her konser bitimi kuliste ilkay akkaya.
onu sabahalara dek dinlemek için konserler bitmesin, ona hemen yaklaşmak için konser hemen bitsin istiyorum. bu ne yaman çelişki anne. *
bir yaz günüydü. Henüz 8 yaşındaydım. Bi lokantadan çıktı rahmetli. Dilim tutuldu.sen ahmet kaya değil misin ? Dedim. Geldi, gözlerimden öptü. "evet gözüm" dedi. Leş gibi içki kokuyordu. Mercedes marka arabasına bindi, gitti.
amaan sanki bir ünlüyle konuşmak çok matah bişeymiş gibi...
neyse yazalım. ben de bi' 5-6 sene önce çeşme seaside'da defne joy'la konuştuydum. televizyonda göründüğü kadar tatlıydı cidden. enerji yayıyordu çevresine. fotoğraf bilem çekilmiştik de nerede kimbilir...
emre aydın ünlü değildi bir zamanlar, 6.cadde zamanları... sing your song'da birinci olmalarının hemen ertesinde, bir arkadaş ortamında kordonda çimlere yayılıp biraları götürdüydük falan... o zamanlar da şimdi olduğu gibi burnu büyüktü. kendini beğenmiş idi...
sonra bi' popstar faciası atlattıydım, sarhoş olarak elemelere katılıp jürideki deniz seki-ercan saatçi-erol köse üçlemesine hakeretler yağdırıp 'rakınrol helyeah!' çekip kameraları peşimden koşturtmuştum. dışardaki kalabalıktan bir alkış silsilesi falan... külliyen saçma bir mevzuydu, neyse...
sonra geçen sene, eski sevgilimin arkadaşı olmasından mütevellit helin avşar'la koca bir gün geçirdim ve hayatımdaki en dumur anlardan birini yaşadım. kadın bildiğin zeka küpü. en azından ablasından daha zeki olduğu kesin. çok da tatlı. tikilik var ama tabii, o ayrı...
geçenlerde de arkadaşla galatasaraylı ayhan akman'ı gördük, konuştuk, fotoğraf çekildik. sempatik bir arkadaş kendisi. kompleks sıfır. boyu da bir hayli kısaymış...
ha bi de küçük bir çocukken bizim mahalleye burhan çaçan geldiydi. memleketlisinin biri beyaz eşya dükkanı mı ne açtıydı, açılışına gelmiş... sanki bir bok varmış gibi mahalledeki bütün veletler çevresine üşüştüydük. felaket saçma bir ortamdı, hiç hatırlamak istemezdim şu an...
bir seferi çok rezilceydi. otelde çalışıyorum. düğün var o gün işte. bir gün önceki başka düğünde dansöz çıktı. ilk önce malum üstlerine şal gibi bir şey alıyorlar servis girişinden dolaşıyorlar orda açıp sürpriz giriş yapılıyor. yine o gün arkamdan biri geçti üstü kapalı yüzünü görmdedim. bir önceki romanyalı olduğu için anlamıyor diye aa bugünde mi dansöz var dedim. o an arkasını döndü ve gülümseyerek yok dedi 'betül demir'miş kendisi. bu kadar yani konuşma bu.
bende peker açıkalınla tail beldesinde konuşmuş ve beraber grup halinde voleybol oynamışlığımız vardır.ayrıca aynı yerde teomanda vardı ancak kasıntı takıldığı için sohbete girmedim kasten.peker sigaramdan bir tane istedi al abi ayıpsın dedim eyvallah dedi sittir git muhattap olma bir daha dedim yok öyle demedim tabi.
(bkz: can dündar)
dünya tatlısı bir adamdı. "tatile mi geldiniz?" falan diye sordu sonra "ne güzel okunmuş bir kitabı imzalamak" dedi. bildiğin adama aşık oldum orada.
edit büdüt:lan neyini eksiledin top musun?
edit büdüt 2:can sen mi artılıyorsun yoksa?*
edit büdüt 3:dalga geçmeyin lan benimle. *