antalya dan samsuna gitmek üzere yola çıkılmıştır ve yol kenarlarındaki meyvecilerden muz alınmak istenmektedir. arkadaşımla satıcı abi arasında geçen diyolag şu şekildedir. bu arada kafamız da güzeldir.
-abi ne kadar kilosu muzların
+4tl yeğenim (o zamanın fiyatı).
-abi sen ordan bize 2 kasa muz versene.
+hayırdır arabada maymun mu var aq.
adamın söyleyiş ve suratımıza bakış tarzıyla baya güldüydük amk.
Az önce annem ile emlakçı arasında geçmiştir: (ev bankadan satılık)
A: alo... Ben falanca yerdeki ev için aramıştım
E: evet, buyrun
A: ya biz evi almak istiyoruz ancak şu kadar yatırılacakmış
E: evet.
A: heh biz şimdi ev satıp alacağız da diyoruz ki direkt bankadan alalım. Emlakçıya gerek yok para vermeye şimdi.
E: siz emlakçı aracılığıyla mı alacaktınız evi?
A: evet.
E: hangi emlakçı, adını alabilir miyim hanımefendi? Satışta yetkili yalnızca biziz. Hukuki işlem başlatalım.
A: ay tabi. Ne emlaktı sarı?
S: ..... Diye bir yer
E: hanımefendi bahsettiğiniz yer burası. Parayı yatırdıysanız bankanın onayının ardından işleminiz yapılacaktır.
(Böylelikle tarih annemi emlakçıyı arayıp emlakçıyı aradan çıkaralım diyen ilk insan olarak yazdı)
iki arkadaş bilet için kuyruktayız önümüzde 2 tane süslenmiş püslenmiş 2 güzel hanımefendi var bedava biletle alakalı arkadaşımla konuşurken birden öndeki bayan atlayarak
+"sinema kampanyası sadece pazartesi ve perşembeleri geçerli" dedi
-"hadi ya üzdü tüh" gibisinden bir şey söyledim
aradan yaklaşık bi 15 20 saniye geçti o ara bi sessizlik oluştu sonra bunu söyleyen bayanın yanında ki diğer güzel bayan şöyle bize bakıp gülümseyerek
+iyide bugün pazartesi zaten? dedi
- ufak çaplı gülüşmeler...