yağmurda yürürken ağlamak

    1.
  1. kisinin gururundan dolayi kendisini parcalayan duygulardan ve benzeri sebeplerden dolayi etrafa caktirmamak icin yaptigi eylemdir. kan tukurdum kızılcık serbeti ictim dersiniz bazen. 'yahut aglıyormusun sen? hayir gozume bir sey kacti' gibi bir seydir bu .
    9 ...
  2. 2.
  3. 4.
  4. son vedanın ardından, yitik bir geleceğin hüznünün insanı sarmasıyla gerçekleşendir, yağmurlu ve soğuk bir günde.
    6 ...
  5. 9.
  6. içinizi acıtan ne varsa yağmura karışmasını dilercesine ağlamaktır, gözyaşları yağmur eşliğinde süzülür yanaklardan, kimse anlamaz ağladığınızı, kimse görmez... yağmur sadece vücudunuzu ıslatır, o esnada akan gözyaşları ise tüm benliğinizi. fonda şebnem ferah'ın yagmurları çalarken etraftakı her şey bulanık bir şeritten geçercesine ilerler, akacak yaş, ıslatacak yağmur kalmayana dek.
    6 ...
  7. 6.
  8. 13.
  9. göz yaşlarınız sizi sırılsıklam eden yağmurla birlikte akar gider. hıckırıklarınız yere düşen yağmur damlalarının gürültüsü arasında kaybolur. ıslanmaktan korkup kapalı mekanlara sığınan insanların boşalttığı sokaklar, omzuna yaslanıp hüngür hüngür ağlayabileceğiniz bir dost olmuştur bir anda. ve siz dua edersiniz " ben susmadan bitmesin bu yağmur, o da benimle birlikte ağlasın ben susana kadar. " diye...
    6 ...
  10. 8.
  11. yagmura eşlik etmektir, yagmurla uyum sağlamaktır, yagmurla aheng yaratmaktır.. bulutu yalnız bırakmamaktır.
    6 ...
  12. 42.
  13. 17.
  14. gökyüzüyle beraber ağlamaktır. senkronize bir isyanın dışa vurumudur.
    4 ...
  15. 26.
  16. yağmur damlacıklarıyla, gözyaşaltılarını karıştırıp, yağmur damlaları ardına sığınmaktır, saklanmak belkide.*
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük