benim bu.
temizlik, barınma, para gibi dertlerin asla olmayacağını düşündürür herkese evet. ama en büyük dert üniversite öğrencisi olduğunuzu idrak edememenizdir. özgürlüğünüz yoktur. varsa da sınırlıdır. etrafınızdaki herkes ailesine türlü senaryo yazarak arkadaşına kalmaya gider, yer, içer, sıçar, sen "teyzemlerin arka sokaktaki hede hödö de toplanacağız anne" diye izahat verirsin. hele ki yaşanılan şehir adapazarıysa zaten yapılacaklar listesindeki her yerin sahibi bir yerden tanıdığınız çıkacağı için ailenin de gözü arkada kalmaz, o kısıtlı özgürlükte kendine bir dünya yaratırsın.
ailen hep aynı cümleyi kurar; "kızım onlar gidecek, sen buralısın, burada kalacaksın. herkesin tanıyıp bildiği bir aileyiz biz, o yüzden adımlarını ona göre at."
sonra hiç bitmeyecek zannedilen o 4 senecik biter, herkes mezun olur memleketine döner, sen orada kalırsın. bütün anıların, bütün yaşanmışlıklarınla birlikte. cv'in doğum yerinden üniversiteye kadar hep o şehrin adıyla dolar taşar.