yaşamak sünneti ve ayıba kaçan abidin riyakarlığı

entry1 galeri0
    ?.
  1. türbanlı sosyete...

    son zamanlar türkiye'nin içinde bulunduğu durumu özetlemek istediğimizde bu iki sözcük gayet yeterli ve bir o kadar da işlevsel geliyor göze. uzatmadan konumuzun detaylarına geçiyorum.

    türkiye'de bir süredir "lem yelid ve löp yutar" stratejisi çok prim yapıyor. milletin meclisinde "hamdolsun" nidaları yükselirken ticari camia içerisinde de iş toplantıları dahi sahte bir tesbehat ve neredeyse zikir provalarına dönüşen bir abartıya ulaşıyor. samimiyet olsa "ne mutlu" diyeceğim ya gayrisamimi bulduğum için "allah bilir" demeyi tercih ediyorum.

    gözlemlerime devam ediyorum tuvalete sol ayak ile girmeye özen gösteren, kapı eşiklerinden sağ ayağı ile geçebilmek adına seksek oynayan adamlar, sünetullah'a bu kadar bağlıyken(maşallah), gözden kaçan öyle büyük bir şey var ki; akıllara zarar.

    bakınız,

    hz. muhammed, hiç bir zaman için ihtiyacından fazlasına neredeyse elini bile sürmemiş. hiç bir zaman gösterişe, lükse veya aşırıya kaçmamış yaşamı boyunca. hani ondan gördüklerimizi "sünnet" olarak alıyor(ki doğrusu budur zaten) ve elimizden geldiğince uygulamaya çalışıyoruz ya. ne gariptir ki Allah resul'ü, ihtiyacından fazlasını hep garibanlara, fukaralara dağıtmış.

    şimdi geliyoruz tekrar realiteye;

    misal tuvalete sol ayakla girmeyi unutabilir, dalgınlıkla sağ ayakla girebilirsiniz. bunda kasıt yoktur ve fakat israfa, gösterişe gelecek olursak bunda kontrol tamami ile irademizde ve dolayısıyla da bizdedir. peki neden mercedes'ten aşağısını arabadan saymayanlar, bu detaya da dikkat edip arada bir de bu detay için seksek oynamazlar?

    çünkü bu sünnet, insanoğlunun işine gelmez. kişinin nefsi, bu durumu kabul etmez zira. peki nefsini terbiye edememiş bir adamın, tuvalete hangi ayağıyla girdiği bir anlam ifade eder mi dersiniz? orası da gaip...

    bilemedim şimdi, ben mi yanlışım; yön mü yanlış?
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük