15 yaşındaki ergen halimi düşünüyorum da... kendimi ileride holding sahibi, başarıdan başarıya koşan süper enerjik bir adam olarak hayal ediyordum. her şeyi başarabilirim, her şeyin üstesinden gelirim... yaş geçtikçe yaşanan hayal kırıklıkları ile hedefler küçülmeye başladı. her başarısızlıkta "hayırlısı," deyip yola devam ettim. şimdi ise güvenlik görevlisi olacağım diye götümü yırtıyorum. hani holding sahibi olacaktın? hani kuşlar ağaçlar, bin bir renkli çiçekler? hani villada oturacaktın? kendine alacağın spor arabayı beğeniyordun internetten.
Aklıma direk bu sözleri getiren önerme.
--spoiler--
Burada, yaşayan en güçlü ve en zeki erkekleri görüyorum. Bu potansiyeli görüyorum. Ve hepsi heba oluyor. Lanet olsun!.. Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor yada beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde... Nefret ettiğimiz işlerde çalışıp, gereksiz şeyler alıyoruz... Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız yada yerimiz yok. Ne büyük savaşı yaşadık nede büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş. En büyük buhranımız hayatlarımız... Televizyonla büyürken milyoner film yıldızı yada rock yıldızı olacağımıza inandık ama olmayacağız. Bunu yavaş yavaş öğreniyoruz. Ve o yüzden çok çok kızgınız...
--spoiler--
Wenstminster Manastırının bodrumunda bir Anglikan piskoposunun mezarının üzerinde şu sözler yazılıydı:
"Gençken düşlerim sonsuzdu ve dünyayı değiştirmek isterdim.
Yaşlanıp akıllanınca dünyanın değişmeyeceğini anladım.
Bende düşlerimi biraz küçülterek memleketimi değiştirmeye karar verdim.
Ama o da değişmeyeceğe benziyordu.
"iyice yaşlanınca,artık son gayretle sadece ailemi ve kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim
Malesef bunuda gerçekleştiremedim
" Şimdi ölüm döşeğimde yaterken birden fark ettim ki,
önce yalnız kendimi değiştirseydim onlara örnek olur, ailemi de değiştirebilirdim onlardan alacağım cesaret ve ilham ile
memleketimi daha ileri götürebilirdim.
Kim bilir belki dünyayı bile değiştirebilirdim.
insanların ne olduklarını ve neleri başarabileceklerini, bırakınız! büyük dağları, küçük tepecikleri yaratmanın dahi ne denli güç bir iş olduğunu idrak etmeleriyle doğru orantılıdır.
- aksi durumlar yok mudur? vardır elbet! ama birer istisnadırlar ve kaideyi bozmazlar.
büyüdükçe anlıyor insan hayallerin çoğunun gerçekleşmediğini ,ya küçülüyor hayalleri ya da yok oluyup gidiyor.hayal kurmayı bırakıp gerçeklere yöneliyor insan .
çünkü yaş büyüdükçe göt korkun artar. hayallerini gerçekleştirebilen insanlar hep çocuk ruhlulardır, risk alabilenlerdir. aslında farketmezsin, hedefler küçülmez sen küçülürsün...