amelelik barındıran çekiciliktir. bu memleketin ekmek kültüründe harmanlanmış kezbanlar ne anlar "karpaçyo" dan "dömiglas" sostan, bas börekçi abladan otlu böreği, bas mantıyı, iki de mini etek muhabbeti yap yaslan arkana...
netice itibariyle bu da çabucak parlayan ve o hızla sönecek kadın modası kıvılcımından gayrısı değildir.
not: yapardım evet. ve faydasına hiç nail olamadım.
hiçbir çekiciliği yoktur, ama arada bir üzerinizden yemek yükünü alabiliyorsa her türlü çekici olduğuna inandırılacaktır. soğan ile kızarmış yağlı salça kokan erkek.
türkiye'de her kesimde tutmaz. neticede bizim millet klasiktir, ataterkildir. kadınımız da öyle. elinin hamuruyla erkek işine bulaşmamış kadın yemek yapan erkekten korkar. toplum bu erkeğe gay der, hanımköylü der, kılıbık der. der de der. ama eskide kalıyor sanki bazı şeyler. iyi de oluyor. hem neresi kötü ki bunun? sevdiği için leziz yemekler yapıp, sofra kuran erkek her daim sempatik ve tatlıdır. yeterli değildir ama verilen emek de yabana atılmamalıdır.
becerikli olması bir yana burada asıl çekicilik erkeğin kendi başının çaresine bakabilmesi, işini görebilmesi çekiciliğidir. temiz giyinen, dişlerini fırçalayan, saçlarını tarayan kendine bakabilen erkek profili gibi bu da bu tarz bir izlenim uyandırır kadın üzerinde.
iyisini isterler hep, en iyisini. çok şey isterler *.