kendisi hakkında çıkan ergenekon davasında gizli tanık olduğu iddiasına şaşırmış genelkurmay başkanlığı yapmış biri için nasıl böyle bir iddia dile getirildiğine içerlenmiş eski genelkurmay başkanı, haliyle yine türk silahlı kuvvetleri genelkurmay başkanı ilker başbuğ'un terör örgütü yönetcisi olmasından dolayı tutuklanmasına şaşırmış mıdır merak konusudur?
şuan muhtemelen yazlığında ayaklarını uzatmış dinlenen adam. umarım bugün ve sonrasında acı çekecek olan insanlardan çok fazla daha acı çekerek yaşamını sürdürür. ömrünün sonuna kadar çeşitli sıfatlarla anılacak ve hiçbiri iyi olmayacak.
zamanında sözde ulusalcıların süper kahramanı olan bir önceki genel kurmay başkanı Hilmi Özkök gibi korkak olmayan akp yi demir yumrukla indirecek olan paşayken şimdi aynı kişilerden küfür yiyen adamdır.
Hala nedense yaptıklarına, tepkisizliklerine vsye iyi niyetle bakmak istediğim adamdır. Bu adam Genelkurmay başkanı olduğu gün ben bir şehrin, bir askeri bölgelerinden biriyle subaylarlaydım ve hepsinin referansları bu adam hakkında sağlamdı. Ne oldu da tepkisiz kaldı, tepki verdiği için neden ilker Paşa gibi içeri alınmadı soru işareti. Hilmi özkök gibi art niyetli diyemeyeceğim neden ve nasıl köşeye sıkıştığını köşeye sıkışmasına rağmen elinde hangi kozla ilker Paşa'nın durumuna düşmediğini, duruma düşme pahasına bu kozu neden kullanmadığını merak ediyorum. Yoksa diğer türlü Paşa'yı hilmi özkök gibi kestirip de atabiliriz ama atmıyorum.
Ekepeyi indircekti ülüselci kemocenler eleştiriyür şimdi asdfasdfa diye espri üstüne espri yapan beyin fakiri kişilerce el üstünde tutulan, şu an aynı kadroda olmasına rağmen diğerleri darbe teşebbüsü! Suçundan içerdeyken audisi ile gezen eski gk başkanı. Sorarlar adama, ne biliyor da ya da ne sebeple bu kişi de yargılanmadı?
Bunun gibi, akpkk tarafından sevilmeyen ama üstüne de gidilemeyen diğer bir isim için;
Bu iki ismin akpkk veya tayyip ile ilgili elinde ne tür bir koz olduğu öğrenilmeli. Hatta çok uzak zamanda değil yakında ortaya çıkacak şeyler bunlar. Akpkklılar zafer sarhoşu ve ego manyağı iken bunları da kaşımaya kalkabilir bu da her iki tarafa da koyabilir.
bu sözlükte ilker başbuğ gibi büyük umutlarla 2006-2007 arası gazlanan adına entry girilen ama 1 yıldır entry sahiplerinin ortada gözükmediği bir kişiliktir..
yıl :2005 mi 2006 mı özür dilerim hatırlayamadım bir izmirli edebiyat öğretmeni vardı aynı zamanda belçika vatandaşıydı ama mhp taraftarıydı.. birgün x bir paşa gelecek vurdugunu oturtacak bende bu lafın kime diyince anlayan anladı dedi yani bizim hoca kürtlere demiş.. yıl 2013 o hoca facesinde 180 derece dönüşü yaparak maziyi unuttu..
akpye posta koymadığı için postal yalayıcılar tarafından yerden yere vurulan şahsiyet. mantığa bak. demokrasi ve insan haklarını siktik bi bu kalmıştı. akpden kurtulmak her yol mübah değil mi? zaten tayyip te diktatördu. bu yüzden darbe iyidir değil mi?
adamı zorla akp yanlısı yaptınızya ne diyeyim başka. ha akp çok mu demokratik dersen o da değil. onların derdi de mağdur edebiyatı. gezi olaylarında tayyip meseleyi yine başörtüsüne getirmesinden belli.
ah be türkiye, ne çektin şu postal yalayıcılarından ve sahte, tatlısu demokratlarından.
veli küçük ergenekon savunmasında atatürk'ten alıntı yapmış biz de ondan alalım.
"Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık lazımdır. Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet sahibi olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icap eder.
Kuvvet ordudur.
Orduyu imha etmek için mutlaka subayı mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller müşkülat kalmaz.
Şahsi ve hurisi itibariyle de subaylar, fedakarlar sınıflarının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler.
Çünkü düşmanlarımız herkesten önce onları öldürürüler. Onları aşağılar ve hor görürler. Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü bu muamelelere katlanamaz.
Dolayısıyla subay için "ya istiklal, ya ölüm" vardır.
--- alıntı ----
21 Kasım 2008 tarihinde Türk Polisi Ankara'da ABD Büyükelçiliği'nde ABD'li yetkililere Ergenekon Operasyonu hakkında verdiği brifingden. Wikileaks belgelerine yansıyan notlardan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın kızına ait mahrem görüntülerin ABD'lilere polis tarafından gösterildiğini öğrenmiştik. Hemen herkesin aklına Başbakan Erdoğan'la Büyükanıt arasındaki Dolmabahçe Mutabakatı gelmişti.
--- alıntı ---- http://www.odatv.com/n.ph...da-ne-verdiniz-2304141200
dolmabahçe nutabakatının sebebi de anlaşıldı da acaba hangi konularda mutabık kalındı?
malum nedenlerden ötürü sevmediğim eski genelkurmay başkanıdır.
fakat genelkurmay başkanlığı döneminde tüm ordu mensuplarına hitaben şöyle demişti "şehit aileleri anamıza sövseler bile başımızın tacıdırlar. ne derlerse desinler haklıdırlar. kendilerine asla kırıcı karşılık verilmeyecektir". bu sözleri, cemaatin dolduruşuyla orduya veryansın eden bazı şehit ailelerinin isyanı, ağır sözler söylemesi üzerine sarf etmişti.
sayın komutanı sevmesem de bu sözlerini unutmam mümkün değil. hele ki şöylelerinin (bkz: şehit babasını dava eden başbakan) necip milletimiz tarafından hangi makamlara layık görüldüğünü düşününce...
Türk Silahlı Kuvvetlerinin 25'inci Genelkurmay Başkanı olan, Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT, 1940 yılında istanbul'da doğmuş, 1961 yılında Kara Harp Okulundan, 1963 yılında Piyade Okulundan mezun olmuştur.
1970 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı çeşitli birliklerde Takım ve Bölük Komutanlığı yapan Orgeneral BÜYÜKANIT, 1972 yılında Kara Harp Akademisini kurmay subay olarak bitirdikten sonra; 6'ncı Piyade Tümeninde Harekât Şube Müdürlüğü, Kara Harp Akademisinde Öğretim Üyeliği, Belçika/Mons'ta Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Yüksek Karargâhında (SHAPE) istihbarat Daire Temel istihbarat Şubesi Kuvvet ve Sistem Kısım Amirliği, Genelkurmay Personel Daire General-Amiral Şubesinde Kısım Amirliği ve Şube Müdürlüğü, Kuleli Askerî Lisesi Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı görevlerini yürütmüştür.
1988 yılında Tuğgeneralliğe terfi etmiştir. Tuğgeneral rütbesi ile 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve italya/Napoli'de NATO Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığında (AFSOUTH) istihbarat Daire Başkanlığı yapmış, 1992 yılında Tümgeneralliğe terfi etmiştir. Tümgeneral rütbesi ile Genelkurmay Genel Sekreterliği ve Kara Harp Okulu Komutanlığı görevlerinde bulunmuş, 1996 yılında Korgeneralliğe terfi etmiştir. Korgeneral rütbesi ile 7'nci Kolordu Komutanlığı ve Genelkurmay Harekât Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 2000 yılında Orgeneralliğe terfi etmiştir. Orgeneral rütbesi ile Genelkurmay II'nci Başkanlığı, 1'inci Ordu Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulunmuş, 28 Ağustos 2006 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevinden 30 Ağustos 2008 tarihinde emekliye ayrılmıştır.
Orgeneral BÜYÜKANIT; TSK Şeref Madalyası, TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası, italya Şeref Nişanı, ABD Liyakat Madalyası, Pakistan imtiyaz Nişanı ve Kore Cumhuriyeti Tongil Liyakat Madalyası sahibidir.
Bayan Filiz BÜYÜKANIT ile evli olan Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'ın bir çocuğu vardır. ingilizce bilmektedir.
Kaynak: tsk.tr