319.
"And for a minute there, I lost myself, I lost myself..."
320.
"i was only one in many."
-adeta bir; kumlardaki binlerce ayak izinden biriyim yalnızca, o kadar.
321.
cok fena kufretmek istiyorum sana ama etrafa ne kadar ayip olur.
322.
kendin için yakar mısın mumları bu gece?
323.
fabrikada tütün sarar sanki kendi içer gibi.
324.
şu an dinlediğin şarkıdan bir cümledir.
duvardaki resminle avunur gönlüm.
325.
insanlar bir kızı bekleyen adamı konuşuyorlar. Ayakkabılarında hiç delik yok ama dünyasında büyük bir delik var.
The script- the man who cant be moved.
326.
Bir kız sevdim eller aldı, kader beni gıdıkladı.
327.
here i am, on the road again.
328.
Aşk . Dön ölümden. Aşk. Bir sebepten gelgir dünyama.
329.
"seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni yalnızlık"
330.
Bırak Gözlerine Son Kez Bakayım...
333.
ask bu kizilotesi yarali muzesi.
335.
O yol Bayır aşağı, girsin götüne dinozor taşağı.
336.
aklımda bir söz vardı,
sana hiç söyleyemedim.
337.
dınıdı nı nııı dınıdı nı nııı dınıdıdınınını danada na naa danada na naaa danadadanana.
enstürmanal bir şey.
338.
idam mahkumlarının bağlanmış gözlerini çözdüm.
339.
Keep hearing voices in my mind, saying,...
340.
"immerse your soul in love."
street spirit gibi "kara" bir şarkıdaki tek umut dolu cümlesi gibi duran bu cümle, aslında sadece kilitli bir kapı vaad ediyor.
immerse: suda batmak
yani tüm bu aynı döngüselliğin ve makineleşmenin senin çöküşünü oluşturması yerine aşkta "boğulsun" ruhun diyor. oysa yine yok olmaya varıyor ucu.
342.
gelinlik giymeden ışığı görmeden
bebeğimden önce vazgeçtim dünyadan
kaderi yenmeden utandım kendimden
daha sevilmeden vazgeçtim dünyadan -şebnem ferah.