hasetlikten ölmek üzere olan leyla'nın yaşlı teyzenin yemeklerini eleştirmesi çok ilginçti. zira kendisi bir halt becerememişti.
ayrıca muhalefet adamı murat bey gıcık filan ama leylaya iyi ayar veriyor.
birgül teyze bunlar için ağlamaya değer mi allah aşkına. yazık gözyaşlarına.
izlemem etmem fakat az önce yemek yerken bi' yandan bakayım diye televizyonu açtım, bu çıktı, dur dedim bi' bakayım. bi eleman vardı s.k kafalı. bi de karı vardı. dış ses, yani spiker gibi ekranda konuşan ama kendisi görünmeyen adam, ortamı yumuşatmak için s.k kafalı, karıya fıkra anlatacak dedi. adam başladı anlatmaya;
adam : "... işte ondan sonra kadın adama zahmet olmazsa su verebilir misiniz demiş, adam da * ne zahmeti demiş. "
kadın : ee ?
adam : bu kadar.
dış ses : oldu mu şimdi s.k kafalı!
onceleri bbg gibi guzel olan, kavgaların yerinde seviyeli diyalogların bulundugu bir program iken, şimdilerde ise tartışmaların prim kazandırdıgı bir yarısmadan ibaret olmustur. bir kaç haftaya kalmaz, bir bbg kaan çıkar basar ucan tekmeyi.
Leyla mıdır kimdir o genç olanın beni hasta ettiği bölüme sahip yarışma. carcar amma konuştu, kafa beyin kalmadı yeminle ya. zorla eleştirtecek yani birgül hanımı. kadın gayet güzel mükellef sofra kurmuş , hala bıdı bıdı modunda kadın. eh 1. olamayacak çatlasa da patlasa da , oh be.
para kazanmak uğruna insanların kendilerini milletin ağzına sakız yapmayı göze aldıkları program. hadi her şeyi geçtim de o seviyesiz üslubu takınmayı kendine nası yediriyorsun milleti eleştireceğim diye.
çok garip bir izlencedir.
şöyle ki, katılan kişiler: "ay ben onu yiyemem, yok et yemem, yok peynir yemem, kıymam yemem, hamurişi bana dokunur, yumurta midemi bulandırır, sütlü şeyler dokunur..." gibi gerekçeler ile sofradaki yemeklerden bazılarına hiç elini sürmedikleri yarışma programı.
efendim, evet bazı yiyecekeler bazı kişilere dokunabilir, hatta bir tercih olarak yenmeyebilir de, ama şu var ki bu bir yarışmadır ve bu yarışmaya katılacak adayların bünyeleri herşeyi kaldıran tipler olmak zorunda; yoksa gerekçe göstererek yemeyen bir mönün nesine oy verilecektir, ayrıca bu nasıl jüriliktir? madem belli bazı şeyleri yemiyorsun katılma o zaman. ben mesela kırmızı eti yemem, 3 çeşit peynir dışında hiç bir peynir çeşidini ağzıma koymam o yüzden de böyle bir yarışmaya katılmaya cüret etmem. "ay ben pastırmam yemem" deyip de masa başında artizlik yapmanın luzumu yok, madem katıldın o yarışmaya eşek gibi yiyeceksin arkadaş! zaten abuk bir program, bir de her halta gerekçesi olan, bahane bulan tipler ile iyice abuklaşıyor yarışma.
edit: ulan ne sinir yapmış bünyemde z.ktiğimin herifleri ya.
leyla denen iticilik abidesi, aynı ton ve tempoda saatlerce ötme özelliğine sahip olduğunu düşündüğüm kızcağızın köftenin kıymadan olduğunu bilmediği yarışma.
- ben kıyma yemem.
+ o zaman çorbanızda neden kıyma vardı?
- o kıyma değil, köfte.
köfte ağaçta yetişiyor efendim aslında, biz bilmiyoruz.
akşam akşam kafamı duvarlara vurma isteği uyandıran program. allahım deli oluyorum lan kadın mantıyı evet ya bilye kadar mantıyı çatalla yedi, çatala batırdı ve yarısını ısırdı, gerisini hatırlamıyorum uyandığımda annem önüme çorbayı koymuştu sunumu da hiç iyi değildi üstelik. lan bide izliyorum çıldıra çıldıra o daha çok deli ediyor.
yemekleri beğenmeseler bile tabaklarındakileri sonuna kadar bitiren insanların bulunduğu ve ardından yaptıkları yorumlarda hiç beğenmedik, işte tuzu çoktu yağı azdı vs..... gibisinden yorunları da eksiz etmeyen ama buna rağmen izleyici toplayan yarışma.
kendini ingiltere kraliyet ailesinin masasında sanan insanların abuk sabuk yorumlarını izlediğimiz yarışma programı. kardeşim doğru dürüst yorum yapın, oylama gizli nasılsa. seyda ve nil in taktiğini uygulayın. sofrada milletin yüzüne gülün, yemekleri beğendiğiniz söyleyin sonra da 3 puanı yapıştırın.
yarışmacıların alışveriş yaparken çeşit çeşit, kilo kilo meyve aldıklarını gördüğümüz, ama hiçbirinde de o meyvelerin ikram edildiğini, tüketildiğini göremediğimiz yarışma.
11. haftada ilk kez kapalı bir yarışmacının yarışacağı yarışma. ayrıca aynı yarışmacının evinde diğer elemanlardan biri ''sana bi koyucam'' demiş nedenini merak etmemize neden olmuştur.
birgül teyzemiz sonradan değişti , garip de bunun farkına verdi ve nurayı 1. yaptı . iyi de oldu , çünkü sırası geçene dek gayet mülayim , halim selim takılan teyzemiz birden bire herşeyi eleştirmeye başladı. yok akşam yemeğinde börek mi yenirmiş , yok nuraydan beklemezmiş bilmem ne. birden tavırlar değişti. bravo garip'e iyi etti.
çizgi filmlerde iyi kızın rakibi olan içinde ki kötülüğü yüzüne, mimiklerine, bakışlarına yansımış yüzü çok güzel ama içi çok kötü kız karakterinin vucuda gelmiş halini yemekteyizde gördüm.
son haftanın yarışmacısı leyla.
o ne yahu. ben böyle güzel ama karaktersiz bir insan görmedim.
ağzından berbattı kelimesinden başka bir şey çıkmayan, en düşük puanı verdiği kadına 5 yıldızlı otelde tatili duyunca hak eden kişi yarışmayı kazandı deyip tam da çizgi filmlerde ki o kötü kız gülüşünden attı.
iyi insanı oynamak bu kadar zor mu yahu. ikiyüzlülüğü bile oynayamayan insanlar varmış memlekette.
ilk bölümlerinin çok daha güzel olduğu, her zamanki gibi popüler olanın hayır getirmediği düşüncesini kanıtlayan yarışma programı.
Fikir olarak da bir kaç bölüm öğrenci evlerinde çekilmeli bence. o zaman kimse sofra düzeninden, çatalın yerinden ya da yemeğin tuzundan şikayet etmez. öğrenci bu, karnını doyurdu mu günün karı olarak görür onu,10000 ytl kazanmak için de elinden ne gelirse yapar.