bir çok insanın yapmaktan keyif aldığını söylediği eylemdir. lakin ne zaman yağmur yağsa, ya şemsiyesini açar bunlar ya da koşturu koşturu bir yerlere kaçarlar.
evet, ben de yağmurda yürüyenlerdenim. ama bunun sebebi bana hoş geldiği, romantik geldiği ya da bilmem ne geldiğinden değil. psikopat'lık olabilir belki. eğer yağmurda yürümeyi severim diyorsanız ve yağmur yağdığında şemsiyenizi açarak yağmurda yürüyorsanız, yağmura saygısızlık yapıyorsunuz,
bir de elleri cebe sokup, yavaş yavaş yürümek insana müthiş duygular yaşatır. bir de yanınızda sevgiliniz varsa ve üşüyüp size sarılmışsa, yoktur bundan öte bir zevk kardeşim...
yağmurda yürümeyi seviyorum,
farkedilmiyor,yanaklarımdan süzülen yaşlar.
utanıyorum ağlamaktan.
erkek olduğumdan değil,
daha önce hiç ağlamadığımdan.
yılların göz kenarlarımda ki çalışması,
yön veriyor akan yaşlara,
dudaklarımda son bulunca damlalar,
tuzu kalıyor yadigar.
sevmiyorum bu melankolik halimi,
aşka direncim arttıkca,
hayata direncim azalıyor.
korkuyorum,
yağmur birden duracak,
gözyaşlarım görünecek,
o zaman herkes anlayacak,
aslında oyun oynadığımı,
güçlü olmadığımı.
yağmurda yürümeyi seviyorum,
kendimi ahmak gibi hissediyorum,
ıslandıkca,
arkasına saklanıyorum..
insana, çimen kokusunu doyasıya içine çekme, bozuk sinirini vücudundan atma fırsatı verendir. zaman zaman yağmurun altında yürünmelidir, şemsiye ya da bereyi evde unutmanın zamanı gelmelidir.
küresel ısınma sebebiyle özlemini haylice çektiğimiz yağmurun yağmasıyla,kalkıştığımız hasret giderme eylemi.
daha romantik bir tanım yapacak olursak;
şiirlerde,şarkılarda,öykülerde,romanlarda hep hüzün çağrıştırır yağmur.kara bulutlardan yeryüzüne dökülen hazin gözyaşları gibidir damlalar.sanki içinizdeki tüm nefreti,hüznü gökyüzü tepenizden aşağı döküyordur,dayanamazsınız.hüznünüzle yüzleşip huzura varmak istersiniz.
elinizde olan şemsiyeyi indirir,bir süre olduğunuz yerde durup başınızı göğe çevirerek hüznünüzü huzura boğarsınız.
çevrenizde kaçışan insanların yanında hareketleriniz ağır çekimmiş gibi gelir.şemsiyeniz elinizde,yavaş yürüyüşünüze başlarsınız kara bulutlar üzerinize ağlarken.
kulaklarınıza yağmurun güzel melodileriyle bir şarkı çalınıverir belki
gidiyorum gözüm yaşlı
ah yine yol yol üstüne
sen sev yağmurları
yağmurlar yağsın üzerime...**
belki sizin de gözlerinizden birkaç yağmur damlası düşer yeryüzüne.hüznünüzün son damlalarını da yağmur damlalarıyla beraber toprağa gömersiniz.
kıyafetleriniz sırılsıklamdır,belki üşütüp hasta olacaksınızdır,çevrenizdeki insanlar belki de size deli gözüyle bakıyordur.olsun.
en azından artık son gözyaşı selinizdeki hüzün kokusu yoktur burnunuzda.algılayabileceğiniz tek koku,hüznü içine çekip sindirmiş olan toprağın mutlu kokusudur...
hele bir de sigara yakıp yürümek var ki sevgili olmasa da en iyi dost, her zaman yanında taşıdığın paketin içinde saklı duran yağmur altında sigaranın da ıslanmasıyla güzelliğe güzellik katarak eylemi anlamlı kılar.
en güzel doğa olaylarından birinin, en derininden tutup en yüzeyseline tüm anıları canlandırmaya ve kendisiyle beraber ağlatmaya tesvik eden ıslatıcı eylem*
eğer sevdiceğiniz de yanınızdaysa her şeye birlikte göğüs germektir. kaçsanız da o yağmurdan sarmaş dolaş kaçarsınız. her damla daha da yaklaştırır sizi. hiç bitmesin istersiniz o yağmurlar. saçınızdan akan kırmızı boyalar yüzünüzü boyasa da rezil olmazsınız ona. o odur çünkü. kalbinizin sahibidir. gün gelir o yağmur damlalarına tek başınıza göğüs germeye başlarsınız. artık ne kaçmaya haliniz kalmıştır ne de isteğiniz. çünkü bedeninize gelen her yağmur damlası bir hücrenizde bir anıyı canlandırır. o günlere dönersiniz bir an için. zaten o günleri tekrar yaşamanıza imkan olmadığını bildiğiniz için sadece bu bir anlık dönüşler vardır hayatınıza renk katan ve sizi aldatan...
hele bir de sigara yakmış, kapsonunu kapatmış, gecenin ilerleyen vakitlerindeyseniz,
sokakalar sadece doğanın çıkardığı seslerden özgü olduğu kadar sessizse bi de;
hiç düşünme bütün geceni bir manzara bul seyret, heeee diyorsan eğer yok ben görükledeyim, o zaman çık frends'in üstlerine doğru kaptır kaptırabildiğin kadar, yoktur seni bundan daha fazla rahatlatabilecek bir şey.*
bir damlasının bile kaçırılmasının istenilmeyeceği olaydır .. bencil bir durumdur .. bütün yağmur damlaları benim diye bir o yana bir bu yana koşturur insan .. belki bütün yağmur tanelerini kapamaz ama kaptıkları ona yeter ve ileride ona gözyaşı olarak geri döner ..*