeceğine çok emin olduğun birine arkadaşlık teklif edip, karşılığında olumsuz yanıt aldıktan sonra ki ilk 1 dakika.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük