kişisel yaşamınızda ki geçmişinizde yaşanan iyi ya da kötü anıların, gününüze gerekmedikçe çokta yansıtmamanız, anı yaşamanız, daha iyi şeyler için ileriye bakmanız gerektiği düşüncesi.
iyilik eden iyilik bulmuyor. Velhasıl,
insanlar, babalarıyla analarının dağ gibi ümitleriyle dünyaya geldikten sonra denizler gibi ümitsizlikler içinde boğularak kaybolup gidiyorlardı. Benim ümidim yok.
Böyle gelmiş, böyle gider.
sağ baştan bir görüntü. insan büyüdükçe küçülüyor ne yazık. bir anne küçücük çocuğunun elini tutup yürürken yarım asır sonra o çocuk küçük annesinin elini tutuyor.
insan büyüdükçe hayalleri kuculuyormus ama hayal gücünü yitirdiginden değil umut hayal gücünden önce azaliyormus ve belli bir seviyenin altına indiğinde de ölmeye yatıyor insanoğlu. Hayal yine kuruyor ama bu kez bir fark var hayallerini hayal olsun diye kuruyor gerçekleştirmek için degil, çünkü gerçekleşmeyeceğini biliyor.
aslında yaşarken her olay her durum senle ilgisi varmış, senin bir şeyinden dolayıymış gibi geliyor. gerçek olan, senle çoğu şeyin bir ilgisi yok. sen diğer insanların ya da hayatın türlü olaylarının başına getirdiklerinin nesnesisin biraz. sen olmasan da o insan o olayı birine yaşatırdı. sen olmasan da o olay o şekilde gelişirdi zaten.