geçen yaz bir akşam yorgunluktan odamda uyuya kalmışım. uyandığımda saat 22 falan civarı. yatakta sırtüstü yatarak tavanı izliyorum. evde bütün ışıklar kapalı ev tamamen karanlığa gömülmüş. odamın kapısı ardına kadar açık. bir ses duydum garip bir ses nasıl tarif etsem böyle kedi hırlaması ile yılan tıslaması arası ürkünç bir ses. benim aklıma direkt kardeşimin bana şaka yaptığı ihtimali geldi. zaten kapının hemen dışında dikilen belli belirsiz bir silüet görüyorum ama karanlıktan kim olduğunu seçemiyorum. "ahmet git başımdan" dedim cevap gelmedi. ve tıslamalı ses hala aynı şekilde devam ediyor. bu sefer kızdım. "defol git başımdan, canını yakarım bak" diye bağırdım. sonra silüetin yerinde olmadığını ve sesin de kesildiğini fark edince bir oh çektim. beş on dakika sonra kalktım bir yüzümü yıkadım. gidip kardeşimin bir ifadesini alayım diye salona gittim. sonra acı gerçekle karşılaştım. evde benim dışımda kimse yoktu...
Benim 7 sene evimde baktığım bir kedim vardı adı pamuk. Pamuk reis bir gün evden kaçtı gitti ve 4 senedir kayıp.
Neyse konuya geçeyim pamuğun kaybolmasının üzerinden 2 sene geçmişti bi gece tuvalete kalktım bi baktım pamuk abimin yatağında ayağının dibinde yatıyo oda karanlık ama pamuk bembeyaz bi kediydi karanlıkta keko eşofmanlarındaki fosfor gibi parlıyodu. Bir an pamuğun kaybolduğunu unuttum ve hiç birşey olmamış gibi tuvalete gittim işerken bi anda kafama tak etti. Lan pamuk kayboldu amk 2 sene oldu nasıl eve geldi diye dusunmeye basladim. Hemen odaya geri döndüm kedi falan yok. Sonra ertesi gün evdekilere anlattım onlarda baya şaşırdı.
Yaklaşık beş sene önce başıma gelen olaya benzer olaylardır.
Bir gün uykum var ama ne biçim yorulmuşum tam ölü gibi yatıcam diye seviniyorum...
Yattım yatağa normalde ben yüzüstü yatmayı severim bir de deli uyurum ama gözlerimi bir açtım ki sırtüstü yatmışım, ellerim iki yanımda gayet paralel duruyor ve yorgan sanki üzerimden ütülenmiş gibi dümdüz.
Bir anda dışarıda bir ses başladı sanki yüzlerce kadın aynı anda uluyormuş gibi ama daha tuhaf bir ses ve acayip korkutucu "haaaaağğğ" diye bağırıyorlar çok da ahenkli.
Bunlar bitti biri deli gibi çığlık atıyor birinin kafası koparken çıkardığı çığlıkları işitiyorum o zamanlar da bir şey görmüştüm pek hatırlamıyorum ondan etkilendim sanıyorum, hareket edemiyorum.
Tüm bunlar biterken kan ter içinde kalmıştım sonra havada ezan bittikten sonra yankılandığını işittim. Meğerse ezanı öyle duymuşum.
Ama ödüm ne biçim patlamıştı uyurken birilerinin kıkırdadığını duyuyordum.
Yazılanları okuyunca aklıma geliverdi, kimseye de anlatmamıştım.
kendi evim dışındaki evlerde banyo yapamam normalde. ama bi yaz kuzenimin evde kalıyorduk banyo yapmak istedim girdim banyoya. kuzenim odadaydı yaz günü olduğu için klimalı odadaydı. kapımı birisi tıklattı gibi oldu evde kimse yoktu bizden başka. ama bana öyle gelmiştir dedim. yine oldu. ciddi anlamda bana öyle gelmiş diyemeyeceğim bir tıklamaydı. bağırdım kuzenim sever şaka yapmayı o sandım. kapı sesi geldi kuzenim odadan çıktı telefonla konuşarak geldi. noldu lan dedi. kapımı niye tıklattın dedim korkarak. ne diyosun saçmalama telefonla konuşuyordum ben odadaydım dedi. o an başından aşağıya sanki bir kova kaynar su döküldü banyodan nasıl çıktım bilmiyorum. o olayı çözemedik kaldı öyle. bir daha da başka evde banyo yapmadım.
bi gece yakın üç arkadaşımla ruh çağıralım dedik. tanıdık bir teyze vardı bu çağırma işlerinde profesör, bize nasıl çağırdığını anlattı. öncelikle çağırdığında ruh gelmezmiş cin gelirmiş falan gibi şeyleri öğretti. biz de nasıl heyecanlıydık. * sonra gece olunca ışıkları kapattık, odayı ada çayıyla tütsüledik kötü ruhları uzaklaştırırmış. * sonra o kıytırık filmlerde gördüğünüz gibi kağıda yazılmış harfleri yere çember şeklinde dizdik ortaya fincanı koyup iki yanına da evet hayır yazan kağıtları koyduk. en son da tüm bunların etrafına tuzla genişçe bir çember çizdik. gelen cinleri, ruhları çemberin içinde tutarmış, gitmek istemezse başımıza bela olmasın diye. sonra harflerden oluşan ilk çemberin etrafına dizilip gözlerimizi kapayıp tüm ciddiyetimizle ruhlar konusunda kaşarlanmış teyzenin öğrettiği duayı okuduk. bi süre bi bok olmadı parmaklarımız fincanın üzerinde mal mal bekledik sonra fincan kıpırdamaya başladı bizim kızlar da sorular soruyorlardı, işte o çocuk benden hoşlanıyor mu, sevgilimle sonumuz ne olacak gibi aptalca şeyler. gelen cin edepsizin tekiydi ne orospulukları kaldı ne sürtüklükleri. en son moraller down oldu ve ritüeli tamamladık. çok şükür başından beri fincanı benim oynattığımı anlamadılar. o kadar hakaretten sonra beni parçalarlardı. *
2008 avrupa futbol şampiyonası yarı final maçında sabri sarıoğlu'nun philip lahm'ı 360 derece döndürmesine canlı tanıklık ettim. yaşadığım en büyük paranormal olaydı.
sevdiğim kızın evini elimle koymuş gibi bulmuştum. elimdeki tek bilgi evin önünde ağaç olduğuydu ve oturduğu semt epey büyük bir alana yayılmıştı ve ağaç doluydu. bulduktan sonra apartmanın içine girip, oturdukları kata çıktım, kapıyı dinledim. içeriden konuşmalar gelmekteydi, kızı istemeye gelmişlerdi. ben de daha fazla beklemeyip, zili çaldım....
not: sonrasında ne olduğunu, bedavaya okuyacağınızı düşünmüyorsunuz herhalde!
gece salonda film izliyorum.. ortam gergin ama gözüm de bir o kadar kara! neyse fıs fıs diye ses geldi, aldırış etmedim. bir müddet sonra yine aynı sesi duyunca ananı sikim dedim ve evi öylecene terk ettim. ertesi sabah kendi evime geldiğimde kapıyı çaldım, çaldım ki içeride hırsız varsa rahatsız etmeyim, müsaade isteyip odama geçeyim. ama nasıl gözüm karahaha. neyse içeri girdim ve kimsenin olmadığını fark ettim. salonda akşamki anı düşünürken aynı ses geldi.. lan.. bir de baktım ki oda spreyi!!!
bir keresinde günde -ciddiyim- 2300 rekat namaz kılmıştım ondan sonra (burada ismini zikretmek doğru olmaz) evrenin en büyük zatını görmüştüm, o ulular ulusunu, yüceler yücesini görmüştüm.
hadi baş harifni vereyim "rec...", üç isimliydi ikinci isminin baş harfi de "tayy..." gerisini s.edin bende kalsın...
Bir kaç sene evvel arkadaşlarla takıldıktan sonra gece geç saatte eve doğru yürümeye başladık,gır gır şamata eğlenerek moda sahilden kadıköye doğru ilerliyoruz bilen bilir yaz aylarında moda sahil saat kaç olursa olsun kalabalık olur,neyse daha sonra nasıl, ne ara anlamadan kendimi halit ağa caddesinde buldum ve arkadaşlarımdan kimse yanımda yoktu baya mala bağlamıştım,şaşkın şaşkın kaldırıma oturdum ne olduğunu anlamaya çalıştım ama beynim fikir üretemiyordu bende eve gittim.
bizimkilere bir iki gün sonra olayı anlatıp ne olduğunu sorduğumda çok sarhoş oldugumu ve beni apartmanın önüne kadar bıraktıklarını söylediler, bayada dalga gectiler ama ben hala o gün ne oldugunu tam hatırlamıyorum.
Okulda elim kanadi diye lavaboya gittigimde kapi açikti birden işiklar kapandi ve kapi kapatildi. Ben 3,5 bi sekilde sinifa koşarken tum sinif arkamda sırıtıyordu. iğrenç lise şakaları.