facebook'da şu repliği görünce hatırlayıverdim o sahneyi, özledim lan çocukken çay püskevitle 7 numara izlemeyi.
"sıfır bir değer değildir. bir sayı bile değildir. anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır, tıpkı sevda gibi... sevdanın da tek başına bir değeri yoktur. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa, sayı o kadar çoğalır. sevda ne kadar çoksa, insan o kadar çoğalır, büyür. biri dese ki, 'sevdamı al, kendine ekle. bir ömürle çarp sonra sonsuza eşitle', yine değeri sıfır mı olur senin için?"
en çok aklımda kalan ''heralde galüba sanursam''. yerini tutabilen dizilerin sayılı olduğu efsane dizi kategorisine rahatça girebilecek dizidir. son bölümü öyle olmasaydı iyi olurdu ama neyse afettik hadi o kadar güzel bölümün hatrına.
olgun şimşek ile ahu türkpençe'nin (tarık arkın'la menekşe şoray'ın) sahnelerinde çalan müzik duygusuz adamlarda bile iki damla yaş dökülmesine sebep olur.
uzun bir aradan sonra, her yaz olduğu gibi hafta içi her gün 9-10 arasında tekrarları dönmeye başlamıştır. leyla ile mecnun'un açığını leyla ile mecnun öncesindede olduğu gibi yedi numara ile kapatmaya devam, severek izliyoruz...
trt1'in leyla ile mecnundan önce de kaliteli, içten, samimi ve bizden komedi dizileri yaptığının kanıtı olan yapımdır.
efsanedir, unutulmazdır, klasiktir, külttür.
arşivi var bende, canım sıkıldıkça herhangi bir cd'yi açar can sıkıntımı gideririm.
42. bölümden;(Recep hayatının son günlerini yaşadığını sanıp,nekesliği bırakıyor...)
rüya-sipariş var ama, boncuk alacak paramız yok.
cansu-hayat paradokslarla dolu.
recep-o ney?
ayten-bi tür naneli şeker!!! (rüya o ara ayteni dürter)
cansu-sen nereye?
recep-uçurtma uçurmaya, çocuhluğumda uçuramamuşdum. içümde galmasun dedüm.
ayten-koyun can derdinde kasap mal derdinde. biz geçinmeye çalışıyoruz, elalem eğlenmeye gidiyor. (bir dürtük daha yer rüya'dan)
recep-neyse ahşama yemeğe davetlümsünüz, benden.
ayten-ıyyy... sağol. nohut ve bulgur gaz yapıyor.
recep-yoh, et aldum bacum...
ayten-sen ha?
recep-heee, hayat naneli şekerlerle dolu...
trt'nin hafta içi her gün yeniden yayınlamaya başladığı dizi.
buradan bu dizinin yayınlanmasıyla ilgilenen yetkili abilere sesleniyorum:
-olm bu diziyi izleyenler var lan. ne zaman merakla izlemeye başlasam zırt diye bi program neyim başlatıyorsunuz. ilk yirmi bölümü ezberledim sayenizde.
vahit emmi rejimdedir. cansu ve recep onu neşelendirmek için merdivenlerde taklit yaparlar ama vahit emmiye bir türlü beğendiremezler.
cansu: vahit emmi ne taklidi yapalım sana hı?
vahit: bana şöööle fırında nar gibi kızarmış davuk taklidi yapabülü müsünüz?
cansu: onu yapamam ama istersen tavşan taklidi yapabilirim olur mu?
vahit: olur. recep, sende turşu ol....
bugüne kadar gelmiş geçmiş en kaliteli dizidir gözümde. şimdiki gibi aşiret ağa hayatını konu alan saçma sapan mafya dizileri gibi değil herkesin içinde kendinden bir şeyler bulabileceğini düşündüğüm güzel bir diziydi. her güzel şey gibi o da bitti, yazık oldu yarınlara.
kaliteli bi yapımdır...
bugün iş yerinde tv açıkken izlediğimizde orada çalışan orta yaşlı bir bayanın; "ne salak bi dizi bu ya" dediği dizidir...
insan fatmagüle, sike, boka alışınca böyle kaliteli, tiyatro havası veren dizileri tabii ki anlamaz, beynini siktiğim...