100.
Toprak kokusunda akan makyajla içilen sigara.
101.
Hafif sararmis yapraklar ve parmaklari usuten henuz kollarinizda hissedemediginiz soguk. Simdi o damlacik artik kuru saclarinizi islakigini doyma noktasina ulastiran mazisinden cikip yuzunuze ilik ilik duser etraftan gorulen tek sey yakiisikli bi adamdir.
102.
Halı sahada maç yapmaktır.
104.
öpülebilecek ıslak dudaklar.
105.
sevgili,
yağmur altında onunla yürümek gibisi yok.
107.
yağmurdan kaçmayan sırılsıklam olan insan. yağmurun hakkını veriyordur.
110.
ince gömlekli, iç çamaşırı giymemiş taş gibi hatun.
ıslandığını düşünün mükemmel.
111.
Topraktır. Her yağmurda bizi çağırır.
112.
sen!
evet sen ey sevgili. herşeye en yakışan sen değil misin! hasretin bile güzel.
113.
Şemsiye yapımcıları
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan.
yalnızlıktır yağmura en çok yakışan.
114.
kitap değil . Sigaradır .
115.
gecedir, karanlık zifiridir camı açarsın göremediğin uzaklara bakarsın elinde sigaran vardır arkada selda bağcan ağlama anne benim için ağlama diyordur senin gözlerinden akıyordur yağmur. işte o vakit yağmura en yakışan şey zifiri karanlık, elde sigara ve gözde yaştır.
115.
yalnızlık, kahve, çalınan enstürman bir de ne olursa olsun (dergi, gazete, kitap, sözlük vs.) okumak
116.
Çıplak ayak tabi zemin toprak ise.
118.
londra. londra' ya da yagmur.
119.
şemsiyedir. ama kapalı olsun.
120.
Ortada şemsiyesiz dolaşan enayiler. Gördükçe gülerim.
123.
karadenize yağmur yakışır, şemsiye de yağmura.