özelden aldıkları paranın kat be kat fazlasının burunlarından getirildiği haftasonu, mesai, tatil gibi olayların çoğu zaman yok sayılıp ıvır zıvır şeylerle velilere kendini şirin gösterme çabalarının hakim olduğu bir idareci tarafından heba edildiği yetmezmiş gibi ukalalık ve terbiyesilikte sınır tanımayan çocuklarla uğraşırken çocuk yüzüne tükürse bile sırıtması gerektiği sık sık hatırlatılan şahıslardır. lafın özü: özelde çalışmakta öle kebap iş değildir öğretmenlikte.
öğrencilerin ve velilerin öğretmenlik mesleğine saygısının giderek azaldığı bu devirde gerek özel gerekse devlet okullarında; yıllarca dirsek çürütüp eğitim almış olmalarını önemsemeyen sonradan görme kendini her konuda uzman zanneden veliler ve öğretmene her şeyde patır patır cevap vermeyi kendince özgürlük, hakkını koruma sanan öğrenciler tarafından mesleğine genç yaşta küstürüleceğine canı gönülden inanılan ulvi insanlar topluluğudur. hepsi böle midir tabi ki değildir ama çoğunluğu tüm iyi niyetiyle girdiği bu yolda öğrencisinden velisine devletinden idarecisine kadar herkes taradından kazıklanıp sömürüldüğü halde inatla doğru bildiğini yapmaya devam etmektedir, etmelidir de.
Ne öyle ne böyle öğretmenlerdir. Nesil farkının getirdiği bir değişim yoktur.
hepsi üç kuruşla geçinir, hepsi faranjit olur, hepsinin başı ağrır.
evet belki şunu diyebiliriz yeni nesil öğrenciler özellikle lise öğrencileri artık azgınlığın serkeşliğin son haddindelerdir. yeni nesil öğretmenler eski öğretmenlerden daha çok çaba harcamalılardır.**
gün geçtikçe öğrencilere benzeyen öğretmenlerdir. hayır, küçümseme maksatlı değil bu söz. ama lise öğrencilerinde ve hatta öncesinde ilköğretim öğrencilerinde görülen eksiklikler doğaldır ki üniversiteye de sirayet etmiştir. ister eğitim fakültesi mezunu, ister formasyon dersleri almış fen-edebiyat fakültesi mezunu olsun, isterse tezsiz yüksek ve hatta tezli yüksek lisans bitirsin. yine de değişen çok şey olmuyor. öğretmen okulu mezunu eski bir öğretmenin yanında utanmadan sıkılmadan ahkâm kesen, öğretim görmüş fakat eğitim almamış öğretmenler dolduruyor artık sınıfları. hepsi böyle değil elbette. öğretmenliğin ne olduğunu veya ne olmaması gerektiğini bilenler de var. ama hakkında bu kadar cahillik eğitimle olur diyebileceğimiz öğretmenler yeni nesilde daha çok gibi. tabii bunun yanında önceki nesillerden olup da işi ticarete dökenleri ayrı tutuyoruz. kurs, özel ders vs. ***
yapılandırmacı eğitim sistemine göre yetişen öğrenci merkezli eğitim (olumlu ve olumsuz yönleri tartışılır) formasyonunu almış öğretmenlerdir. yaklaşık 6 yıl zarfında eğitim kalitesine eskiye nazaran daha iyi bir ivme kazandıracaklar. elbette mesleğini severek öğretme amacı çerçevesinde yapan öğretmenler başaracaklar bunu. uzak olmayan bir geçmişde balkabağı bile okadar zamanda olgunlaşmazken 29 günde öğretmen olan neslin soyu ve onların uzantılarının soyu tükendiği andan itibaren fark farkedilecektir. ziraat fakültesinden, mühendislikten, iibf den mezun olan ve sınıf öğretmeni yapılanlar tükendiği an fark farkedilecektir. ortadirek olan öğretmenler derste ve tenefüste nasıl geçineceğini düşünmediği kendini işine verdiği an fark farkedilecektir. eğitimin can damarı geleceğin ilk heykeltraşları sınıf öğretmenleridir. en azından evet en azından hiçbişey yapılamıyor olsa bile sadece sınıf öğretmenleri sağlam olduktan sonra temel sağlam atıldıktan sonra gerisi de sağlam devam edecek bence.
ulu öndere harp okulunda savaş taktiklerini öğreten biri yokmuydu. çok basit dediğiniz örnekler bazen çok zor açıklanabilecekleri özet geçer (bir türkçe öğretmeni)