yeni başlayanlar için aşk acısı

entry190 galeri1
    40.
  1. ayrıldığınız kişi sizi aldatıp teketmişse ve aynı zamanda sizi kendi arkadaşıyla aldatıp onunla çıkmaya başladıysa arayıp bol bol küfür edin ona, nefretinizi kusun daha sonraki günlerde eğlenceli müzikler eşliğinde iyileşmeye çalışın artık bir öküzden kurtuldunuz hayatta başarılar!
    6 ...
  2. 39.
  3. bu aşk acısı ilklerde şu tavır ve davranışların sergilenmesine neden olur.

    -artık aşka inanmıyorum
    -aşk yok
    -bir daha aşık olmayacağım
    -bir daha kimseyi sevmeyeceğim.
    -o hep aklımda olacak
    -onu hiç unutmayacağım

    gibilerinden bir sürü boş, kafa ağrıtıcılardır bunlar. ve bütün insanlar bu yoldan dikenlere basa basa geçmişlerdir.

    sezen aksunun da dediği gibi

    gecer gecer daha öncekiler gibi

    geçer geçer neler neler geçmedi ki
    şarkısına inanmaktır bu acıyla başa çıkma yöntemlerinden biri.
    4 ...
  4. 38.
  5. muhtemelen bu derde lise çağlarınızda yakalanacaksınız -ki yakalanmış da olabilirsiniz şu an- ve atlatması sizin için zor olacak... işte bu atlatma işini nasıl yapacağınızı burada, bu derde daha önce yakalanmış ve kurtulmuş yazarlar tarif edecek... siz de bir şeyler kapmaya çalışırsınız artık...

    - ne yaparsanız yapın uyuyamazsınız... sınav dönemindeyseniz eğer unutun dersleri hepsinden kaldığınızı bilin yeter... ilk başlarda ölmek üzere olduğunuzu da zannedersiniz... nefesiniz sıkışır, kalbiniz ya çok hızlı ya da çok yavaş atmaya başlar... deli gibi sıgara ve alkol tüketirsiniz... ve akşamları gözyaşları içinde uyumaya çalışırsınız -ki bu olay çok zordur- ama günlerce uykusuz, kırmızı gözlerle gezersiniz...

    fazla yıpranmamaya çalışın zira bir zaman sonra o an içinde bulunduğunuz durumu hatırlayıp tebessüm edeceksiniz... ve son olarak da ilk olacağı için doya doya yaşayın zira sonrakiler pek zevkli olmuyor...
    6 ...
  6. 37.
  7. bazen tam da ihtiyaciniz olan şeydir.aniden o ana kadar ne kadar bok gibi bir adam oldugunuzun farkina varir,geri kalan yaşamınızı harikaliktan harikaliga koşarak surdurursunuz.
    2 ...
  8. 36.
  9. yıllarca geçmez kimi zaman. çok sevdiysen, ölümüne sevdiysen yıllarca geçmez. yaşlanırsın, evlenirsin, anne, baba olursun hatta torunların bile olur. ama içinde hapsolmuş acıyı yokedemezsin. hapsolur kalır derinlerde bi yerlerde sızlamaya devam eder. ki mi zaman torunlarına anlatacağın bi gençlik anısı olur bu acı. kimi zaman keşkelere bırakır yerini. ta ki toprağa karıştığında son bulur. ama yaşadığın müddetçe sol yanını sızlatmaya devam eder. * *
    3 ...
  10. 35.
  11. 34.
  12. "aşk" ın acısıdır...
    geçer fakat geçene kadar çok acıtır, yıpratır, nasır tutmazsınız belki şanslıysanız ama nasır tutmaya yüz tutarsınız bu defada.
    acıtır, ağlatır, uyutmaz, nefes aldırmaz, göz açtırmaz adama.
    senelerce sürüp gider bazen ama bir gün bi yerde pat diye sıyrılmaya başladığını farkedersiniz.
    barışmaya başlarsınız kendinizle, hayatla...
    4 ...
  13. 33.
  14. bıçağı mideye sokup çevirmeye benzer, ilkin enseden bi uyuşma olur sonradan alışılır, ama alışılırken yoldan çıkılmamalıdır.
    2 ...
  15. 32.
  16. geçtiğinde, kat kat fazla mutluluk veren acıdır. bekleyin. çünkü o acı, en derinlere işliyor ve sinirleri de yok ediyor. o acı, savurur insanı, yerden yere vurur, doğduğuna pişman eder, süründürür ama, inanın yok olur sonunda. bu yok oluşun mutluluğu ise, kelimelerle anlatılamaz. acı çekenlere de, bitmeyecekmiş gibi gelir. uzun sürer çünkü. zaman, ilaç olmayabilir. doğrudur. ama, bir söz veya bir görüntü, son noktayı koyacaktır.
    7 ...
  17. 31.
  18. demir eriten asit etkisi yapar. bu acıya defalarca dayanabilen insanın ulaşacağı bilgelik yorucu ve yaşlandırıcıdır. izi ise, gözlerdeki çizgilerdir.
    5 ...
  19. 30.
  20. başlarda kalbin vücuda dar geldiği, hayatın slow motion ilerlediği ,ya çok uyuyup acıdan kaçmaya çalıştığın yada uyuyamayıp kendini acı cekmeye vurduğun, aşka inancın bittiği, bi daha aşık olmıcam lafının dile pelesenk olduğu, kendini hem çok güçlü hem çok güçsüz hissettiğin , bakılan her yerde onu gördüğün, gözlerini kapattığın zaman karşında beliriveren, gittiğin her yerde gözlerinin onu aradığı hiçbirşeyin eskisi gibi olmıycağının bilmenin verdiği ağırlıkla hayatını yeniden şekillendirmeye çalıştığın dönemdir.
    alışana kadar hayatında canının böyle yanmadığını düşünürsün ama hersey alısana kadar. sonra zamanla azalır. artık daha güçlüsündür, böyle acılara karsı da daha dayanıklı..
    2 ...
  21. 29.
  22. bu acının şiddeti alkol veya gözyaşı miktarıyla doğru orantılıdır.
    2 ...
  23. 28.
  24. 27.
  25. aşk acısı aşktan daha güzel olduğunu hatırlatır ve yaşanması gerektiğini zaten eğer acısı yaşanmıyosa aşık olmadığını hatırlatmak isterim aşk çömezi arkadaşlara.
    1 ...
  26. 26.
  27. ilk başlarda insanı çarpan olay ama zaman geçince o zamanki durumunu düşünüp gülmeye başladığında hayatın ne kadar acaip olduğunu düşünüyor insan;bıraksam ölecektim,tuttum kendimi şimdi gülüyorum.
    3 ...
  28. 25.
  29. 24.
  30. zor zamanların habercisidir. bu gibi durumlarda hemen bir koşu gidilip en iç acıtanından şarkıların listesi yapılır. ardından yemeden içmeden kesilinir. devamında onu hatırlatan bilumum eşyalar iç geçirilerek anımsanır. ve işin en tuhafı zamanın eline düşülür. onun iyileştirici etkisi beklenir çaresizce. lakin payınıza düşen çoğu zaman onun yıkıcı etkisidir. bir dönem sıkıntılı geçer, mühim olan az hasarla atlatabilmektir. yapılması gereken mümkün olduğunca evden dışarı çıkın. insanlar arasına karışın. deneyin, siz de farkı göreceksiniz.
    imza: profesyonel aşk acısı insanı.
    6 ...
  31. 23.
  32. aptal yerine koyulmanın verdiği üzüntüdür.
    6 ...
  33. 22.
  34. bu acinin gecmesi icin zamanin tek ilac oldugunu soyleyenlere inanmayin, aldanmayin. koca bir yalandir.

    (bkz: zamanin ilac oldugu yalani)
    5 ...
  35. 21.
  36. level 1: takmıyorum ya bana kız/erkek mi yok havaları, hem kendi kaybeder banane tarzı söylemler sıkça görülür.

    level 2: can sıkıntısının ağır basması, yapacak bir şey bulamama ve kendini boşlukta hissetme evresidir, her gün yapıpta zevk aldığınız ya da sizi normalde sıkmayan şeylerden sıkılır ve tat alamaz hale gelirsiniz.

    level 3: 'ya abi ben unutamıyorm ya it gibi seviyorum abi, abi ben ne yapacam abi ühüüü' gibi sözler sarfetmeniz muhtemeldir, artık aşk acısını tüm hücrelerinizle hissetmeye hazır olmanız gereklidir. (kırılma noktasıdır, gerçeklerle yüzleşmenin zamanıdır.)

    level 4: ızdırap ve acı çekme dönemidir. içki, sigara ve bilumum şeyler tüketilmekte aşırıya gidilebilir. kontrolsuz davranışlar, gereksiz duygusallaşmalar ve gereksiz tepki vermeler gerginlikler dönemidir. uykusuz geçen günler, bırakın her gün onu düşünmeyi onsuz geçen saatiniz yoktur, her dakika aklınızdadır, unutulmayanınızdır. kendinizi hayattan soyutlamanız olasıdır. sizi görenlerin 'abi hayırdır çok durgun gözüküyorsun' 'abi bi durum mu var çok berbat gözüküyorsun' gibisinden sorular sorması muhtemeldir. duygularınızı derin yaşamaya başlarsınız, gereksiz yere alıngınlıklar gösterebilir ve kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. sevdiğinizin resmine saatlerce bakma, telefon rehberinde durup durup adına bakma ve ağzınızda sürekli damar bir parça olması sıklıkla görülür.

    level 5: alışma ve sindirme dönemidir. burda 2 durum söz konusudur; ilk yol ya acı çekmekten tat alırsınız her gün damar modda gezersiniz hayattan kısmende olsa soyutlanırsınız, level 4'ü devam ettirirsiniz ve aşkınızı yaşarsınız unutamazsınız ya da gerçeklerle yüzleşir, hayata yeniden bağlanır ve kendinizi toparlayarak yeni bir güne başlar ve durgunlaşırsınız. burda dikkat etmeniz gereken nokta kendinizi toparlamaya çalışmanız ve sevdiğiniz arkadaşlarla olabildiğince vakit geçirmenizdir. eğer böyle yapmazsanız ve gerçek anlamda seviyorsanız; aşk acısını iliklerinize kadar hisseder ve içinden çıkılamaz bir duruma düşebilirsiniz. acı'dan zevk alırsınız, damar yapmak, sürekli efkar yapmak alışkanlık haline gelir. bir şekilde bu durumu sindirmeniz ve olaylara biraz yukarıdan bakıp değerlendirdikten sonra mantığınıza ses vermek ve bazı duygularınızın üstüne çok gitmemeniz gerekir.
    9 ...
  37. 20.
  38. bu hastalığa yakalananlara şu kitabı tavsiye ederim, bir nebze olsun tedavisine katkısı olabilir:
    (bkz: aynalar koridorunda aşk)
    1 ...
  39. 19.
  40. allah yardımcınız olsundur ama unutmayın ki çok daha mühim meselelerle uğraşmaktadır sizin yanınızdaki diğer insanlar. çocuklarını kaybedenler, ailelerini kaybedenler, hastalıklarla uğraşanlar, karnını doyuramayanlar vs vs vs. sakın yanlış anlamayın dramatize etmek değil amacım ama siz kendi derdinizi dünyanın en acı şeyi zannederken insanlar canlarıyla uğraşmaktadırlar. azcık yalnız kalın, kafanızı dinleyin, sakın geri döner mi diye düşünmeyin ya da sakın geri dönmesi için aramayın! dibine kadar düşün, geberin acınızdan ama dışarda da kaya gibi kalın! soğukkanlılık iyidir. mücadele etmeyi öğrenin ve savaşın. düştüğünüz yerden de öyle bi kalkın ki hayran olsunlar azim ve iradenize! elbette yapabilirisiniz. herşey sizin içinizde çünkü!
    14 ...
  41. 18.
  42. ilk cümlen şimdi ben ne yapıcam olur. hayat bir anda anlamsızlaşır. amaçsızca dolaşırsın ortalıkta. geceleri yatakta döner durursun ağlayarak. uyku nedir unutursun. yemek yemek aklına gelmez. seni hayata bağlayacak bir neden ararsın ama bulamazsın. etrafta 'değer mi bunca acıya kendine gel' naraları duyarsın ama vızıltı gibi gelir. yarın olmasın dersin o olmayacaksa ama zaman su gibi akıp gider. odandan çıkmazsın kimseyle konuşmak istemediğinden. çünkü ondan başka söyleyecek birşey yoktur aklında. zaman geçer ağlamalar biter belki alışırsın ama asla unutamazsın. o yara hep kalır. nereye gidersen git, yanında kim olursa olsun o hep seninledir. geçmez...
    10 ...
  43. 17.
  44. daha yasanacak cok aci vardir.
    bu islerin kimyasiyla ugrasmayi birakin, sadece yasayin.
    6 ...
  45. 16.
  46. geçmesi için, çuval dolu altınınız olsa vereceğiniz acıdır. bir anda şekil değiştirirsiniz. yıkanmış ama taranmamış diken gibi saçlar, gözyaşınızı silmekten yara olmuş göz çevresi. sesiniz bile değişir. bir kuyunun dibinden konuşuyor gibi zayıftır.

    yüzünüzü yıkamaya gittiğinizde, aynada, yaşlarla dolu gözlerinizi görünce daha çok ağlarsınız. o yaşlar hiç kurumaz zaten. ağlamaya ara verseniz de, gözleriniz hep yaş doludur. tesellisi yoktur. yüreğe çöreklenen o acının tek çaresi o'dur.
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük