sevgili ile yemeğe çıkmak için bire birdir. dışarıda yağmur sıcak bir ortamda aşkın adını gözlerinde okuduğunuz sevdiğinizle yediğiniz yemeğin tanıdı hiçbir şeye değişemezsiniz. kaçamak bir bakışla dudağınıza kondurduğu ufak bir buse ile yüzde bir gülümseme ifadesini yerleştirir akşama kadar bu ifade ile dolaşırsınız.
işe gitmek. sanki başka bir alternatif varmış gibi. bugün yağmur yağıyor hadi tatil diyen bi patron görmedim. gören, duyan, şahit olan varsa beri gelsin.
bir yağmurluk geçirip sahilde ko$u$turmak. sanki bir umut sarıkaya karakteri gibi. derin bir mutsuzluğun, ya$anılan buhranlı bir girdabın üzerine bünyeyi öyle karman çorman ediyor ki. çevrede kimse yok. dalgalar, hafif bir rüzgar ve yağmur. kirpiklerden süzülen yağmur damlalarının dudağa dü$ü$ü.. dudağın ucundan yağmur damlacıklarını üfürmek...
evde gecirilen bir pazar gunu ise:
-Eski fotograf albumlerine goz atmak,
-Normalde es gecilen kanallari bu gun izlemek,
-Tekrar tekrar buz dolabini acip kapamak,
-Pazar gunune has yapilan utu icin kiyafet askisi aramak,
-Gunun buyuk bir bolumu gecirilen odanin degisik ayrintilarini incelemek,
-Ananneyi aramak,
-Karsi kattaki balkonda islanan camasirlarin derdine dusmek,
-Slow muzik dinlemek.
ayağına su geçirmeyen bir bot üzerine de yağmurluk giyip, rüzgara teslim olarak, yüzünde yağmur damlalarının ıslaklığını hissederek alabildiğine yürümek.yürürken düşünmek, düşündükçe huzurlanmak. Ağlamak, ağladığını kimsenin anlamadığını bilmek. ıslanmak, ama hasta olmamak için tedbiri almak. Ve en sonunda yaşadığın için, havayı hissedebildiğin için,yağmur nimetinden faydalanabilidğin için şükretmek... *
hele hava kararınca ışıklı bilboardların,mağzaların ışıkları yere yansıyo ya onu izliceksin şemsiyesiz gezerken ha bide ışığın altında kafayı kaldırıp yukarı bakıcan bi yamur tanesinin nası birbirine değmeden düştüünü çözmeye çalışıp bulamayaınca allahın işi vesselam diip yola devam edebilirsin..