türk televizyonunun dizi çöplüğüne döndü şu günlerde hatırıma gelmiş dizidir.
o sıralar alt komşumuzun oğlu hakan'a aşıktım. abimlerin yanına ziyarete gelmişti. herharde top oynayalım diye dışarıya çağırıyordu. abimler ise kuvvetle muhtemel '7 numara var oğlum, gel diziyi izleyek' demiş olmalı ki içeri geçip diziyi seyre daldı.
hatırlıyorum, sevdicağızıma bakmaktansa gözümü bile kırpmadan 7 numarayı izliyordum.
cansu'nun şakalarına sıçana kadar gülüyordum.
armağan'ın zekasına hayran kalıyordum.
vahit emmi'yi bir tek ben yakışıklı buluyordum.
zeliha yenge'nin saçlarına hastaydım.
rüya'nın psikolojik gerilimlerine üzülüyor, duvarında asılı olan di caprio'nun sigara içerkenki posterini hafızama kazıyordum.
birden abim hakan'A 'izliyon mu lan bu diziyi' diye sordu. cevap ise oldukça trajik:
'bu ne yaa ben izlemiyorum böyle dizileri'
ağzına sıçayım emi hakan? izlenmez mi oğlum bu dizi. türk dizi sektörünün temeline dinamit koydun hakan. bu hale senin yüzünden geldik hakan. bokumu ye hakan.
7 numara ve hakan arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktım. çünkü 7 numara sevmeyen ve izlemeyen bir öküz kimseye mutluluk veremezdi.
yine trt yine trt dediğim dizidir. dönemlerin hükümetlerinden etkileniyor tamam da, harbi harbi her dönem çok güzel diziler yayımlamayı başarıyor. tekrar tekrar izlense, yine de basarsın kahkahayı.
dayanamadım, yakın bir zamanda yeniden başladım. dizideki her bir kare bana çocukluğumu hatırlatıyor. hatta bugün gözümün önüne, haftalarca sallanıp bir türlü düşmek bilmeyen köpek dişimi çekip almaya çalıştığım günü getirdi. vahit emmi'yi seyrederek çekip almaya çalışıyordum lanet dişi. en sonunda da almıştım gerçi. neyse lan dur konu dağıldı. dizi komedi dizisi olsa da, sanırım çocukluğuma olan özlemimden olsa gerek, her bölümü beni inanılmaz duygulandırıyor. hüngür hüngür ağlıyorum lan bildiğin. osurmaya çalışırken sıçıp, annemden terlik yediğim günleri özledim heralde. bak gene konudan çıkıyorum, neyse dur toparlayayım. dizi çok güzel dizi, izlemeyen varsa kesinlikle izlesin, izleyen de bir daha izlesin.
rus-brezilya yapımı üniversite dizilerinin senaryolarını işleyen başarısız dizi. altlı üstlü kalan kızlar ve erkekler, yaşanan gizli aşklar, başarısız espiriler...
eski trt dizisi.
gerçek hayatta bakkal vahit ile karısı zeliha gibi şirin çiftler var mı acaba çok merak ediyorum.
ilk defa bir dizi karakterine, cansu'ya aşık oldum iyi mi *
-balkon var, aşağı tükürme yarışı yaparız *
-kutuplarda buz kırma işine mi girsem? akarı yok kokarı yok temiz iş *
-görmüyon mu veysel dayı? bari duyuyon mu *
-kesin bi dille dil çıkarıp geliyosunuz *
-hay dilimi dilim dilim dilsinler *
-yanlış birşey söyledim herhalde galiba sanırsam *
-hoptiri hoptiri hophophop zoptiri zoptiri zopzopzop *
-panik yapıyoz, buyur beraber yapalım *
-dağlar daşlar kurtlar kuşlar kavlini tutmayanı cadular dürdüşler *
-top gizli, çok sekret *
-alo. ben ev sahübunun papaanuyum *
-çok zekisin haydar.. -sogandan *
-espri yaptı, yerleri kirletmeden kendimi nerde öldürebilirim * .
.
bir diziyi izlerken hem güler hem hüzünlenir mi insan. daha dün gibi tv de yeni bölümünü izlerken, şimdi zamanın kuytu köşelerinde yerini almış olduğunu hala kabullenemiyorum. ne güzel şeyler yapıyomuş insanlar o zamanlar.