2 gündür bilgisayarın kendi kendine kapanması ve aynı anda otomatın faaliyeyete geçip bina ışığının yanması.
dün kapı önünde ayakkabı boyarken ışık kendi kendine yandı, önemsemedim boyayı bitirip odaya geçtim bilgisayar kapanmış. neyse dedim.
az önce film izlerken bilgisayar kapandı, ulan dedim gittim kapı gözünden baktım otomat yanmış gene.
sözlükte takılıyordum sabah ezanı okunuyordu ve ezanın başlamasıyla odadaki dik duran 2 adet namazlık sebepsiz bir şekilde bir anda yere devrildi. ilk 5 dakika yerimden kıpırdayamadım. sonra bu namaz kılmam için bir çağrı mı acaba diye sordum kendime. ne mi oldu? tekrar kaldırıp sözlükte yazmaya devam ettim. biliyorum, çok kötü bir insanım.
bundan 5 yıl önce eski evimizde kardeşimle aynı odada kalıyoruz. o 9 ben 18 yaşındayız. neyse bir kış gecesi 2-3 suları uykumda birinin beni izlediğini hissettim uyanıp arkamı döndüm o sırada annem odadaydı ayakta durmuş bana bakıyordu ona dönünce arkasını dönüp hızlıca odadan çıktı yandaki kendi odasına girdi. anne falan dedim ama takmadı sonra kardeşimin yatağının boş olduğunu farkettim dedim bizim oğlanmış meğerse döndüm yine vurdum kafayı yattım. yalnız garip olan kardeşim korktuğu için odada gece lambası açıktı ama odada gördüğüm kişi o ışığa rağmen oldukça karanlık görünüyordu. hem saçları ve vücut tipi aynı annemdi ben bunları düşünürken uyuyakaldım.
ertesi sabah uyandığımda önce kardeşimle konuştum gece su içmek için mutfağa gittiğini annemi bizim odamızdan çıkıp odasına girerken gördüğünü saçlarının çok dağınık olduğunu ve hızla hareket ettiğini söyledi. bu safer annemin yanına gittik ve annem bize hiç uyanmadığını söyledi. ailecek tırsıp bu olayı pek dile getirmemek üzere kapattık.
Sözlük uyurken en yakın arkadaşım tecavüze uğradığını gördüm rüyamda çok şaşırdım. çünkü erkekti ve yanında kız arkadaşı vardı ama nedense adamı tecavüz ettiler.
sözlük çok garip olaylar oluyor bizim evde, inanamazsın. evimizin arkasında bir park var ve orada çiftler sürekli olarak yiyişiyorlar sözlük, çok korkuyorum.
geçenlerde gecenin 3 ünde su içmek için kalktım. odamdan çıktım koridorda yavaşça mutfağa doğru ilerliyorum. bir anda oturma odasından pat diye bir ses geldi. sesi duymamla beraber holdeki çekmecenin içinden dede yadigarı revolverımı* kapmam bir oldu. parmak uçlarımla oturma odasına doğru ilerledim. kapı aralıktı. biraz daha geriye doğru ittim. odanın içi sokak lambasından gelen loş ışıkla aydınlanıyordu. nefesimi tuttum ve içeri daldım. içeri girdiğimde o dehşet dolu siyah iki küçük göz bana bakıyordu. o gözler, her zaman olduğu gibi gece nöbet geçirip kafesinin kenarlarına çarpan muhabbet kuşuma aitti.* aman allah'ım! az daha o gözlerin arasını 38 kalibreyle dağıtıyordum. bu trajediyi zihnimden nasıl atacaktım?*
televizyondaki küçük insanları lcd ve led tv'de görmek. hadi tüplü televizyonu anladık da o küçük insanlar nasıl sığıyor olum o incecik yere. sihir midir büyü müdür ne boktur.
akrabalarla kır evine içmeye gideceğiz. acayip çişim var. bi yerde alkol almak için durduk. fırsat bu fırsat diyip ben işemeye gidicem diye koşarcasına arabadan çıktım. marketin ön tarafındaki ıssız yola girdim. çıkarttım dalgayı. o anda telefon çaldı. baktım arkadaş arıyor. ammaan işiyim de geri dönerim dedim. işemeye başladım 2 saniye geçti geçmedi. bacaklarımdan 2 el tuttu kafamın içinde hala düşündüğümde tüylerimi diken diken eden bi çığlık koptu. dal daşak meydanda terleyerek arabaya koştum. akraba noldu diyor bembeyaz olmuşsun diyor. sür arabayı dedim çabuk sür. yolda durumu anlattım. önemsemediler 2 bira çak kendine gelirsin dediler. olayin üstünden 11 ay geçti hala aklıma geldikçe kötü oluyorum ve kendime gelemedim.
an itibariyle yorgunluktan veya paranormal activity yaşadığım gerçeğidir, koridordan gölgeler geçiyor. ama aldırış etmiyorum birazdan yatacağım o zaman giderler. *
yaklaşık 40 dk. önce içe doğru sıçmak neymiş bana öğreten olaydır.
arkadaşların evinde kalıyoruz ve salonda yatıyoruz. yanımdaki eleman televizyon açık olmadan uyuyamıyor. bizde bu evde kaldığımızda hep televizyon açık uyuruz. neyse bizim eleman televizyonun saatini ayarlamayı unutuyo ve televizyon açık kalıyo. televizyonun kapandığını duyuyorum ve kim kapadı diye dönüyorum.
televizyonun orda 2 kişi var biri 1.65 boylarında arkası dönük odadan çıkıyo. diğeri türbanlı, kilolu bi kadın yerde oturuyo ve bana bakiyo ama kadının yüzü yok (namaz kılıyo olabilir)
önce karanlık olduğundan inanmadım ve hayal mi gerçekmi karar veremedim ama ordaydı, bakıyodu. yataktan atladım ve arkadaşımı uyandırcakken baktım yok olmuş hemen ışıkları yakarak diğer iki elemanın odalara koştum. biri uyanıksa televizyonu sen mi kapadın diycektim ama ikiside horul horul uyuyodu.
bu olaylar 15-20 saniyede yaşandığına göre benim gördüklerim neydi? kendimi uykudan yeni uyandığım için hayal gördüğüme ikna etmeye çalışıyorum ama televizyonu kim kapattı amk? bu arada hala ayak sesleri duyuyorum ama yukardan geliyodurlar diye umuyorum.
lan varya matıklı bi açıklaması olan rahatlatsın beni lütfen
Üniversitenin ilk yılı sınıfta soyadı benim adımla aynı olan bir kız vardı. haliyle o zevzek arkadaş çevresi aramızda bir şey varmış gibi imalı konuşmalar dalgalarla geçen yıllar oldu. neyse bundan 3 yıl öncesinde bir arkadaşımın evine gitmiştim. onun ev arkadaşının arkadaşı da evdeydi. yani çocuk beni ilk kez görüyor. benim hakkımda en ufak bir bilgiye sahip değil. çat kapı gittiğim için olayın önceden tasarlanmış olma ihtimali sıfır. bahsettigim cocuk alevi idi. konuşurken laf lafı açtı dedeler falan bahsetti sonra size evleneceğiniz kişinin adının baş harfini söyleyebilirim dedi. biz arkadaşla he he dedik gectik. çocuk inanamaniz lazim ama olmasi için dedi. inanıyor gibi yaptık. once benim arkadasa kağıda bi şeyler yazdırdı sonra o kağıdı katladı yaktı falan külleri koluna sürdü. l harfine benzer bi şey çıktı. Ben dedim var bi numara adamı tanıyosun ayarlamissindir diye. o da sana yapayım o zaman dedi. aynısını bana da yaptı işte bir şeyler sordu yazılar yazdırdı yaktı o kağıdı külleri koluna sürdü. o da ne! hikayenin başında bahsettiğim kızın adı. Evet baş harfi dedi ama bildiğin adın tamamı çıktı ve cok net bir şekilde. bir arkadaşla noluyo olm falan derken birden yağmur yağmaya başladı. alevi olan arkadaş kendinden geçti titremeye başladı falan uzun zaman sonra kendine geldi. söylediklerini vs hiçbirini hatırlamadi. içe doğru sicmak neymiş o an öğrendim. uzun süre etkisinden kurtulamadım hala aklıma gelince tüylerim diken diken olur. Sonra o kız yatay geçiş ile farklı bir okula gitti. yaşadığım şehire gittiği için bir çok kez karşılaştık. her seferinde topuklarimi götüme vura vura uzaklaştım oradan. çok araştırdım böyle bir şey mümkün mü diye ama gelecekten haber alınamayacagina ikna oldum. o günden sonra o kızla bir daha hiç konuşmadık. ne yalan söyleyeyim evleneceğimiz de yok. hayatımda çok sevdiğim ve yaşamımı birleştirecegim bir kız arkadaşım da var ama o gün yaşadığım göt korkusunun haddi hesabı yok.