içinde bulunduğum hoş yorgunluğun sebebi, zaten bir nimet olan yalnızlığın güzelleştiği anlardan biridir. ayrıca üzerinize su sıçratmak için çabalayan angut sürücülere denk geldiğinizde küfür dağarcığınıza yenilerini ekleyebilirsiniz.
ıslanmayı göze almaktır. bazen yağmurla beraber ağlamak, bazen de mutluluğunu o damlalarla taçlandırmaktır. güzeldir, zevklidir, rahatlatır. yanında eğer istedeğin kişi * varsa en romantik andır.
Huzur... Sanki yağmurla beraber akıp gider bütün stresin, derdin, üzüntün.
"Yagmurda yürümek, yağmurda hoşlandığın insanla beraber yürümek..."
Öyle işte!
kimisine göre eziyet, kimisine göre dünyanın en güzel halidir. kimisi de vardır ki "ay saçım bozulcak!" korkusuyla istemeye istemeye bu zevkten mahrum bırakır kendini.
beraberinde bir şarkıyla belki farklı bir anlam katar. sevindirir rahatlatır insanı.
beraberinde sevgilinin tuttuğu şemsiye ya da palto çok daha ayrı bir anlam katar. ancak o zaman anlarsınız insanların etrafınızda yağmur yağarken "ay çok romantiik" * diye neden öttüğünü.
ne iğrenç bir şey yağmurda yürümek... vücuduna düşen her damla derini delip geçer sanki.sırıksıklam olursun da sevgiliyle yürümek hoş olurdu belki.ne de olsa o yanında ateş yağsa senin yüzündeki gülümseme değişmeyecektir yanındakidir çünkü sebep buna yani yağmurda yürümeyi romantik yapan yağmur değil sevgilidir.
ilk önce evden çıkmadan sıcak bir çay demle. ikinci olarak evin sıcaklığını makul bir düzeye getir. Son olarak Piaf , sinatra veya julio iglesias tan birini dinlemek üzere yanına al. Yavaş adımlarla yürüyüşe çık. Özellikle ağaçlara dikkat et. yağmurun yapraklara düşüşünü izle... Hiçbirşey düşünme, kendi varlığını hisset. eve dönünce şiir oku. Çayın sıcaklığını hisset. işte benim yağmurda yürüyüş anlayışım.
akşam olmuş hatta geceye geçilmiş vakitlerde... ahmak ıslatandan hallice sağanaktan yavaşça yağan yağmur eşliğinde... çeneni içine alacak kadar çektiğin montun ile hafif tempoda yaptığın yürüyüşün ayrıca yağmur damlalarının kulakta bıraktığı ahenkli sesin ek olarak alından akan suyun verdiği haz, zevk, rahatlama... tek cümle anlatılmaz; yürünür.
sağanak yağmurda bile yapılabilen eylem. bazen sinirden yapılandır. çıkarsınız dışarı yağmura aldırmadan, belki ceketinizi bile almamışsınızdır üstünüze. inadına sokağa bırakırsınız kendinizi, yağmura kafa tutarcasına. sonradan oluşacak hastalık kısmını saymazsak güzel bir terapidir. yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken siz de içinizdekileri boşaltırsınız bir bir. söyleyemediklerinizi yağmurun sesine karıştırarak söylersiniz.
içten geçen tanım: önce hafiften utandım. gören olursa dalga geçer, ne işin var bu yağmurda dışarıda otur işte seyret neyine yetmiyor diye düşündüm. dayanamıyordum ama, kaç gündür yanan vücudum bunu istiyordu. kulaklıkları takıp en sevdiğim müziği açtım, etraftakileri umursamamak için gözlerimi kapattım. yağmura karşı yürümeye başladım, damlalar yüzüme vurdukça özgürleşiyordum sanki. en sonunda yürümeyi bıraktım, kollarımı iki yana açıp durdum sadece. çok mutlu bir korkuluk gibiydim, yağmur bitti eve döndüm. evdeki her şey itici geliyordu nedense, gerçekten uzaklaştırmış gibiydi beni..
Genellikle erkek-kız arkadaşla yapılan,ıslanmaktan zevk alınan olaydır.Açıkçası insanlar neden ıslanmaktan zevk alırlar bende bilmiyorum?Heralde dur kız ıslansın ardından elbette ki üstünü değiştirir mantığı olabilir!!!
yağmura ve keyfime göre değişen bazı zamanlarda o yagmur kokusunu derin bi nefesle çekmek ve sırf ıslanmak için yağmurdan kaçıp köşelere çekilen insanların ısrarlı bakışları altında aldırmadan yürümek.
facebook da "herşeyi unutup yağmur altında yürümek isteyenler" isimli grubun 380.000 hayranı varken, en ufak bir yağmur çiselemesinde sokakta kimseyi görememekle, görülen insanların da büyük kısmının şemsiye kullanıyor olmasıyla aslında pek az insanın bu eylemi sevdiğini düşünüyorum.. ben ise karşı yönden gelmekte olan insanların şemsiyelerinin, gözlerimi kör edecek boyutta tehlike oluşturmasına aldırmadan kulağımda gripin- durma yağmur şarkısı eşliğinde yürüyorum.. havaya bakıyorum.. yağmur damlaları yüzüme daha bi fazla çarpsın diye.. uzaklara gidiyorum..
Deniz fenerinin ışığıyla aydınlanan sevgilinin ıslak saçlarını ve ilk kez ellerin kavuştuğu, havanın soğuk, yüreklerin sıcak olduğu o geceyi hatırlatan durum.
çok sevdiğim, En müthişini ise geçen yıl beşiktaşımın trabzona inÖNÜDE yenildiği maçtan Sonra gerçekleştirdiğim eylemdir. Hayatımda hiç o kadar ıslanmamıştım. Ama benim boynumda beşiktaş atkısı olduktan Sonra kasırgada yürüsem farketmez.
Tapılası olay. Rahatlatır, gülümsetir, duygulandırır. Yeri geldiğinde Romantizmin dibine vurdurur. Yalnızken Ya da sevgiliyleyken çok güzel olur. Arkadaşlarla gezilecekse tercih edilmemelidir.