yaklaşık 4-5 defa baştan tekrar izlediğim, her izlediğimde farklı duygulara büründüğüm dizidir. 10 yıl olmuş neredeyse dizi başlayalı şimdi düşünüyorum da diziyi ilk izlediğim zaman neler hissediyordum.en heyecanlı dönemlerimdi. şimdilerde ise daha fazla dertlendiriyor bu dizi beni.
--spoiler--
bişeylerin yerine birbirimizi koyduk
birbirimiz kadar değerli şeylerin yerine
olmadı...
artık kımse sığmaz oraya
şimdi seni düşünmemeyi öğreniyorum...
--spoiler--
Bir bavul dolusu cümle var defterimde; yara bandı tutmayacak kadar derin tümcelerim, Sen yollarına 29 harfle acı döşeyen bir şahsa "yara" değilde "yar" diyebilir misin?
"sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye. bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. çünkü bizzat ben, yarım kalmış bir niyetim. anlamlarını bilmeden sevdiğimiz şarkılar var ya. işte biz böyleyiz. sesin kıvrılıp büküldüğü yerde ıslanıyor gözlerimiz. hayat, sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer..."
dizide emre kınay ın canlandırdığı bölümde geçen güzel sözler dizisi.
çocukluğumda çizgifilmle aynı ana denk geldiği için annemle tartıştığım ve izlemek zorunda kaldığımdan dolayı, her ne kadar efsaneleşmiş mükemmel bir dizi de olsa anılarımda hep kötü bir yere sahip olacak dizi.
ali (uğur polat):hayat sana teşekkür ederim. üst katımıza taşınan komşularımız için. ruhumdaki boşlukları, çatlakları onlarla doldurmama izin verdiğin için.
Kadınlarım oldu benim. Kızlarım da oldu pekala. Bir yerden sonra bu ayrım da fark etmemeye başladı. ilk öpüştüğü kızla yatmış birinin itirafları işte.
Kadınlarım oldu benim. Nice nice sevdim. Çok çok da sevildim. Çünkü kendimi sevdirmeyi hep bildim. Hile mi yaptım? Ne münasebet, işim olmaz!
Kızlarım oldu benim. Onları da sevdim, ne yalan söyleyeyim. Akran kız çocuklarım...
Ama bütün bunlar olurken değişmeyen tek şey vardı:
Sevdiğim bütün kadınlar terk etti beni. Bu hiç değişmedi.
Peki bu durumda sevmediğim kadınlar da mı oldu yani? Ya da "az sevdiğim" diyelim. iyi de aşkın azı-çoğu olmaz ki.
Neyse, konuya dönersek...
Sevdiğim bütün kızlar terk etti beni. Kadınlar mıydı yoksa? Aman, neyse ne. Artık fark etmiyor işte, benden sonra.
Binlerce doğurttum, binlerce çoğalttım, binlerce ekledim, büyüttüm, süsledim ve kadın ettim.
Ve bütün bunlar olurken değişmeyen tek gerçek: Bütün sevdiklerim terk etti. Böyle daha sevimli oldu sanki cümle. Aynen kalsın.
Şimdi sen merak etmektesin bütün bunları ne diye anlattım ben. Aslında bütün bu okudukların bir giriş bölümünden ibaret. Cesaret toplamak için alkol alır gibi yazdığım satırlar.
Temel nokta ise şu: Sen de gitme n'olur!
Seni büyütmedim, seni çoğaltmadım. Başkaca ahlaksız şeyler yapmış olabiliriz ama inan her işimi kalbimle becerdim ben. Lütfen sen de gitme. Bari, en azından sen gitme. Üzülmekle kalmam yoksa.
Yalvarırım biraz daha izin al "o"ndan...
--spoiler--
- o kadar yıl hapiste yattık, hayallerimizin peşinden gittik, ama hiçbir şeyi değiştiremedik, şimdi olsa ne dilerdin?
Ali : özür dilerdim.
--spoiler--
yazdıkça yazasımın geldiği dizi.. ne mükemmel bişeydir bu dizi yarabbi.. havva ana ile yusuf'un diyaloğu gece gece beni umut denizlerine daldırmıştır efendim..
h.a. - şu gücünle, kuvvetinle napıcaksın çok merak diyorum!
y - ne mi yapıcam? bigün bütün gücümle aşık olucam.. işte bu!
özgü namal'ı ortaya çıkartan dizidir.* kadrosu hayal takımıdır. *uğur polat ustanın köküne kadar oyunculuğunu konuşturduğu dizidir. fakat, benzer rollerin üzerine yapışmasına da sebebiyet vermiştir.
gecenin bu vakti bana kahkaha attıran mükemmel dizi.. olcayla yusuf'un diyaloğu süperdir..
y- aa meraba. nereye böyle?
o- biraz işim var. sen de işten dönüyosun galiba..
y- yok ben isten döneli çok oldu; bi 7-8 yıl kadar..
o- ha işsizsin yani..
y- ben onu tercih ediyorum ama mahalleli aylak diyor..
yusuf rolüyle izlediğimiz emre kınay'ın harikalar yarattığı dizi..
- hayatta en çok askerliği sevdim. garibanlara da çok eziyet ettim. neden? çünkü ben şehirliydim. nüfusumda buranın adı yazıyodu ama şehir beni hiç takmıyodu...
duru: ben sana teşekkür etmek istiyorum; hissettiğin güzel hisler için...
ömer: bir teşekküre hayırın anlamı değişmez, eğer bu teşekkür teselli için ise buna hiç gerek yok; ben seni iskambil destesinde bulmadım ki şansıma küseyim.
zuhal olcay'lı, uğur polat'lı, emre kınay'lı, meral okay'lı, ve kurtlar vadisinden önce çok sevdiğim oktay kaynarca'lı kadrosuyla pazartesi akşamlarını trt karşısında geçirme sebebi olan dizi.. mükemmeldi tek kelimeyle.. ömer ve duru'nun ilişkisi, ali'nin tavrı, halleri, yusuf'un romanı..
şimdiki bebekli, sihirli, uçanlı, kaçanlı dizilere bakıyorum da; yeditepe istanbul'u izlediğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.. keşke yeniden gelse böyle şeyler..