geçen gece film izliyorum, filmde hırsız fabrikaya girip daha iyi soyabilmek için elektrik kablosunu sökmeye başladı. kabloyu sökmesiyle (aynı anda) elektrikler hem filmde hem de benim evde kesildi aq. tesadüfün böylesi...
Her gece aynı saatlerde odamdan gelen leş gibi ayak kokusu.
işin ilginç kısmı benim Ayağım hayatta kokmaz zaten koksa ev halkı Söyler anlamadım nerden geliyo.
kulağım da kulaklıkla uyuya kaldığım bir gece radyonun müzik yayınını kesip sala yayınlamaya başlaması. öldüm, kendi salamı duyuyorum sandım. allahın belası radyo bir saat önce slow müzik çalıyordun, sala yayınlayacak kadar ne yaşadın ki sen.
Akşam ezanından hemen önce uyursan kötü şeyler olur demişlerdi bende uyumuştum. Uyandığımda yatakta değil yerdeydim, halının tam ortasında. Düşündüm oraya düşmem imkansızdı. Ayılmadan gidip aynaya bakmıştım bide uzun uzun ayılınca çığlık atarak annemelere koşmuştum tabii. Hala nasıl olduğunu çözemedim.
17 ağustos depreminin olduğu gece yattıktan sonra uykuya dalmadan önce yatağımda bu coğrafya için beddua etmiştim.oldukça dertli ve kederliydim çünkü. normalde hiç bir şey için beddua etmeyi sevmem.sonra gözlerim hafif nemli,üzgün bir halde uykuya dalmışım. bir kaç saat sonra hep birlikte büyük bir gürültüyle uyandık. sonrasını biliyorsunuz.
edit:bu aralar hayatımda hiç olmadığı kadar kederli ve üzgünüm. hem de o zamankinden çok çok daha fazla. henüz bir beddua gibi bi niyetim yok allah korusun.
Yazarların yaşadığı birnevi akıl ermez olaylardır.
Öncelikle bu olay rüya mı yoksa gerçek mi tam olarak kestiremiyorum. Ama gerçeğe daha yakın geldi bana.
dün gece yarısı (12'yi 13'e bağlayan, nisan 2015) gözümü bir açtım yüzüstü yatıyorum. Dönmek istedim ama sırtımda birisi vardı bunun ağırlığı ben ezmiyor ama dönmemi engelliyordu.
"Lan ne var üstümde?" diye sorunca, nerden geldiğini kestiremdiğim bir ses "cin var" dedi. ama nasıl olduysa hiç korkmadım. " cin mi? bir bu eksikti nasıl bir şey?" deyince aynı ses "5 6 yaşlarında bir kız çocuğu düşün" dedi. "ne yapacam şimdi?" dedim, "fatiha'yı oku" dedi. Okudum, ve dönebildim.
Seferihisardaki evde sürekli beyaz kedi görürdüm evin içinde kapıların önünden geçerdi devamlı.
Onun dışında aynı evde bir gün tam yatmaya hazırlanıyorum evde farklı birşey hissettim , yalnız olmadığımı..
Tabi bir belirti yoktu herhangi birşey bende yatağa girmek üzereydim. O sırada bir ses geldi sanki çiş yapma sesiydi o , sesin geldiği yöne doğru baktım yaklaşık 20-30 saniyeye yakın o ses devam etti ve duvarda ıslak bir görüntü bıraktı . Sanki 60-70 cmlik bir varlık idrarını yapmıştı. Anneme seslendim korkuyla tabii annem geldi anlattıklarıma şaşırdı , o izi görünce de korktu . Duvarı ellediğimizde bir ıslaklık yoktu ama iz öylece duruyordu. Ben o gün annemle aynı oda da yattım . Ertesi gün baktığımızda o görüntü yok olmuştu.
2 Sene oldu hala ne olduğunu anlayamadım .
bilmem kaçıncı cin çağırışımda lamba kendi kendine yanıp sönmüş ve sonra patlamıştı. başka birinde camdan çatırtılar gelmiş ve odada hiç yoktan bir kuş tüyü belirip yere doğru süzülmüştü. rüyamda pek çok kez cinleri gördüm ve hatta bir keresinde saldırıya da uğradım, uyandığımda karabasan çökmüştü uzun süre hareket edemedim ve zifiri karanlığın içinde bazı şekiller gördüm. bir şeyler olacak gibi ama dur bakalım, denemeye devam.
lisede ufak ufak dönem sonu ödevleri teslim edilicek. ben odamda ödev yapıyorum, her şey çok normal. annem kızım ben uyuyorum bekliyim mi dedi hayır anne korkmuyorum dedim. annem uyumaya gitti ben de bir saat sonra falan ödev bitince yatağıma kitap okumaya geçtim. sesler gelmeye başladı, bakın şaka falan yapmıyorum he. birisi sanki kulağıma bir şeyler fısıldar gibi oldu da ben kendimi teselli ettim kitabı bıraktım ışık açık uyuyim dedim gözlerimi kapattım bir iki dakika geçmeden gözümü bir açtım, ışığım kapanmış. dualar ede ede uyudum sabah kahvaltıda anneme anne sen mi ışığı kapattın dedim hayir dedi babama sordum hayir dedi, allahım bir de bir ısrar ediyorum kapatmış olamaz mısınız ya emin misiniz diye. neyse işte ertesi gece hiç aklımda yoktu arkadaşlar eğlence derken kafam dağılmıştı. yorgundum yani hemen uyumayi planliyordum ama öyle olmadı. o gece ben hayatımda hiç korkmadığım kadar korktum, salak gibi de sessiz sessiz ağladım anne diye bağırsana yani.. o sesleri hayatım boyunca unutmam sanirim. iki kişi resmen kulagimin dibinde anlamadığım biçimde kavga eder gibi konuştu benimle, gölgeler görür gibi oldum falan. sonra tabi hacılar hocalar, aylarca annem ve babamın arasında uyumam, muskalarla gezmem.. ay allah kimseye yasatmasin çok güç şeyler.
Bir gece köyde ormandan geçmek zorunda kalmış idim.
Her zaman gördüğüm ulu kayın ağacında bir ışık gördüm. Yanına vardığımda dünyalar güzeli bir norveçli hatun ağacın ortasında bana gülümsüyordu.
Yanına yaklaştım. Bembeyaz yüzü ve kızıl saçları vardı.
Elinden tuttum ve uçmaya başladık.
Her tarafı yanan bir bölgeye geldik ve hatun ağlamaya başladı. Neyin var hatun niye ağlıyorsun dedim.
Sanane amk seyret işte deyiverdi. Şaşırdım , donakaldım. irrite olmamla birlikle bir şey söylemedim.
Devam ettik.
Sustu bir daha hiç konuşmadı benimle. Sonra farkettim ki o kadar da güzel değilmiş amk.
karabasan görmüştüm. ama karabasan da annemdi. böyle cin gibi bir şeydi amk altıma etmiştim. aha bu karıya benziyordu http://i.hizliresim.com/d5Vk1V.jpg
çığlık filan atmıştım bayağı bi korkmuştum. sonra kendime geldim. bide tesadüf ya, o sıralar cinlerle minlerle uğraşırdım internetten bayağı, işte yok cin resmi, cin videosu, cinli hikaye, cinli mama, eti cin falan filan bayağı bi takmıştım kafaya. onun etkisiyle gördüğümü tahmin ediyorum.
hayatında problemler olan kişilerin bakıp feyz aldığı hikayelerdir. otuzuma merdiven dayadım. gece çıkardığım çorabın tekini sabah bulamamam dışında başıma gelmedi.
Ramazan ayında halamlar ile yan yana evlerde oturduğumuz zamanlarda. Annem , halam kalkınca duvara vururdu. Karşı tarafta " bizde kalktık, uyanığız " mahiyetinde duvara vururdu. Bir gece uyuyakalmışız. Böyle duvara vuruyorlar. O sesle uyandık hepimiz. Ayıldık. Annemde "uyandık " anlamında vurdu baya duvara , sonra halamlarda vurdu. Sahur yaptık. Ertesi gün bahçede konuşuyor annemle halam . Halam dedi ki : " . .. , uyuyakalmışız eğer sen duvara vurmasaydın bugün oruçu aç tutuyorduk, allah razı olsun " .
Biz şok olduk kaldık tabi. Annem dedi ," ... abla bizi siz uyandırdınız gece?" Böyle biraz konuşuldu. Sustu herkes. ilginçti.
GEçen senede bu zamanlar çok hastayım. Ne olduğu da bulunamıyor. istanbul' da çare bulamadım izmir ' e geldim artık ailemin yanına. Hastaneye yatırdıkları için Eşimde geldi buraya. Hastaneden yeni çıkmıştım hemen hemen.
Ben kötü haldeyim diye yer yatağında uyuyoruz. Gece uykuda, arkasına sanki sert bir cisimin ucuyla kafamın arkasına vuruyordu birisi. O acı ile fırladım yataktan. Kapımız kapalıydı soğutucuyu açmıştım çünkü saatini kurup. Biri şaka yapıyor sanıyorum çünkü. Işık kapalı ama sokaktan lanbalardan aydınlık geliyor odaya. Saniyede kalkıp arkamı dönüp bakmama rağmen kimseyi göremedim. Eşime baktım. Zaten ben o haldeyken asla bana öyle bir şaka da yapmaz da öyle derin uyuyordu ki. Tek kolu yastığın altında. Baygındı resmen. Telefonu aldım saate baktım saat 03.00 civarı. Titremeye başladım ama dermanım da yok. Eşimi uyandırsam bir daha uyuyamayacak. Biraz bakındım. Titredim , çarşafı yüzüme çektim uyudum. Kafam hala acıyordu. Sonra ben bunu hayra yorayım ve anlatmayayım kimseye dedim. Sabah kalktık. Öğle oldu. Eşim dedi ki : " gece kafama biri vurdu sanki. "
Kaç kere vurdu ? Nereye vurdu diye sordum. Ona da bir kaç kere vurmuşlar. Aynı benim gibi. Ne oldu ne bitti hiçbir zaman anlayamayacağız. Zaten o aylarda çok garip olaylar yaşamıştık. Hastalığımın öncesinde ve sonrasında.
Benim gibi hocalara , büyüye inanmayan kadın inanmaya ve şüphelenmeye başlamıştı. Üç ay tamamen bulanık gördüm. iki gözmde de pupil ödem teşhisi vardı. Görme keskinliğim 0.5 falandı iki gözde de. Hareket edemiyordum. Sadece bacaklarımda sıkıntı yoktu yani. Başım dönüyordu. Altı ayda biraz düzeldim toplamda. Hala daha çok korkuyorum yine olacak diye.
O gece kafama vurulduktan sonra işte ben hayra yordum. Şifa geldi dedim. iyi bir varlıktı dedim . Bitti dedim.
O an baktığım yerde gazeteciler var.
Birazda kuru kalabalık. Yerde üzeri gazetelerle Kaplanmış bir ceset.
SONRA sabah okula gittim. En yakın arkadaşımın sınıf arkadaşı trafik kazasında ölmüştü. O gün nöbetçiydim.
Sınıfça izinlilerdi o gün. CenazeYe gittiler. Ayılanlar bayılanlar oldu.
Spor salonunun balkonunda o ' nu gördüm. Elinde diskman vardı. Müzik dinliyordu kulaklıkla. Arkadaşıma " bu kim daha önce hiç görmedim okulda ama bu gece rüyamda gördüm " dedim. Adınu söyledi , biraz anlattı. Pek kimseyle konuşmazmış öyle. içine kapanıkmış. Zeki çocukmuş ama. Okula yakın oturuyorlarmış.
ARadA olup biteni anlatmayacağım ama bizim çocuk yedi ay sonra intihar etti. Sırlarla dolu bir şekilde. 17 yaşındaydı. GazeteDen öğrendik istiklal marşı sırasında. Pazar günü akşam 17' den sonra evlerinin camından atlamış. Bembeyaz giyinmiş. Üzerinde gazeteler örtülü bir ceset vardı işte gazetenin ege ekinin manşetinde.
Okuldan yanlış fotoğraf almıştı bir de gazeteciler. ÜmitlenmişTik. Adı soyadı , okulu , sınıfı doğru ama okul fotoğrafı o değildi. Evlerini aramış yıkılmıştık. Rüyamdaki gibi değil mi ama ?